61SAAT/SÖYLEŞİ - LEVENT USTABAŞI

Soluğu Şamil Ekinci Müzesi'nde aldım.


Trabzonspor'un yoktan varoluşunu müzeyi adım adım gezerek yeniden hatırlatmak istedim.

Buna camia olarak ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum;

Hem kendim için...

Hem taraftar için…

Hem de futbolcular için…


***

Ve Müze yetkilisi Hakan Başağa ile derin bir sohbete koyuldum.

Noktası virgülüne kadar müzeyi anlattı.

Trabzon tarihinde spor adına bulunan 600'den fazla kupanın her detayına irdelemeye çalıştım.

Fakat camiayı asıl ilgilendiren ve üzerinde düşünmemiz gereken ayrıntıları not aldım…

İşte Hakan beyle yaptığım söyleşiden öne çıkan detaylar;


Müzeyi ziyaret edenler nasıl bir izlenimle ayrılıyorlar?


Fantastik buluyorlar.

Günde kaç kişi ziyaret ediyor?

Yaz aylarında günlük bin kişiyi geçiyor. Çoğu da gurbetten gelen vatandaşlarımız. Kış ayları doğal olarak düşüyor.

Müzeye nasıl bir psikolojiyle geliyorlar?

Büyük bir heyecanla gelip hayranlıkla ayrılıyorlar.



MÜZE DEĞİL TRABZON'UN SPOR TARİHİ...

Dışardan gelenler daha mı fazla ilgi duyuyor?

Avrupa'dan gelen hemşerilerimiz, yurt dışındaki spor müzelerini gördükleri için mukayese etme şansları da oluyor. Böyle gurur verici müzelerin dünyanın bir kaç kentinde olduğunu söylüyorlar. Bu da bizi sevindiriyor. Onların düşüncelerini, fikir ve önerilerini değerlendiriyoruz.

Müzede sadece Trabzonspor anlatılmıyor sanırım…

Aynen öyle Levent bey… Trabzon'da  1900'lü yıllardan günümüze kadar sporu anlatmaktadır. Türkiye'de sporun her alanında Trabzon bir lokomatiftir. Bu sadece sporcusuyla değil, yöneticileriyle de böyle olmuştur. Daha bilinçli bir taraftar profilinin yetişmesine katkıda bulunuyoruz.

Şamil Ekinci Müzesi'nin birinci katında özellikle neler var?

Ata kulüplerimiz; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor var.

ikinci katta…

Trabzonspor'un birinci lige çıkış sezonu olan 74-75'den bugüne kadarki tüm başarılarını anlatıyoruz.

AKREP CELAL'İN EŞİ GELDİ VE...

Müzeyi ziyaret edenler arasında burada ismi yer alan efsanevi kadroların akrabaları da var mı?

Evet geliyorlar.

Peki duygusal anlar yaşanmıyor mu?

Yaşanmaz olurmu... O kadar duygulanıyorlar ki ağlayanları gördüm.

Yaşadığın ilginç anlar var mı?

Çok var hangi birini anlatayım…

Hepsini anlat (gülüyorum)

Hepsini anlatsam bir kaç tane roman yazarsın(gülüyor)...

Yakın zamanda olanlardan anlatayım. Bordo mavi camianın Akrep Celal olarak tanıdığı futbolcu Celal Öztürkmen'in eşi Servet hanım bir gün geldi. Gözleri doldu… Sonra müzemize müthiş yardımları oldu. Akrep Celal'in milli takımda oynadığı dönemdeki fotoğraflarını getirdi. O fotoğrafları müzeye koyarken ağlamaya başladı…

Başka böyle güzel anılardan neler var?

devamı 2.sayfada...


Başka böyle güzel anılardan neler var?

Eski müzemizde beklerken, kapıda dolaşan bir adam gördüm. Müzenin önünde mahsun, mahçup dururken içeri davet ettim. Meğer 1966 yılında kırmızı-beyaz takımdaki toto Salih abiymiş..

KIBRIS'TA TRABZONSPOR FURYASI BAŞLADI

Bir kere de Kıbrıs'tan gelen ziyaretçilerimiz ile duygusal anlar yaşadık. O dönem tunuvayı izleyen Kıbrıslılar'dan Trabzonsporlu olanlar bir gün müzemizi grup halinde ziyarete geldiler. Kısaca o dönemden bilgi verip daha sonra yaşadığımız o duygusal ana geçmek istiyorum. Kıbrıs Barış kupası birinci ligdeki ilk kupamızdır.. Bu turnuvaya o yıl Fener katılmadı. İşte bu turnuvaya katılan Kıbrıs Gücü takımının kalecisi Ethem Gardiyanoğlu da müzemizi ziyarete gelenler arasındaydı. Kendisi bana çok duygulandığını söyledi ve şöyle bir soru sordu...



