ULAŞ ÖZDEMİR (SABAH GAZETESİ TRABZON BÖLGE TEMSİLCİSİ)

Trabzon ile bağı olanlar, bu kente ihanet etmeseydi
Bence CHP’nin Trabzonspor’a ziyarete kabul edilmemeliydi. Kaldı ki Trabzonspor’a yapılacak ziyaret Genel Başkan düzeyinde olmalıydı. Madem düzeyi düşürdünüz, o zaman yapılan ziyarette CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın, şike sürecinde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım lehine, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener aleyhinde verdiği beyanatlara mutlaka hatırlatılmalıydı. Ve gerekli cevap verilmeliydi. Ancak fırsat kaçtı. Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın Şener’in açıklamalarının ardından yaptığı ‘Benim Annem’de Trabzonlu’ şeklinde ki açıklama da şike sürecinde sıkıştığında herkesin sığındı bir liman sanki… Keşke bir şekilde Trabzon ile bağları olanlar, bu kente şike sürecinde ihanet etmeselerdi.
CHP İl Başkanı Yavuz Karan’ın açıklamaları da ilginç. Çünkü Karan, daha önce Fenerbahçe’yi ziyaret eden Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun burada yaptığı ‘Kupa Fenerbahçe’nin’ açıklamasında Trabzonspor’un doğduğu ve kendisinin yetiştiği bu kent adına Kılıçdaroğlu’nu haddi öğretmeliydi.


---------------


SERTAÇ HELLAÇ (AMK GAZETESİ TRABZON TEMSİLCİSİ)

Nereden tutsan, elinde kalır!

Başkan Sadri Şener siteminde haklı olabilir fakat bana göre yanlış hedefe yanlış silahla ateş etmiştir. CHP, şike sürecini yanlış işlemiş, yanlış tarafta durmuştur. Fakat mevcut hükümet, Başbakan önderliğinde şikeye direkt etki etmiştir. Trabzonspor, Başbakan’a ve mevcut hükümete gösteremediği tepkiyi, şike sürecinde zurnanın son deliği olan CHP’ye göstermiştir. Durum, krize dönüştürülerek hata yapıldı. Ok yaydan çıktı ama bu dakikadan sonra ayaktan başa herkes sağduyulu hareket etmek zorundadır.


Hamiş: En büyük merakım; partizanlık yaparak içindeki kini Trabzonspor kılıfı giydirip bordo-mavi kusan, Ertuğrul Özkök’ün deyimiyle arkadan kurmalı naylon silahşörler, Başbakan ziyaret ettiğinde de klavye başında bordo bere takabilecek mi?


-------------


GÜRKAN ATA (AKŞAM GAZETESİ TRABZON TEMSİLCİSİ)

Pardon; Kim masum?

Şike sürecinde hangi parti adaletin tecellisi yönünde hareket etti, bu yanıtlanmalı öncelikle. Bence hiçbir parti masum değil, haklının değil, güçlünün yanında yer aldılar; oy uğruna.

Belki ‘kurumlar-kişiler’ ayrımı yapılması emri gelmeseydi iş çoktan bitmiş olacaktı.. Başkan Şener, Başbakan’la havaalanında ayaküstü randevu kopartabilirken, Alex özel davetle makama gitmiş. ‘İnce ayar’ın Trabzonspor’a verdiği zararı kimse unutmamış. Şike yaptığı mahkemece tescillen Aziz Yıldırım’a belediye başkanlığı teklif edilmiş… Kim masum Allah aşkına.. Ama nedense Trabzonspor sadece bir yöne takılıp kalmış, büyük emir görmezlikten gelinmiş…

Bugüne gelirsek; Başkan Şener’den habersizce yapılmışsa, kurum içi büyük sorun. Haberi varsa ve yine bu tür açıklamalar yapılmışsa, yönetim içi daha büyük sorun. Asbaşkanın böylece kamuoyu önüne atılması çok yanlış. Yani, nereden bakarsanız bakın, tutar tarafı yok. Kamu

Ne mi olur bundan sonra… Kol kırıldı, yen içinde kalmamış… Bundan sonra o kırık kaynamaz, kaynasa da tutmaz, hemen kırılır..

-----------------

KAMİL ANAHAR (TÜRKSESİ GAZETESİ SPOR MÜDÜRÜ)

Trabzonspor siyaset üstü bir kurumdur
Trabzonspor, siyaset üstü bir kurumdur. Siyasete hiçbir zaman alet edilemez. Misafir kim olursa olsun kapıdan döndürülemez.

