Milliyet’e açıklamalarda bulunan Hami Mandıralı, Trabzonspor’da Ekuban’ı örnek gösterdi. 
“izim zamanımızda insanlar maça gittiği zaman, “Ben Hami’yi, Ünal’ı, Abdullah’ı, Tolunay’ı izleyeceğim” deniyordu” diyen Hami Mandıralı, “İzlenme ve oyuncu kapasitesi çok daha farklıydı. Şimdi değerlendirdiğiniz zaman parmakla gösterecek kadar az kıymetli oyuncu sayısı görüyoruz. Çıkıyoruz, “olduk” diyoruz. Gençlerimiz üstüne koyarak, daha başarılı olabilirler. Daha iz bırakabilirler. Şimdi takım oyunu daha ön planda. Takımların oyun şablonunda, kıymetli oyuncular, takım iyiyse daha fazla ön plana çıkıyorlar. Eskiden daha yetenekli oyuncular vardı. Fenerbahçe’de Pelkas diye bir oyuncu var; geldiğinden beri üstüne koyarak ilerliyor. Bir oyuncunun yapabileceği her şeyi sahada yapabiliyor. Buna Türk oyuncuların da katılması lazım. Yabancı, Yunan bir oyuncudan bahsediyoruz. Bu ülkenin en önemli takımlarından Fenerbahçe’de oynuyor. Nasıl yüreğini koyuyor, gençlerin bunu görmesi lazım. Trabzonspor’da Ekuban diye bir oyuncu var. Öyle yürekten oynuyor ki; Trabzonlu değil ama formayı sahipleniyor. Gençlerimizin bunu öğrenmesi, kendilerini buna göre hazırlaması lazım. Sadece yaşam, top oynamak değil. Seni mutlu kılan, bir kitle var. 

 'İSTEDİĞİM TEKLİFLER GELMİYOR' 
Burada mütevazi olmak gerekiyor ama ben göremiyorum. Topa çok iyi vuran oyuncu göremiyorum, vuruyorlar. İnanın; dünyanın sayılı iyi vuran oyuncularından biriyim belki ama ben bunun için çok çalıştım, fedakarlık yaptım. Şartlarım çalışmak için müsaitti. Ben çalışırken, diğerleri geziyordu. İdman bitince gidiyorlardı, ben kalıp çalışıyordum. Bana keyif vermiyor. Ronaldo’da, Messi’de, Koeman’da, Juninho’da çok iyi frikik atıyor ama hepimizin stilleri farklı. Alex çok iyi frikik atıyordu. Hagi ve Prekazi vardı. Ben bunu çalışarak başardım. Türkiye’de çok iyi vuran bir oyuncu görmüyorum. Benim işim bu. Antalyaspor teknik direktörlüğüm oldu. İlk başlangıcım orada. Sonra iki defa Trabzonspor oldu. Benim kimliğim orada. Güzel şeyler yaptık. Kısıtlı imkanlarla. İnsanların hafızasında; bizim zamanımızda dik oynadık. İnsanları sempatik gelen futbol oynatmaya çalıştık. Trabzonspor kendi sahasında çekinmeyecek, korkak, ürkek oynamayacak. Deplasmanda farklı stratejiler olabilir ama evinde sen rakibin üstüne oynayacaksın. Trabzonspor böyle oynamalı. Benim felsefem buydu. Benim istediğim, beklediğim teklifler gelmediği için olmuyor. 

'TRABZON GEREKSİZ ÇOK OYUNCU ALDI
Trabzonspor, geçen sezon şampiyonluğu kaçırdı. Stratejik hatalar yapıldı; teknik direktör konusunda. Giden, gelen, gitmemeliydi, gelmemeliydi gibi konuşabiliriz. Trabzonspor’un atanıyla, tutanı çok üst performans sergiledi. Çok oyuncu alındı.  Trabzon futbol şehri diyoruz ama; insanlar sadece top oynamak için geldiyse Türkiye’nin en iyi şehri. Hem top oynayıp, hem yaşayayım; o kadar kolay değil. Trabzon, İstanbul değil. Küçük bir şehir. Yaşam alanı kısıtlı Trabzon’da. Çok oyuncu alıncı, adapte olma süreleri uzuyor. İngiltere’den, Arjantin’den, Brezilya’dan geliyor. Sörloth kuzeyden geldi, olağanüstü performans gösterdi. Kimse beklemiyordu. Uğurcan, Karadeniz semalarında çok dolaştı. 26-27 yaşında Türkiye’nin birinci kalecisi oldu. Çok çalıştı; görüldükten sonra izliyoruz ve gurur duyuyoruz. Trabzonspor inişli, çıkışlı bir grafik çiziyor. Gereksiz çok oyuncu aldı Trabzonspor. Alınacak yerler belli; kurulmuş düzeni onlarla güçlendirip, takviye edebilirsiniz. Doğrusunu almak önemli. Son haftalarda beraberlik, otomatiğe bağlandı. Kazanabileceği maçları; bireysel hatalardan dolayı beraberlikle sonuçlandırdı. Bu takım için iyi bir şey değil. Kazanma duygusunu tekrar harekete geçirmek kolay bir şey değil tabi.