61SAAT SPOR SERVİSİ - Hasan Tüncel

Trabzonspor’da Sadri Şener döneminde görev yapan eski asbaşkan Trabzonspor’da yaşanan kongre sürecine dair 61saat’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Trabzonspor’a başkan adayı olan Ahmet Ağaoğlu’nu, asbaşkanlık düşüncesini ve döneminde yaşanan olayları tüm gerçekçiliği ile spor müdürümüz Hasan Tüncel’e anlattı. 

Soru:  Ahmet Ağaoğlu’nun adaylık süreci ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Başka bir aday yok. Şartlar çok zor. görevi isteyen yok. Buna bağlı olarak sportif şartlar ve camiadaki destek birliktelik kötü durumda böyle bir göreve talip olmak cesarettir, özveridir bunu da Ahmet bey göstermiş.  

Soru: Ahmet Ağaoğlu sürecine dahil oldunuz mu?

Cevap: Ahmet bey ile görüşme yapıldı mı bilmiyorum. Başkaları ile resmi bir görüşme değil ama camiaya hizmet etmiş insanlar gönüllerinde birilerinin başkan olmasını isteyebilir bu gayet normal. Bir komisyon birliği veya görevlendirilmiş bir grup görevlendirilmedi. Sürpriz olmadı. Ahmet bey daha öncede ismi geçen ve başkanlık için düşünülen isimlerden bir tanesiydi.

Soru: 3 yıllık bir çile vaat etti, ne düşünüyorsunuz?

"EKONOMİSİ İYİ OLMAYAN ŞAMPİYON OLAMAZ"

Cevap: Bence bu doğru. Churchill’in 2. Dünya savaşında söylediği izler gibi. Trabzonspor’un hakikaten 2013’ten bu tarafa yol haritası böyle olması lazımdı. Maalesef tersi uygulandı ve bu günlere geldi. Keşke Hacıosmanoğlu ve Muharrem Usta seçildiği dönemde bu düşüncelerle başlasaydı. Şampiyonluk için iyi bir kadro kadar ekonomik şartların da iyi olmasının gerektiği ortada.  Ekonomisi iyi olmayan hiçbir takım şampiyonluk ipini göğüsleyemez.

Soru: Sıcak para durumu var, sizce bulabilir mi?

"AĞAOĞLU KENDİSİNİ RİSKE ATMAZ"

Cevap: Parayı bulabilir. Herhalde bulabilir ki bu göreve talip oldu ya da başka türlü bir planlama yaptı. Çok başarılı bir spor yöneticiliği dönemi var. Golf Federasyonunda çok başarılı işler yaptı. Trabzonspor’un bugünki ekonomik durumunu bilerek talip olması demek kendince böyle bir hazırlık planlama yapması demektir. O kadar başarılı geçmişini riske etmez diye düşünüyorum. Kendisi ile görüşmedim ama öyledir diye düşünüyorum.

"ASBAŞKANLIK DÜŞÜNMÜYORUM ANCAK ŞARTLARIN OLUŞMASI LAZIM"

Soru: Yönetim de yer almayı düşünüyor musunuz, teklif var mı?

Cevap: Yer almayı düşünmüyorum. Uzun süre yöneticilik yaptım. Yoruldum, yıprandım üzüldüm, tekrar aynı şeyleri yaşamak doğrusu gözümü korkutuyor. Ben istiyorum ki gençlerden oluşan daha başarılı, bilgili arkadaşlar olsun. Bize de sorsunlar yardımcı olup kulübü daha iyi yerlere getirelim.  Bir taraftan da tabi bazı düşünceler diyor ki, sorumluluk işidir elinizi taşın altına koymanız lazım, bundan kaçamazsınız. Benim geçmişte yaptığımız bazı şeyler var. Bunları yapmak için ona uygun ortam olacak. Herhangi bir isim gibi sende gel bu yönetimin içine derse ne kendimi mutlu ederim ne insanları mutlu ederim. Geçmişte yaptığım doğru işleri yapabilecek ortam olması lazım. Bugünki şartlarda da böyle işler biraz zor. Tenkit etmek için demiyorum, Trabzonspor’un geldiği şartlar o kadar zor ki ideal işleri uygulamak zor.