Eğer, CHP Genel Başkanı Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı şike davası sırasında kabul etmiş ve destek vermişse. Bugün onun temsilcileri Trabzonspor’a gelmişse.. “ Bakın sizler Fenerbahçe’ye destek verdiniz. Ama bizler sizlere evimizi açtık.” diye karşılık verilerek Trabzonspor’un büyüklüğü bir kez daha kanıtlansaydı daha iyi olurdu. Trabzonspor’un işi başından aşmış durumda. Böyle kavgaları kaldıracak güçte değil. Başkan Sadri Şener’in vitesini yukarılara çıkardığı bir ana rastlamıs olarak kabul ediyorum. Birlik ve beraberliğe çok ihtiyaç olunduğu şu dönemlerde herkes haddini bilmeli diyorum.


-------------


RAHMAN TURAN (GÜNEBAKIŞ GAZETESİ SPOR MÜDÜRÜ)

İyi ki ziyaret yapıldı

Siyasi görüş bir tarafa koyulup, olaya sağduyulu bakmak gerekirse, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in tavrının ve tepkisinin yerinde olduğunu söylemek gerek.


Şike süreci boyunca Fenerbahçe’ye olan yaklaşımı ve şikeden ceza almış Aziz Yıldıram’a yaptığı ziyaretler nedeniyle Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in her defasında CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef yaptığı ve eleştirdiğini benim 5 yaşındaki çocuğum bile bilir. Takımının alın terinin ve emeğinin peşinden koşup, camiasının hakkını arayan Başkan Sadri Şener’e karşı, adeta bu hak arayışının karşısında olan anlayışa kucak açılması insanın içine sindirebileceği bir durum değil. Bu doğrultuda Başkan Şener’in tepkisi ve çıkışı son derece doğrudur.

Bu olumsuzluğun tek olumlu tarafı ise yönetim içindeki sıkıntıların gün ışığana çıkması olmuştur. Yara daha fazla ilerlenemeden, takım daha fazla zarar görmeden gereken yapılır umarım.

-----------

CELAL KADIOĞLU (İLKHABER GAZETESİ SPOR MÜDÜRÜ) Adını siz koyun!
Söz konusu Trabzonspor ise gerisi teferruattır…
3 Temmuz süreci Trabzonspor için tarihi bir dönemdir.
Halen devam eden bu süreçte ya milat yaşanacak ya da düzen güçlülerin istediği gibi işlemeye devam edecek.
Dik duranlar ise tarihte gururla yed edilecektir.
Böyle bir süreçte tek dişi kalmış bir canavar gibi savaşan Başkan Sadri Şener de tarihin gururla yad ettikleri arasında yer alacaktır. (3 Temmuz süreciyle ilgili şu ana kadar yaşanan tabloya istinaden)
Kısa bir girişten sonra.
Başkan Sadri Şener’e haber vermeden Şike sürecinde Aziz Yıldırım ve Fenerbahçelilere açık destek vererek safını belli eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve partilileri kabul etmek Trabzonspor’a karşı yapılmış çok büyük yanlıştır.
Trabzonspor’a yapılan yanlış bütün Trabzonsporlulara yapılmıştır.
Trabzonspor’a yanlış yapan ve hiçbir iyi niyet taşımayanlara kapılarını açmak da izah edilebilecek bir durum değildir.
Bu kulübün bir başkanı vardır ve olan biten her şeyden haberdar olmalıdır.
Ona haber vermeden kritik süreçlerde kritik yanlışlara imza atmak ucuz kahramanlıktan başka bir şeyde değildir.
Çok yakın arkadaşlar diye Sadri Şener’i yerden yere vuran Ufuk Özerten’e binaen yazılan kınama yazısına imza atmayan Genel Sekreter Hasan Yener…
Şike sürecinde Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’ın tertemiz olduğunu söyleyip Trabzonspor’un hakkının gasp edilmesine açık destek veren CHPliler’e Başkan Şener’in onayı olmadan kulübün kapılarını açan Nevzat Şakar…
Başkan Sadri Şener’in adalet aradığı ortamda sadece “kupamızı verin” diyerek çıkarı için adalet olgusunu çiğneyip adaletsizlerin izlediği yolu takip eden Ali Özbak…
Bu adalet savaşında hakkı ile Trabzonspor’u savunamadınız ve suçlu olduklarını bile bile Başkanları Aziz Yıldırım’ı korumak için seferber olan Fenerbahçeliler kadar olamadınız…
Yorum okuyucuların.
Bu yanlışların adını da sanırım onlar koyarlar…