Yerel basının görsel ve yazısal dünyasında yerden yere vurulan Şenol Güneş’in istifasının cebinde olduğu ve Sivas maçının milad olduğu düşünülüyor..
Camianın ileri gelenlerinin kulislere yansıyan haberlerinde “Takım içerisinde bile Şenol Güneş’in Gaziantep spor maçından sonra artık gider denildiği” konuşulan konuların başında geliyor…

Bilindiği gibi mayıs ayı sonu ve haziran ayı başında takımın resmi sitesinden 3 tane bildiri yayımlayan Şenol Güneş gitmekle gitmemek arasında bir tablo çizmiş yönetim ve sivil toplum örgütlerinin aşırı baskısı ve ısrarı sonucu gönlü pek razı olmasa da “eh kalayım“ edası sergilemişti. Bu konuda ki gizemini hala sürdüren Şenol Güneş’in son aylarda yüzünün gülmemesi sürekli olarak takımıyla ilgili değil de sorunlardan bahsetmesi ve özellikle transferde etkili olmaması ve bunun üzerine yönetimin son bir hamleyle Giray Bulak'ı göreve getirmesi olası bir Şenol Güneş depremine karşın alınmış en önemli tedbir olarak değerlendirilmişti.. Gelinen nokta da takım içerisinde huzursuzluk olduğu ve bilakis takım içerisinde çok sevilen Ferhat Öztorun’un Karabük maçında ikinci yarı oyuna sokulup sonradan oyundan alınması büyük sarsıntı yaratmış
, futbolcunun onuruyla oynandı gibi dedikodular ayyuka çıkmıştı.


İnternetspor yazarı Sadi Karakaş'ın haberine göre ; Colman krizini iyi yönetememesi, az kazananla çok kazananı ayırt edememesi ve belirli ilk 11 konusunda sürekli olarak değişkenlik gösterip hala daha ilk 11 ini arıyor bu takım kamp dönemi geçirmedi mi(?) , neden takım hazır değil(?) gibi söylentilerin tavan yapmasına neden oldu. Edinilen bilgilere göre; Gaziantep spor maçından sonra Başkan’ın, Tolunay Kafkas ve Mustafa Denizli ile görüştüğü, gelişmeler üzerine özellikle Tolunay Kafkas’ın ismine Trabzon şehrine ve takımına yakınlığı hasebiyle daha sıcak bakıldığı gelen haberler arasında..

Kaynak: İnternetspor.com

Trabzonspor takımının Avrupa’nın 3. Sınıf bir takımına UEFA kupasında elenmesi, böyle bir takıma içerde dışarda gol atamaması ve transferlerin “son dakika” haberlerine yetiştirilircesine plansız ve programsız yapılmasından en büyük pay sahiplerinden biri olarak Şenol Güneş görülüyor.

Net bir şekilde futbolcu istememesi, futbolcu önermemesi bilinen klişe “siz alın siz yapın” tavrının ön planda olması bütün camiada huzursuzluk yarattı. 2009 yılında büyük bir krediyle gelen tüm sivil toplum örgütleri , vali emniyet müdürü ve tugay komutanı dahil imza törenine çağrılan ve büyük onur bahşedilen Şenol Güneş'in de istifasının cebinde olduğu önümüzdeki günlerde ve Sivas maçı sonucuyla birlikte olayın çok daha netlik kazanılacağı söyleniyor.


Başkan Sadri Şener ile kulübün şike davasından hiç haberdar olmaması, mahkemeye hiç gitmemesi ve Başkan’ın Şenol Güneş’i arayıp “ sizden bir telefon beklerdim”serzenişine “mahkemeyi duymadım Başkanım” şeklinde cevap vermesi Başkanda büyük hayal kırıklığı yaratmış ve Şenol güneşin son basın toplantısında sarfettiği“gidersek hep beraber gideriz” sözünün yankıları henüz durulmamışken zaten aralarındaki ilişki bir satranç hamlesi niteliğinde olan bu durum kartopunun son yumağı olmuştu.

Dedikodularının artık masada konuşulan ve karar noktaları olduğu söylemi de yine gelen haberler arasında…