Trabzonspor'un tecrübeli savunma oyuncusu Giray Kaçar, kulüp dergisinde taraftarlardan gelen soruları yanıtladı.

Giray, stoperlerin birbirilerine uyumunun çok önemli olduğunu vurgularken şöyle dedi:"Bir takımın gol yememesi için kaleciden önceki son direniş noktası stoperler. Dolayısıyla burada yan yana oynayan 2 oyuncunun birbirleriyle uyumu büyük önem taşıyor. Ben bu uyumun değerini en iyi bilen oyunculardan birisi olduğumu düşünüyorum. Birlikte görev yaptığım arkadaşlarım da çok iyi futbolcular. Aramızda iyi uyum var."


Sahada centilmen olmaya çalıştığını da vurgulayan Giray, bunun bir kişilik ve yetiştirilme meselesi olduğunu anlatırken de şunları söyledi:

"Profesyonel futbol kariyerim boyuncu ne bir kişiyle kavga ettim, ne de bir rakibimi sakatladım. Sadece maçlarda değil, antrenmanlarda bile arkadaşlarıma karşı ne sert bir hareketim, ne de kötü bir sözüm vardır. Bu benim özellikle önem verdiğim bir konu. Bugüne kadar yaptığım her şeyin arkasındayım. Şunu keşke yapmasaydım dediğim bir konu yok."


Trabzonspor'da şampiyonluk yaşamak, milli takımda da sürekli oynamayı hedeflediğini açıklayan Giray, ailesinin ilk başta futbol oynamasına pek sıcak bakmadığını da anlatırken şöyle konuştu:

"Daha önce hentbol oynuyor, tekvando ve atletizm yapıyor, yüzüyordum. Ailem futbolla ilgilenmemi pek istememişti. Çünkü o dönemde futbolla okulun bir arada yürümeyeceği şeklinde bir kanaat vardı. Annem de Gençlerbirliği'nin alt yapısındaki antrenörüm Ahmet Canatan'a sık sık görüşüp, (Giray'ı eleyin) diyormuş. Ama yine de üzerimdeki en büyük emek annemindir. Ben her elemeyi geçtikçe, o da geri dönmeyeceğimi anladı ve bana destek verdi."

Başlangıçta idölünün David Beckham olduğunu, hep onun gibi ortalar yapmaya çalıştığını söyleyen Giray, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tek dileğimiz şampiyonluk. Bunun için uğraş veriyoruz ve hak ettiğimizi düşünüyorum. Bu sezon ligde, kupada ve en önemlisi Avrupa'da başarıyı hedefliyoruz. Bunun için çok çalışmamız ve özverili olmamız gerektiğini biliyoruz. Avrupa kupalarında yaşanacak puan kayıplarının telafisi oldukça az oluyor. Bu nedenle Avrupa'da başarılı olmak için daha az hata yapıp, rakibin yaptığı hataları iyi değerlendirmeliyiz. Çocukluğunda ise Gençlerbirliği kulübünü destekliyoru."