Benim bütün ailem neden Trabzonsporlu biliyor musun?

Bende, 'bilmiyorum' diyerek kafamı salladım. Ve dediki: "

Maç oynanırken Galatasaray ve Beşiktaş'a yoğun ilgi gösteriliyordu. Fakat her nedense hiçbiri Kıbrıslılarla yakından ilgilenmedi. Suratımıza bile bakmadı.  Biz onlarla muhabbet etmeye çalıştıkça onlar bizden uzaklaştı. Onlara gösterdiğimiz sevgi saygı karşılıksız kaldı. Bunlara rağmen Trabzonspor'un efsanevi kadrosu bize inanılmaz dostluk gösterdi.  Onlardan kardeşlik gördük.

Bugün o nedenle Kıbrıs'ta çoğu aile Trabzonsporludur.

Trabzonspor gerçeğini gelecek nesillerimize de aşıladık."



YARIM KUPA İLGİ ODAĞI

Peki eski futbolculardan gelenler oluyor mu?

Devamlı geliyorlar. Burada huzur bulduklarını söylüyorlar.



En fazla insanların dikkatini ne çekiyor?

1957-58 Amatör Futbol Şampiyonluğu Finalleri Trabzon'da yapılıyor. Finallere Bursa'dan Güvenspor, Kütahya'dan Linyitspor, Ankara'dan Havagücü takımı, Trabzon'dan İdmanocağı takımları mücadele ediyorlar. Trabzon'da yapılan finallerde  Ankara Havagücü ve İdmanocağı takımları karşılaştıkları son maça puan ve averaj olarak eşit başlamışlardır. Maçta berabere bitmiştir. İkinci maçı Ankara Havagücü takımı tarafsız bir sahada oynamayı talep etti. Tartışmaların uzaması üzerine o dönemki federasyon başkanı şampiyonluk kupasını Trabzon Sanatokulu'nda ikiye bölerek yarısını Ankara Havagücü'ne diğer yarısını İdmanocağı'na vermiştir. 2 şampiyonunu çıktığı bu turnuvanın Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası'nın İdmanocağına verilken yarım kupa müzemizde en fazla merak edilen objelerimizdendir.

Kupanın en ilginç anektodu da: O dönem askerlik görevini icra eden Ahmet Suat Özyazıcı'nın Ankara Havagücü'nde eski takımına karşı oynamasıdır.

BU ŞEHRİN LOKOMOTİFİDİR

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Trabzonspor 40 senelik birinci lig geçmişine sığdırdığı başarıları ile kazandığı finalleri ve kırdığı rekorları ile ülkemizde ve dünyada her alanda lider kimliğiyle bu ülkenin en önemli markalarından ve değerlerinden biri oılmuştur. Trabzonspor kulübü milyonlarca taraftarı olan gittiği her platformda yurt içinde ve yurt dışında yoğun ilgi ve alaka gören her zaman büyük hedefleri olmuş bu şehrin lokomotifidir ve olmaya da devam edecektir.

CİN ALİ'NİN FORMASI

Gözüme Trabzonspor'un ilk golünü atan Cin Ali forması takıldı. Trabzonspor'un 1. ligde ilk golünü atan Cin Ali lakablı Ali Yavuz, 1973 yılında o golü attı ve Trabzonspor artık Anadolu'nun ağabeyi oldu. 4 sezon bu formayı giydi. 70 lig maçı, 22 kupa ve 4 Avrupa gördü.



KARAAĞAÇLI'NIN MİLLİ FORMASI

Trabzonspor kurucularımızdan Refik Karaağaçlı'nın torunu Erdinç Yalmanoğlu tarafından müzeye bağışlanan 1966-1967 Sezonu kırmızı-beyaz milli forma…

ADEM KILIÇ'A BİR ÖNERİ

Sümela'nın Şifresi Temel ve Moskova'nın Şifresi Temel filmilerinin yaratıcısı, Trabzonlu hemşerimiz yönetmen Adem Kılıç, bu müzeyi beyaz perdeye aktarırısa ortaya muhteşem bir eser çıkar düşüncesindeyim.

MÜZE İÇİN ÖNERİLER

Bu muhteşem müzenin bazı eksikleri var. Mesela girişte davetliler özel bir kitapçık hediye edilmelidir. Kitapçıkta müzenin içerisini gösteren bir harita olmalıdır. Her eser kısa bir anlatımla tanıtılmalıdır. Ayrıca çok profesyönel ve özel bir tasarımla wep sayfasına müze aktarılmalı ve müzeyi anlatan kısa videoalar yüklenmelidir.



Ve son olarak şikecilerin çaldığı 7. kupamızın boş duran mermerden sehpası... "Er yada geç o kupa buraya gelecek" diyor..