Soru: Taraftarın size karşı olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: İnsanlar bizi tanımış biz de herşeyi açıkça söylemişiz. Benim söylediklerimde yaptığım işlerde hiçbir zaman hesap veya beklenti yoktur. İnsanlar demekki görmüş. O zaman niye söylemediler ona üzülüyorum. Benim gibi Trabzonspor kurulduğu günden beri yanında, içinde, kıyısında köşesinde bulunmuş biri için tuttular Aziz’in arkasındakiler dediler. Ben Aziz ile değil arkasındaki yan yana da olsak yanak yanağa da olsak ne onun Fenerbahçeliliği ne de benim Trabzonsporluluğum değişir.  Şayet bizde öyle bir kaygı yaratıyorsa demek ki biz kendimizi doğru anlatamamışız. Biz mesela Trabzonspor’a Avrupai bir proje yaptıki. GDO’suz ürünler organik tarım, sosyal sorumluluk projeleri altında topluma anlatmak istediği bir durumdu. Bunu Hayri Baba’nın çiftliği yapıp tenkit etmek ben hala anlamış değilim takdir edilecek birşeyi insanların anlamaması şaşırtıcı bir durum.

"TAZMİNAT ÖDEMEMEK İÇİN İŞE ADAM ALDI DEDİLER"

Mesela hiç olmamış, benim yapıma uymayan bir durum, benim yanımda 500 kişi çalışmıştır. Tazminatlarını ödememek için onları işe aldı dediler. Geçmişte başka yerlerde çalışmış bu insanlar o konularda becerikli diye kulübe alınmış bir kaç kişi vardır. Bir kaç dönem önce bizle çalışmış Trabzon’da çalışan insan sayısı bellidir, mesleğinde yetenekli adam sayısı bellidir. Bunları tazminatları ödememek için aldılar dediler. Hiç kimse düşünmedi ki, bu adamın elinde ve yetkisinde trilyonlar var kulüple ilgili, bir kişinin 3 bin TL’sine tenezzül ediyorda bunları da alıyor peki böyle bir adama nasıl kulübü nasıl teslim edersiniz. Hem seçmişler bizim adımıza yönet diye hem de 3 bin TL tazminata tama etti de. Bunlar derin yaralar açtı bende günlerce uykusuz bıraktı. Biz günlerce kulübün 5 kuruşunu bile hesaplamışızıdır.

"KENDİMİZDEN ÖNCE KULÜBÜMÜZÜ DÜŞÜNÜRÜZ"

 O kadar sene içerisinde yaptığımız hatalar mutlaka vardır. Asla kasıt yoktur, kulübe zarar verecek davranış yoktur. Her zaman kendimizden önce kulübümüzü düşünmüşüz. Kendi menfaatimizden önce kulübü düşünmüşüzdür. Eğer bir zarar edecek zarar görecek bir şey varsa kendimizi feda etmişizidir, hiç kulübü feda etmedik anlayışımızda yapımızda yok. Tersi şeyler söylenince kahroluyorsun. Başkası aldırmazdı ama benim yapım bu çok üzüldüm bazı haksızlıklara. 27. Haftada küme düşer mi kalır mı dye konuşulan takımı göreve gelip o kadroyu bir dahaki sene 3 kupa alan takım haline getirdik. 1 kupayı çaldılar ama öyle bir kadro yaptık. Milli takıma bir kişi veren kadrodan 5-6 oyuncu veren bir kadroya dönüştük. İlgi duyulmayan kulübü sevilen, ilgi duyulan bir kulüp haline getirdik. Bunlarla ilgili takdir beklemem ama tenkiti de hele de karalamayı hiç hak etmedim. Bunlar benim içimde kalmış şeyler bunları zor kafamdan atarım. Çok uykusuz gecelerim üzgün olduğum günler var. Bunları yazan söyleyen o an için öyle söyledi. Bizim verdiğimiz mücadele nerde yaptılar bizi Aziz’in arkasındaki adam. Niye arkadasında olacağım yahu. 

