Şota, Mersin maçında 18 kişilik kadroyu tamamlayamayarak, kulübü transfer çöplüğüne çeviren Hacıosmanoğlu yönetimi ve alt yapıda yıllardır uğraş veren Sadi Tekelioğlu ekibiyle topyekün dalga geçti ya…
Ben sizi, bırak ilk 18’i, antrenmana dahi değer görülmeyen 18’liklerle tanıştırayım:
1997 yılı doğumlu Muhammet Beşir… Araklılı… 18 yaşında olmasına rağmen, bu sezon U21 Ligi’nde forma giyiyor. Trabzonspor altyapısında 104 maçı var. 58 de gol atmış. Başarısına futbol otoriteleri kayıtsız değil; milli takım formasını da sırtına geçirdi. İstanbul takımları transfer etmek için çocuğu rahat bırakmasa da Şota çok rahat; Muhammet umurunda değil bizim hocanın.
*
Mehmet Yeşil… 17 yaşında, ‘çakı gibi’ stoper. O da U21 takımında forma giyiyor. Trabzonspor altyapısında 102 maçı var. Sadi Hoca üzerine titriyor Mehmet’in. U18 Milli Takımı’na da davet edildi bu cengâver. Mehmet, 1-2 kez ‘sehven’ Trabzonspor A takımı ile antrenmana çıktı. Sonra mı? A takım yetkililerinin, bu çocuğun varlığından dahi haberi yok.
*
Abdulkadir Ömür’ü tanır mısınız? Tanımazsınız tabii ki, çünkü tanımanızı istemezler. Siz tanımıyorsunuz ama ArseneWenger tanıyor. Arsenal talip 16 yaşındaki Çarşıbaşılı Abdulkadir’e. Bu çocuk, Trabzonspor alt yapısının orta saha oyuncusu. Altyapıda 78 maçı, 36 da golü var. 23 kez milli olmuş ve kategorisinde, milli takımın her şeyi. Bu futbolcunun, A takımla 1 antrenmana dahi çıkmadığını söylesem ne düşünürsünüz? Şota, Mersin karşısında 18 kişilik kadroyu tamamlayamamıştı değil mi?
*
16 yaşında bizim Cafer Tosun… Düzköylü. Orta saha oyuncusu olmasına rağmen, altyapıda oynadığı 80 maçta 58 golü var. 23 kez de milli takıma çağırıldı. O kadar büyük kulüp ki Trabzonspor; İngiliz devi Chelsea’nın istediği Cafer, A takım antrenmanında kendine yer bulamıyor. 
*
Geçtiğimiz sezon, Trabzonspor’un Türkiye şampiyonu olan 1999 doğumlu oyuncu grubunu hatırlarsınız… Hiç olmasa, gazetelerde kibrit kutusu kadar haberlerini okumuşsunuzdur. Peki, o gruptan orta saha oyuncusu Murat Cem Akpınar ve golcü Doğukan Öksüz’ü bilir misiniz? Bilmezsiniz elbet; Trabzonspor yönetiminin de teknik heyetinin de haberi yok çünkü bu ikiliden.
Murat Cem’in alt yapıda 88 maçı var. 36 da gol atmış. Doğukan ise 56 maçta 54 gol. Şaşırmayacağınız üzere, ikisi de A takım yüzü görememiş.
Şimdi sıkı durun…
Hacıosmanoğlu, Hurma, Şota ya da herhangi bir yöneticinin… 16 yaşındaki Abdulkadir ve Cafer’le sadece 3 yıllık sözleşme imzalandığından haberi var mı? Yok.
Murat Cem ve Doğukan ile profesyonel sözleşme imzalanmadığının ve her iki futbolcunun da Azerbaycan Milli Takımı’nda forma giydiğinden haberleri var mı? Yok.
18’i tamamlayamayan Şota, Altyapı Koordinatörü Sadi Tekelioğlu ile kaç kez görüştü? Hiç.
*
Şota’nın, 30 transfere rağmen ilk 18’i tamamlayamadığı yerde, bizim 18’likler dünyayı sallıyorlar.
Trabzonspor’u yönetenler; siz ne işe yararsınız?
Alın yıldız müsveddelerinizi de başınıza çalın.
Yönetmeye çalıştığınız kulübü tanımıyorsunuz ama idrak etmeniz için bir kez daha altını çizelim:
Trabzonspor’un kurtuluşu, yapılmamış stadın isim hakkında ya da kokuşmuş transfer politikalarınızda değil, bu gençlerin ellerindedir. 
Sekiz kere izledim bir şey anlamadım

Şota yetersiz…
Şota çaresiz…
Dengeyi de yitirdi. 
O, Mehmet’i 8 defa dinleyip bir şey anlamadı, ben de kendisini 8 defa izleyip hiçbir şey anlamadım.
Basın toplantısında, bağıra bağıra, Onur ve Mehmet’i takımı sabote etmekle suçladı basın toplantısında. 
İyi de… Adama sorarlar:
Bu oyuncuların takımı sabote ettiğini düşünüyorsan, neden onları antrenmana alıyorsun?
Olaya göz yumup, mevzuyu çocukça dillendirmek bir takımın liderine yakışır mı?
Suçladığın oyuncuların yüzüne nasıl baktın? Yine espri mi yaptın?
En kötüsü ne biliyor musun Şota? Bulduğun ilk kapıdan çık ve git;
Artık bu takımın malzemecisine bile söz geçiremezsin. 
Musa Nizam diye bir adam

Şota, Mersin maçında sağbekte Salih’i oynatıp Cavanda’yı solbek oynatarak kanatlara dinamit koyunca, aklıma şu soru geldi:
Salih’in sağbek oynadığı kadar Musa Nizam solbek oynayamaz mı?
Bal gibi de oynar.
Diğerlerinden farkı da var; Musa, U21 takımına, kendi cebinden galibiyet primi dağıtıp, 1461 Trabzon’un şampiyonluk maçına gidecek kadar da kulübe aidiyet hissi olan adam. 
Transferde saçmaladınız, anladık.
Bari elinizdekileri iyi kullanın da milletin zekasıyla alay etmekten vazgeçin. 
Oğuzhan’ın telefonu

Geçtiğimiz hafta, kendisi için kaleme aldığım yazının ardından Oğuzhan Acar aradı.
“Abi, yeteneklerime dizdiğin övgüden ötürü teşekkür ederim. Ama iki adalem de atmadı, gerildi. O da düzensiz hayattan dolayı değil, ilk kez ağır antrenmanlar gördüğümden. Özel hayatıma da çok dikkat ediyorum. Saat gece 12 olmadan uyuyorum” dedi.
Umut verdi bana Oğuzhan.
Haydi Acar, mahcup etme bizi.