Mehmet Atalay yazdı
 
Türkiye Futbol Federasyonu ve Başkan Yıldırım Demirören açıklama yapacak denince, bazı arkadaşlarımız büyük bir beklenti içerisine girdiler... Doğrusu bizim beklentimiz “Ancak palyatif tedbirler getirirler” şeklindeydi... Ama onu da esirgediler...
Kala kala belli aralıklarla gündeme gelen ve son olarak 12 yıl önce tartıştığımız, sonunda da “Faydasından çok zararı olur’’ diye gündemden kaldırdığımız bir olayı, Başkan, ‘devrim’ diye karşımıza çıkardı...
Meğer bu ‘büyük müjde!’yi daha sonra verecekmiş de olaylar patlayınca erken açıklamak zorunda kalmış... Sağ ol başkan, bu iyiliğini hiç unutmayacağız...
Üzülelim mi, “Ülkemizi sürekli kavga ettiren, moralini bozan bir konuda zaten bir çözümlerinin olmadığını biliyorduk, yanılmadık’’ diye övünelim mi, “En büyük krizine bile çözüm bulamayacak kadar basiretsizler’’ deyip dövünelim mi, bilemiyoruz...
Ama bildiğimiz bir şey varsa, o da federasyonun oyalama taktiği uyguladığı, gerçekçi çözüm yerine geçici tedbirlerle zaman kazanmaya çalıştığı...
★ ★ ★
Tedavülden kaldırılmış bir düşünceye bugün kurtarıcı olarak sarılıyorsanız, gerçeklerden kaçıyorsunuz demektir...
Rafa kaldırılmış demiyoruz, çöpe atılmış bir ‘eski’yi, ‘yeni’ gibi sunmaya çalışıyorsanız, siz kendinizi hiç yenilemeyeceksiniz demektir... Çağın önündekileri kovalayacağınıza, çağın gerisindeki artıklardan medet umar hale geldiniz demektir...
Hakemlerimizi direkt genel kurula seçtirmek, belki federasyon başkanı ve yönetimden bağımsız hale getirmektir ama kulüplerin kucağına atmaktır, mafyanın hedef tahtası yapmaktır, korumasız bırakmaktır aynı zamanda... Daha bir sürü mahzuru var, saymaya gerek yok...
★ ★ ★
2004’te Mehmet Ali Şahin’in Bakanlık, bizim Genel Müdürlük dönemimizdi... Biz, “Acaba genel kurulda mı seçtirsek?’’ diye fikir cimnastiği yapıyorduk...
Federasyonun çok bilmiş bazı hukukçuları ve uyanık(!) yöneticileri, bizi FIFA’ya şikayet ediyor, UEFA kriterlerine ters düşmekle itham ediyordu... UEFA ve FIFA’dan ısmarlama yazı bile istemişlerdi... Biz de yutuyorduk ya... Halbuki biz, yaptığımız çalışmalarda da Şenes Erzik’le istişare halindeydik...
Bugün federasyon, arşivinden habersiz, küçük bir araştırma yapmaktan bile aciz bir görüntü veriyor ki, bu da ayrı bir garabet...
Geçmişinizde böyle bir hukuki yorum varken, kendinizle ters düşmeyin, önce onu çözün...
★ ★ ★
Türk futbolunu yönetme iddiasındaki isimler... İş dünyasındaki başarılarınızla ve kulüplerinizde gösterdiğiniz performansla saygın adamlığa yükselmiş arkadaşlarımız, tam bir hayal kırıklığı yaşatıyorsunuz...
Siz koca adamlar, küçük küçük hesapların altında eziliyor, kendinizi zayi ediyorsunuz... Sizi, biz mi yanlış tanımışız, yoksa siz mi kendinizi olduğunuzdan farklı yansıtmışsınız? O kariyeri elde ederken verdiğiniz büyük emekle kazandığınız prestiji, şu kısa süreli federasyon yöneticiliğiyle yerle bir ediyorsunuz...
Şirketlerinizdeki sistemi, en köhnel kurum haline gelmiş Futbol Federasyonu’nda niye uygulamaz veya uygulatmazsınız?.. Yoksa hiçbir şeye karışmayıp sadece fotoğraf yöneticiliği mi yapıyorsunuz... Olaylarda inisiyatif alıp çözümü zorlayacağınıza, suçluluk psikolojisi içinde sorunlardan kaçıyorsunuz...
Oturun tartışın da ne tartışırsanız tartışın... Futbol konuşamıyorsanız, bari patlıcanın faydalarını tartışın... Doğalgazı, Aygaz’ı, Milangaz’ı, olmadı Gazprom’u, Türk-Rus ilişkilerini tartışın... Hiç değilse bir şeyleri tartışmaya başladığınızı görelim...
Doğrusunu söyleyin, Demirören’in açıkladığı “büyük (!) çözüm”de kaçınızın imzası var veya hanginizin haberi var?
★ ★ ★
İleride yazacağımız için bugün detaylara girmiyoruz... Türk futbolu, böyle milletle dalga geçer gibi tedbirlerle asla düzelmez...
Ülkemizin en geri kalmış federasyonundan daha hantal, en köhne kamu kurumundan bile geri kalmış Futbol Federasyonu’nu yıkıp, yeni baştan kurmalı...
1992’de çıkarılan 3813 Sayılı Futbol Federasyonu Kanunu’nu 1. Madde’den başlayarak değiştirmeli, radikal maddeler eklemeli, adam gibi bir Kulüpler Yasası ile beslemeli.
Bütün bunları idare edecek değil, yüreğini ortaya koyarak, adaleti tam uygulayarak gerçekten yönetecek, herkesin güvenini kazanacak bir sistem getirmeli, düzen kurmalı...
Anlaşıldı ki, bugünkü federasyonun böyle bir niyeti de, cesareti de yok... Hele de açıkladıkları ‘futbolda devrim(!)’ buysa...