Soru: Çiftlik projesi sizden sonra dünya gündemine taşındı, ne amaçladınız o zamanlarda?

"HAYRİ BABANIN ÇİFTLİĞİ DEDİLER BAŞKALARI YAPTI ÖRNEK PROJE DEDİLER"

Hacısalihoğlu: Çok enterasan bir konudur. Böyle bir sosyal sorumluk projesi altında Trabzonspor gibi bir kulübü futbol ile ilgilenmemesi maçla sıkışmaması lazım. Sosyal faaliyetleri olması lazım, topluma mesaj vermesi ve güzel bir şekilde yönlendirmesi gerekiyor. Biz o anlamda o zaman düşündük GDO’lu ürünler o dönemde çok gündemdeydi. Kansere sebeb oluyordu. Kulübün arkasında ufak bir çöplük vardı. Orayı temizleyip bazı ürünler diktik. 500-600 m2 bir yer oraya domates vb ürünler diktik. Topluma mesaj verdik, Trabzonspor çiftliği o dönemde çok da ilgi gördü. 

Sırf eleştirmek bana muhalefet etmek için bunu yanlış kullandılar Topluma yanlış anlattılar. Bizden 2-3 ay sonra İngiltere’de olimpiyatlar vardı. Orada açıklama yaptı Olimpiyat Komitesi Başkanı “Olimpiyat köyünde organik tarım çiftliği kurduk. Buradaki sporculara organik ürünler yediyoruz.” dedi ve ödül aldı. İngiltere’de daha sonra Bordo Mavi renkleri olan bir kulüp tesislerinde bizim projemizi yaptı ve UEFA tarafından yılın örnek kulübü seçildi. Bunları maalesef benim için Hayri Baba’nın çiftliği yazanlar İngiltere’de yaşananları da örnek davranışlar diye manşet yaptı. Acı acı güldüm bunlara. Takım 9 puan öndeyken niye gittiniz diye sormadılar sorsalar anlatırdım. 

Soru: Ağaoğlu’nun Trabzon’da mı olması mı gerekiyor, yönetim modeli nasıl olmalı?

"AĞAOĞLU DIŞARDAN YÖNETEBİLİR"

Cevap: Şart değil, Trabzonspor’un yönetim modeli ve şartları her zaman değişir. Bu değişen şartlar içerisinde en uygun yönetim tarzını seçmek lazım. Şu an için Trabzonspor’un birinci önceliği ekonomi, bu konu ile ilgili yapılanmayı nerede daha rahat yapabilecekse oradan faaliyetlerini yürütmesi gerekiyor. Yönetimi değil, tabi ki kulübün merkezi Trabzon, tesisleri burda yönetimin burada olması lazım. Ancak, faaliyetlerin çoğunluğunu ekonomik olarak borç yapılandırması, borç ertlendirmesi, yeni gelir kaynakları bulması ve nakit ihtiyacını karşılayacak parayı bulmasına ayırması lazım. Bunun için de bakanlığı Trabzon’a getiremeyeceğine göre bakanlığın olduğun yere gideceksin. Yardım alabileceğin insanları buraya getiremeyeceğine göre oraya gideceksin. Şu günkü öncelik o ama böyle bir ihtiyaç olmasa sportif oyuncu yetiştirme öncelik olsa ona göre çalışma yapılır. Önce ihtiyaç olan faaliyeti öncelik olarak yapmak gerekiyor. Bugün birinci öncelik ve ihtiyaç önemli olan ekonomik konuların çözümü. Çünkü başarı için ekonomi rayında değilse başarıyı yaklamak mümkün değildir.