Trabzonsporlu bir taraftardan Şenol Güneş'e yazılan mektup sanal alemde büyük beğeni topladı.

Mikro blog sitesi twitter'da paylaşılan ve Zonguldak'ta ikamet eden Sercan Aslan isimli taraftar "Trabzonspor'un Efsanesine" başlıklı bir mektup yazdı.

İşte o mektup:

"Trabzonspor'un Efsanesine;

Ne yazacağımı, hangi kelimeleri kullanacağımı bilemiyorum hocam, kelimeler düğümleniyor boğazımda titriyorum ve ağlıyorum...

Ben kendimi yazacağım size hocam yaşadıklarımı, hissettiklerimi hatta tüm taraftar gibi verdiğimiz mücadeleyi yazacağım umarım okuma fırsatı bulursunuz.

Benim annem Galatasaraylı babam Fenerbahçeli'dir ama maç dahi izlemezler. Okulda arkadaşlarımın çoğu hep İstanbul takımlarının taraftarıydı, bende Beşiktaş taraftarıydım ama futbolcularını sorsalar birinin adını dahi söyleyemezdim...

Babamla konuşabildiğimiz tek konu sizdiniz hocam, babamla birtek sizi konuşabiliyor sadece sizinle ilgili sohbet edebiliyorduk zira başka hiçbir konuda anlaşamaz ve iki kelime dahi edemeyiz çünkü iki yabancıyız...

Bana bir efsane anlattı dedi ki adı Şenol Güneş!

Onun gibi bir kaleci daha gelmez gelmedi Türkiye'ye... Bırakmadı takımını bıraksa da geriye döndü çok büyük futbolcuydu çok... Araştırdım bulduğum tüm videoları, yazıları okudum, hakkınızda herşeyi öğrenmek istedim öğrendim, bundan sonra Trabzonsporluyum dedim. Trabzonspor taraftarı olarak izlediğim ilk maç ise Trabzonspor - Lille maçıydı... Ben hayatta tuttuğu tüm dalların kırıldığı bir insanım hocam, güvendiğim, sevdiğim ve kaybetmek istemediğim herşeyi herkesi kaybetmiş bir insanım, artık yaşamak istemiyorum diyecek kadar acı yaşamış, yılmış, yıldırılmış biriydim. Nasıl tutundum hayata? Sizinle hocam inanın ki sizinle...

Sizi her televizyon başında gördüğümde babam deyip içim titrer, söylediğiniz her kelimede gözlerim dolar ağlarım, sahi insan hiç tanımadığı ve kan bağı olmayan birini bu kadar sevip babam diyebilir mi? Sevdim hocam hiç baba sevgisini tatmamış biri olarak sizinle tanışmadığım halde o sevgiyi sizinle tattım.

Trabzonspor - Galatasaray maçından sonra basın toplantısında 'içim yanıyor içim, ençok benim hakkım yenildi' demiştiniz videoyu tekrar tekrar izleyip bir gece boyunca ağladım çünkü sizinle birlikte içim yandı siz belki gözyaşınızı kalbinize akıttınız ben ise sizinde gözyaşınızı dışa vurdum hocam...

Beşiktaş maçından sonra futbolculara sarılışınız bir babanın evlatlarına sarılışıydı adeta, gülüyordunuz mutluydunuz benim hiç yaşamadığım birşeydi gözlerimi kapatıp kendimi orada size sarılırken hayal ettim sizinle güldüm sizinle mutlu oldum kalbim öyle hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacaktı... Ben sizinle tekrar mücadele etmeyi öğrendim çünkü... Dik duruş, şeref, onur, gurur, kısacası siz herşeysiniz ve ben bunları sizinle öğrendim, sevinci mutluluğu... Ve siz olmasaydınız belki de yolundan sapmış biriydim.

Her gece başımı yastığa koyduğumda ilk sizin için dua ediyor, Rabbim Şenol hocamın yani babamın yüzündeki gülücüğü eksik etme onu başımızdan eksik etme diyorum. Sizinle tanışıp elinizi öpmenin hayalini kuruyor, hatta önünüzde diz çöküp bizi bırakma diye yalvarmak istiyorum...

Abartmıyorum çünkü ben yüreği kocaman olan bu yüce insanı çok ama çok seviyorum, bana anlatılan efsaneyi, bana Trabzonspor'u sevdiren bilge kişiyi çok seviyorum.Siz benim sadece babam değil hayal kahramanımın yeryüzünde ki canlı halisiniz hatta hayal kahramanımdan bile daha kahramansınız komutansınız, bende her Trabzonspor taraftarı gibi o komutanın bir askeriyim.. Her türlü pislik dönen parayla yönetilen bu düzenin içinde onurumuzla mücadele ediyoruz yalnız değilsiniz..

Bıktım , yoruldum , enerjim bitti dediniz soruyorum size bir baba evlatlarını savaşın ortasında nasıl yalnız bırakır? Bizleri çakalların önüne yalnız başımıza atamazsınız! Başımızda komutanımız, babamız olmadan bizler nasıl savaşacağız? Hangi inançla davamızın peşinden koşacağız? Bir baba evladına sarıldığında tüm yorgunluğunu unuturmuş... Sarıl bize baba gibi ne olur bizi yalnız bırakma! Bizi bu kötü düzende tek başımıza bırakıp çakallara yem etme! Gün birlikte mücadele edip kötülüklerin üstesinden gelme günüdür, biz inanıyoruz Şenol GÜNEŞ'imizle karanlığı aydınlatacağız!

Şimdi elinizi o güzel yüreğinizin üzerine koyup vicdanınızın sesini dinleyin, bir baba olarak göreviniz evlatlarınızı yalnız bırakmamaktır. Bizi o sevgi dolu kucağınızdan, güzel gülümsemenizden, doğru yolu gösteren öğütlerinizden, davamızın peşinde koştuğumuz inancımızdan mahrum etmeyin. Elini uzat baba , elini uzat ki gücümüzü birleştirip yıkalım karanlık düzeni, sakın bırakma bizi .Emin ol bırakırsan ne inancımız kalacak geri ne de davamız, gidersen eğer bizde bırakıp bitireceğiz bordo-mavi masalını.

 

Saygılarımla

Sercan Aslan - Zonguldak"