Futbolumuzun geçirdiği ağır travmanın istemeyerek de olsa aktörlerinden biri olan Trabzonspor, camia olarak aklını Şampiyonlar Ligi, Spor Toto Süper Lig'i ve yaşanan süreçte Trabzonspor'un yenilmeye çalışılan haklarını koruma uğraşı içinde hangisine daha ağırlık vermek arasında çok zorlu bir dönem geçirdi.

Dolayısıyla Trabzonspor beklenen başarıdan uzak bir görüntü ortaya koydu. Geçen yılki kadrosunun omurgasını kaybedip, yeniden inşa etmek isterken, arada saha içinde uyumsuzluk geçirdi. Bu arada Şampiyonlar Ligi serüveni de yeni kadronun oturmasına fırsat vermedi. Tabii yapılan transferlerin hepsi de tam yerine oturmadı.

Trabzonspor için "başarısız" veya "başarılı" söylemleri tam yerine oturmaz. Baktığımızda Avrupa'da devam eden, ligde play-off şansı devam eden ve bunları yeni kadrosuyla yapan Trabzonspor, "başarılı"ya daha yakın dürüyor.

Ama bence harcanan büyük paraların karşılığı alınmış değildir. Kadro yine takviyeye ihtiyaç duyuyor.

Trabzonspor, sıkı bir maç trafiğine giriyor. Ligde, Türkiye Kupası'nda ve Avrupa'da oynayacağı süreçte bir tarafı boşlama hakkına sahip değildir.

Hepsinde aynı ciddiyetle devam etmelidir. Bu fikri Şenol Güneş, futbolcularına çok iyi anlatmalıdır. Futbolcular kendi açılarından haklılar. Bu sene 3 günde bir  maç oynadılar ve futbol oynamaktan bıktılar. Ama kulüpler de futbolculara büyük paralar ödüyor ve karşılığını istiyorlar.

Trabzonspor bu hafta önemli bir rakiple aylık serüvenine başlıyor. Gaziantep çok ciddi ve iyi bir kadroya sahip. Ama Trabzonspor kendi sahasında farklı oynayan bir takım görüntüsü veriyor. Burak ve Olcan ileri uçta rakip savunmayı sıkıntıya sokuyor.

Rakip de onlara önlem alıyor. İşte Colman, Alanzinho, Aykut, Volkan ve diğerleri bu fırsattan faydalanıp rakiplerinin beklemediği bir futbol oynamalıdır ve oynayacaklardır.

Trabzonspor'un alacağı iyi neticeler, Sadri Şener ve yönetiminin de elini rahatlatacaktır. Şenol Güneş ve ekibi bu önemli sınavı geçecek ve kulübü rahatlatacaklardır.