TrabzonCell Ayın Futbolcusu” yarışmasında Şubat ayının en iyi futbolcusu Olcan Adın seçildi.

“TrabzonCell Ayın Futbolcusu” yarışmasında şubat ayının kazananı belli oldu. Devre arasında Gaziantepspor’dan transfer edilen, Trabzonspor forması giydiği ilk ayda gösterdiği performansla taraftarlarımız tarafından ocak ayının en iyi futbolcusu seçilen Olcan, bu performansını şubat ayında da devam ettirerek gelen oyların yüzde 57’sini alarak peş peşe ikinci kez ayın futbolcusu seçilmiş oldu.

Trabzonspor'un bu sezon renklerine kattığı ve oynadığı futbolla bordo-mavili taraftarların büyük beğenisini kazanan Olcan Adın, Fenerbahçe'de oynamadan geçirdiği 5 sezonun kendisi adına kayıp olduğunu belirterek, "Kartalspor'dan Fenerbahçe'ye değil de bir Anadolu takımına gitsem ya da Trabzonspor'a gelseydim bugün çok daha farklı bir konumda olurdum. Orada neredeyse hiç oynamadan geçirdiğim 5 sezon, futbolumun gerilemesine neden oldu" dedi.

İLK ANTRENMANIMA FABRİKA LOJMANLARININ TAKIMIYLA ÇIKTIM

Türkiye Futbol Federasyonu'nun Tam Saha Dergisi'nin Mart sayısına bir röportaj veren Olcan Adın, futbola başlama öyküsünü anlatırken, "Ailemin futbolla içli dışlı olması beni de futbola yönlendirdi diyebilirim. Oturduğumuz lojmandaki takımda futbola başlamıştım. Babam SEKA Kağıt Fabrikası'nda çalışıyordu. Fabrika lojmanlarının bir takımı vardı. O takımla bir antrenmana çıktım. Takımdaki ağabeylerim futbolumu gördükten sonra beni Balıkesirspor'a yönlendirdi. Böylece 8-9 yaşlarındayken Balıkesirspor'un altyapısına katıldım. Kartalspor'da 1 sezon oynadım. O sezonun sonunda direkt Fenerbahçe'nin A takımına gittim. A takımla antrenmanlara çıkıyor, maçlarımı PAF takımla oynuyordum. Fenerbahçe'ye transfer olduğumda 17 yaşımı henüz bitirmiştim. 16 yaşındayken Kartalspor'da, 2. Lig'de oynamak kolay bir iş değildi. Kartalspor'da oynamamı sağlayan kişi ise benim futboluma güvenen hocam Ersin Şolpan'dı. Sezonun bitmesine 3-4 maç kala o dönemde altyapı sorumlusu olan Cemil Turan ve birkaç yöneticiyle görüşerek Fenerbahçe'ye transfer oldum" dedi.

GELİŞİM İÇİN MAÇ YAPMAK ŞART

Olcan, o dönemde sol açık değil, forvet arkasında oynadığını belirterek., "Altyapıda bana katkıda bulunan bir hoca olmadı çünkü direkt A takıma gitmiştim ve sadece Christoph Daum'la çalıştım. Fenerbahçe'de hiç oynama fırsatı bulamamıştım. Ama Genç Milli Takımlarda şans bulmayı sürdürüyordum. Tabii oynayıp da Milli Takımlara gitmek çok daha önemliydi benim açımdan. Çünkü futbolcu ancak oynayarak kendisini geliştirebilir. Dolayısıyla önce Antalyaspor'a, ardından da Karşıyaka'ya kiralık olarak gittim. Özellikle Karşıyaka'da geçirdiğim dönem bana çok şey kattı. Süper Lig'den Bank Asya 1. Lig'e gitmek başkalarına garip gelebilir ama benim açımdan son derece olumlu bir dönem oldu. Dediğim gibi oyuncu maçta tekrar yapa yapa kendisini geliştiriyor. Elbette antrenmanın da büyük faydası var ama belirli bir yaştan sonra futbolcunun mutlaka oynaması gerekiyor. Sadece antrenman yaparak gelişim sağlayabilmek mümkün değil. Fenerbahçe'de 5 sezon gibi uzun bir süre kaldım ama çok az oynama fırsatı bulabildim. Bu da Fenerbahçe'nin yapısından kaynaklanıyor. Fenerbahçe hedefleri itibarıyla çok yüksek maliyetlerle yıldız oyuncuları transfer eden bir kulüp. Genç oyunculara yeterince şans vermiyorlardı. Zico döneminde bir süre oynama fırsatı buldum. Ama bir maçta kötü oynayınca ertesi hafta kadroya alınmadım. Genç oyuncunun güven kazanabileceği bir ortam yoktu Fenerbahçe'de" diye konuştu.

