Sakatların büyük ölçüde döndüğü yorgunluk mazeretinin de sonlandığı erken de olsa şehrin ve Trabzonspor taraftarlarının “o sene bu sene” demeye başlayıp şarkılar söylediği Denizli maçı hüsranla bitti.

Taraftar şokta, rakiplerin yenilmiş oynadığı rakip ise sıradan bir takım olan Denizlispor. neredeyse yarısını “işe yaramaz” diye gönderdiğin oyunculardan kurulu.

Sonuç 40 bin taraftarın önünde mağlup oluyorsun Ünal hocadan aynı nakaratlar maç sonunda. futbol hata oyunudur atamazsan yersin bir sayısını ikiye çıkarsaydık böyle olmayacaktı, adama  derler halamın bıyığı olsa amcam olurdu. ve devam ediyor hocam her zaman olduğu gibi üzgünüm.

Ve rakip santrfor Hugo’nun çok iyi bir golcü olduğundan vuruş ustası olduğundan dem vuruyor hoca. 

Bizler yani taraftarlar bu söylemlerinizi iyi biliyorlar sadece şunu söyleyebilirim. 

Bu sözlerden sonra buyrun cenaze namazına.

12 PUANLIK MAÇTI

Bu mağlubiyetten sonra gerçekten iyi bir etüt etmişim sevgili kardeşim bakın biraz gerçeğe dönelim bu hafta tamı tamına Denizli karşılaşmasını yenseydi Trabzonspor 12 puan hanesine yazdırmış olacaktı. böyle bir maçı kaybetmişsin Trabzonspor takımı hazan yaprakları gibi. Mustafa’yı Zeki’yi geçemeyen bir forvet Sörloth’u tenzih ediyorum şayet mukavelesinde her maç bir gol atacak yazmıyorsa…

NWAKAEME DIŞARI ALINAMAZ MI?

Nwakaeme bu sezon hemen hemen aynı teranede gidiyor ne etliye ne de sütlüye karışıyor, kusura bakmayın ama adeta yan hakeme eşlik ediyor, adeta çizgiden ayrılmıyor, ne hikmetse rakibin attığı ilk golden sonra ayıp oluyor biraz oynayayım bari dercesine bir kaç atak hamlesine eşlik ediyor. Aynı şekilde bu oyuncunun da oynasa da oynamasa da dışarı alınmayacak diye bir ibare mi var diye sormak istiyorum. 

Mikel’e sözüm yok. İyi niyetli elinden elinden geldiğince oynamaya çalışıyor. Yusuf’un kumaşı değerli bir kumaş ancak topla buluştuğunda hemen kaleyi düşünüyor, takım oyununa yönlendirmek zor olmasa gerek. 

Rakibin klasik kontra atak sisteminden dışarı çıkmayarak sadece kalesini koruma altına aldığından Trabzonspor’un yan beklerinin öne çıkmamalarını hayretle karşıladım. Stoperlere söylenecek söz bulamıyorum. Bildiğim kadarıyla Rodallega 15 haftadır gol atamamış. bu adama bu stoperler ne alan savunması ne de adam savunmasında başarılı olamayıp 2 gol attırıyorlar. 

Uğurcan da tutamadığı için böylesine mağlubiyet tanıklık ediyoruz ve son sözlerim öncelikle Sosa için özellikle son maçlarda adından “maestro” gibi sözlerle övgüyle bahsettiğim bu oyuncuya ne oldu?

Uyurgezer hastalığına yakalanmış gibiydi, pas atmıyor almıyor bazen topa da bakmayıp arkasını dönüp gidiyor.

“Al beni dışarı” dercesine hareketler içerisindeydi, bizim tanıdığımız Sosa defanstan top çıkarır orta alandan asist yapar. forvette arkadaşlarını yalnız bırakmadan gol attırır gol atardı. 

SOSA'YA NE OLDU

Sosa’ya ne olduysa el freni çekilmiş bir araç gibiydi. bu konumu takıma da yansıdı düşüncesindeyim. 

Bu gibi önemli konuların açıklamaları mağlubiyetin sebeplerinin ortaya dökülmesini beklerken Ünal Hoca hala havadan sudan dem vurmaya çalışıyor. 

Böyle olmaz, böyle kafaya oynanmaz, böyle büyük olunmaz. 

Yazık ediyorsun hem kendine hem bu güzelim takıma. 

Takımın dama taşlarından biri olan Sturridge’in iki de bir dışarı almak moda haline geldi, geldi de bana da gına geldi hocam. 

Yorulduk artık, yoruyorsun bizi..