Attığı gollerle ve yaptığı asistle geceye adeta damgasını "yıldız" olarak vuran ama her nedense yüzü az gülen bir Olcan Adın vardı Avni Aker'de.

3 gol atıp, Adrian'ın tam da yerine tercih edilen Soner'e attırdığı golle takımına birçok şey kazandırmış oldu.
Bizimki hariçten gazel okumak elbette... Umar ve dileriz ki, maçın atmosferiyle alakalı bir durumdur...
Ya da bize öyle gelmiştir.
Zira son kırgınımız olmasın Olcan Adın!

***

Kontrollü başlayan, kontrollü devam eden bir karşılaşma için peş peşe gelen 2 gol maçı da o anlarda bitirmiş gibiydi.
Sınırlı sorumlu kadro yapısı içerisinde sahaya sürülebilecek en iyi on biriydi Mustafa hocanın.
Soner'i, Adrian'ın yerine tercih etmesi devrim niteliğinde bir karardı. Soner attığı golle ve bölgesinde aldığı sorumluluklarla göz doldurdu...
Henrique'nin kaçırdığı gollere rağmen, bu kadro yapısı içerisinde ne derece önemli bir oyuncu olduğu, sanıyoruz o çıktıktan sonra daha iyi anlaşılmıştır...
***

Bir anda Lazio ile oynanan maçın benzeri yaşanacak denildiği anlarda Olcan'ın mükemmel golü rakibi de bitirdi.
Olcan, Malouda, Kadir, Soner öne çıkan oyuncular olurken, ortak özellikleri sol ayaklı olmalarıydı. Zokora'nın maç biterken cezalı duruma düşmesi sınırsız sorumsuzluk örneğiydi.
Trabzonspor'u, ülkesinde kaybettiklerine rağmen, ülkesine kazandırdıkları için tebrik etmek, takdir etmek gerekir.