FENERBAHÇE'DEKİ YILLARIMI KAYIP OLARAK GÖRÜYORUM

Olcan, "Gaziantepspor ve Trabzonspor'da düzenli olarak oynamaya başladığından beri inanılmaz bir şekilde artan performansına baktığında Fenerbahçe'de geçirdiğin ve oynayamadığın yılların senin açından bir kayıp olduğunu düşünüyor musun?" sorusunu yanıtlarken ise şunları söyledi:

"Elbette kayıp olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe'ye imzayı attığımda 18 yaşına yeni girmiştim. Kartalspor'dan Fenerbahçe'ye değil de bir Anadolu takımına gitsem ya da Trabzonspor'a gelseydim bugün çok daha farklı bir konumda olurdum. Orada neredeyse hiç oynamadan geçirdiğim 5 sezon, futbolumun gerilemesine neden oldu. Ama şimdi uzun bir süredir oynadığım için hem futbolumu hem de kendime olan güvenimi geliştirdim. Devamlı oynamak gerçekten oyuncuya çok şey katıyor."

FUTBOLCU KÜSMEMELİ

Oynadığı takımlarda ilk on birde forma şansı bulamadığı zamanlarda futbola küsmediğini de vurgulayan Olcan, "Futbolcunun oynamadığı zaman küsmemesi gerekiyor. Ben oynamadığım dönemlerde belki kendi içimde kırgınlıklar yaşadım ama futbola hiç küsmedim. Hiçbir zaman antrenmanlarda çalışmazlık yapmadım. Tam tersine daha fazla gayret ettim, son dakikalarında şans bulduğum maçlarda bile elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım" dedi. Olcan Trabzonspor'u tercih etmesinin nedenini açıklarken de şu ifadeleri kullandı:

"Benimle ilgilenen en ciddi kulüplerden birisi Trabzonspor'du. Dolayısıyla gelen teklifler arasında karar vermem zor olmadı. Trabzonspor bana öyle bir teklifle geldi ki kabul etmeme gibi bir seçeneğim olamazdı. Bir de kulübün yapısına, arkadaş ortamına ve oyunculara baktığım zaman kendime çok daha yakın olarak gördüğüm bir takımdı Trabzonspor. Bu kararı verdiğim için de çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Trabzonspor'a yeni geldim sayılır. Şenol Hocayla da çok iyi bir uyum içinde olduğumu söyleyebilirim. Benden sürekli oyunun içinde olmamı istiyor. Tabii ki zaman geçtikçe hocamın benden istedikleri de farklılaşacaktır. Ben de onun isteklerini yerine getirebilmeye çalışacağım."



BURAK'LA ÇOCUKLUK ARKADAŞIYIZ

Olcan, Burak Yılmaz'la çocukluk arkadaşı sayılabileceklerini ifade ederek, "16 yaşımızdan itibaren yani 10 senedir tanışıyoruz. Bu yaşımıza kadar da hiç bir zaman bağlantımızı koparmadık. Burak'la sahanın içinde de dışında da çok iyi anlaşıyoruz. Umarım şimdi Trabzonspor'daki bu birlikteliğimiz hem takımımızı hem de bizi çok başarılı kılar. Trabzonspor'a gelerek hedeflerimi daha da büyüttüğümü düşünüyorum. Çünkü burada çok farklı kulvarlarda mücadele ediyoruz. Gaziantepspor'da sadece bu sezonun başında UEFA Kupası'na katılmıştık. Trabzonspor ise çok büyük, farklı hedefleri olan ve Avrupa'da da isminden söz ettiren bir takım. Bu atmosfer içinde inşallah hedeflerimizde ulaşmada başarılı oluruz diye düşünüyorum" dedi.



TOP HER YERDE YUVARLAKTIR

Trabzonspor'a çabuk uyum sağladığının da altını çizen Olcan, "Kendi adıma söyleyeyim, uyum süreci denen şeye pek inanmıyorum. Çünkü futbolun dili birdir. Sonuçta her yerde aynı işi yapıyorsunuz. Gaziantepspor'da da saha düz, top yuvarlaktı, Trabzonspor'da da öyle. Sadece arkadaşlar değişti. Tabii ki onlara bir alışma süreci olabilir ama ben kendi adıma bunu yaşamadım. Gaziantepspor'a gittiğim dönemde de böyle bir alışma sürecine ihtiyaç duymamıştım. Trabzonspor'da uzun zamandır birlikte oynamasak da Burak'la aynı frekansı yakaladığımızı söyleyebilirim" dedi.

MİLLİ TAKIMA ÇAĞRILMAMAK BENİM SUÇUM DEĞİLDİ

Olcan, en son 2006'da Ümit Milli Takım forması giydiğini belirterek, "Geçen süre zarfında Millî Takım'a çağırılmayı bekliyordum açıkçası. Çünkü Gaziantepspor'da çok üst düzey performans gösterdiğimi düşünüyordum. Bu dönemde davet almamayı kendi suçum olarak da görmüyorum. Baktığınız zaman bir orta saha oyuncusu olarak bir sezonda 12 gol atmışım. Sürekli ilk on birde oynayan, Süper Lig'de göz önünde olan ve böyle performans gösteren bir oyunu olarak Milli Takım kadrosunda yer almamak benim suçum değil. Millî Takım'ın başına Abdullah Hocanın gelmesine çok sevindim. Orada yerli bir teknik adamın bulunmasının avantaj olduğunu düşünüyorum. Elbette kötü oynadığım zaman çağırılmayı beklemek gibi bir durumum yok ama iyi olduğum sürece Millî Takım'dan davet alacağıma inanıyorum" dedi.

HAYALİM PREMIER LİG

Olcan örnek aldığı futbolcuları sayarken de, "Benim mevkiimde değil ama Robin Van Persie'nin oyun stilini çok beğeniyorum. Sürekli oyunun içinde. Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo da herkes gibi benim de hayranlıkla izlediğim oyuncular. Süper Lig'de de Miroslav Stoch ve Manuel Fernandes çok iyi performans gösteriyor. Burak'ı ise zaten bambaşka bir yere koymak gerekiyor. En büyük hedefim Trabzonspor'un başarısı. Sezon sonunda bütün hedeflerimize ulaşmak istiyorum. Bir başka hedefim ise A Millî Takım'a seçilmek ve kalıcı olabilmek" dedi. Olcan, hayalindeki ligin ise Premier Lig olduğunu ifade ederek, "Premier Lig'de oynamayı çok isterim. Çünkü hangi maçı izlersek izleyelim inanılmaz bir keyif ve heyecan duyuyoruz. Sadece Manchester United, Chelsea ya da Liverpool'dan değil, Sunderland'ın, Stoke City'nin maçlarından da keyif alabiliyorsunuz. İngiltere tam anlamıyla futbol ülkesi denilebilecek bir yer" ifadesini kullandı.