Şener’in Trabzonspor’la ilişkisinin kısa tarihini özetleyen Özak, “Sonuna kadar kendisine kefilim. Bu camia her zaman dürüst ve şerefli insanların yanında olacaktır” dedi. 

TRABZONSPOR eski Başkanı ve eski Bakan Faruk Nafız Özak, eski başkanlardan Sadri Şener’le ilgili ortaya atılan iddiaların birer iftira olduğunu belirterek, “Şiddetle ve nefretle kınıyorum” dedi. 

Şener’e bu tür iddiaların yakıştırılabilmesi için bir insanın Şener’i hiç tanımıyor olması gerektiğini kaydeden Özak, “Ne hazindir ki, bugün böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Trabzonspor’un geçmişine düşmanlık besleyen bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi. 

Sadri Şener’le 1967 yılında Trabzon’da DSİ’de mühendis olarak staj yaparken tanıştığını ve 47 yıllık bir arkadaşlıkları olduğunu kaydeden Özak, ortaya atılan iddiaların Şener’le birlikte o değerli aileyi de hedef aldığını belirtti. Özak, “Trabzon’un yetiştirdiği ender siyasetçilerden biri olan Merhum Ahmet Şener’in Giresun’da ziraat müdürlüğü yaptığı yıllardan itibaren o ailenin Trabzon ve Trabzonspor sevgisini çok iyi bilen birisiyim. 1980’li yıllarda Trabzonspor’da yönetici iken Erdal Atalay’la birlikte Sadri Bey’i Trabzonspor’a üye yaptık ve kendilerinden çok ciddi katkılar almıştık. Bunları, hayatı boyunca Trabzonspor’a katkı yapan bir insanın bugün karşı karşıya kaldığı ağır iftiraların doğru anlaşılması için hatırlatıyorum” dedi. 

ŞENER BU KULÜP İÇİN HEP VEREN ELDİR

Sadri Şener gibi bir insanı hiç tanımadan, onun nasıl cömert ve hep ‘veren el’ olduğunu bilmeden atılan bu iftiraların  aynı zamanda Trabzonspor’un geçmişine de hakaret olduğunu belirten Özak, Şener’in Trabzonspor’la ilişkisini şöyle özetledi: “Sadri Bey’in Mehmet Ali Yılmaz döneminde kulübe devam eden katkıları kendi başkanlık döneminde en üst noktaya ulaşmıştır. Kendileri başkan ben asbaşkan olduğum yıllarda kulübün bütçesinin çok büyük bir kısmını cebinden karşılıyordu. Sadri Bey’e atılan bu iftiralar hayatı boyunca bu kulübe ne maddi ne manevi hiçbir katkı sağlamayanların komplekslerinin kontrol edilemezliğinden ibarettir. Yıl 1994... Yılın ilk aylarıydı. Mart ya da Nisan olabilir. Bir sabah erken vakitte saat 08.30-09.00 gibi Sadri Bey aradı. Bana şunları söyledi: ‘Faruk Bey, işlerim bozuldu. Bankalar üzerime geliyor. Şimdi size bir bağış evrakı gönderiyorum. Kulübe verdiğim 6.5 milyon dolarlık miktarı bağışlıyorum. Geri istemeyeceğimi beyan ediyorum. Bunun kararını alın ve kulübe gelir kaydedin’ Bunu Trabzonsporlu olan herkes biliyor. Bizim yönetim de daha sonrakiler de biliyor. Bu olaydan 1 ay kadar sonra bankalar Sadri Bey’in kulüpten alacağının olup olmayacağını sorgulamaya başladı. Ancak hiçbir şey alamadılar. Belki de Sadri Bey’in o dönemde bu miktardaki paraya çok ihtiyacı vardı. Ama o Trabzonspor’a bağışladı” şeklinde konuştu. 

ŞENER, SON ŞAMPİYON BAŞKANDIR

Şener’in son dönemine ilişkin önemli açıklamalar yapan Özak, sözlerini şöyle sürdürdü. “Son dönemini şampiyonlukla noktalamıştır. ‘Birilerinin kupayı getireceğim’ diyerek yola çıktığı yoluculuk bu şampiyonluğun eseridir. Özellikle 2. dönemde çok iyi transferler yapmıştır. 2010-2011 sezonunda Trabzonspor’u o kadro şampiyon yapmıştır. Sadri Bey, bugün karşı karşıya kaldığı şike olayından ne kendi yüzünü ne kulübün imajını karartacak hiçbir eylemde bulunmamıştır. Trabzonspor, tarihinde ilk kez onun döneminde Şampiyonlar Ligi’nde oynamıştır. Bana göre başarılı da olmuştur. 

YALNIZ SAHADA DEĞİL, SAHA DIŞINDA DA İKİ BÜYÜK BAŞARI

Trabzonspor’u sahada şampiyon yapan Başkan, saha dışında da önemli iki iş başarmıştır. Trabzonspor 29 yıllık borsa yükünden kurtarılmıştır. Trabzonspor bu yükü taşıyamıyordu. Atay Aktuğ ve Nuri Albayrak dönemlerinde temettüler ödenememişti. Sanırım 7-8 milyon lira civarında bir rakamdı. Şener ve yönetimi bu sorunu kucağında buldu. Trabzonspor’un 30 yılı ipotek altındaydı. Her yıl temettü dağıtılarak zor durumda kalınacaktı. Biz de yardım ettik. Ama özellikle Sadri Bey, haftalarını, aylarını bu işin peşinde harcadı. Avukatlar tuttu. Kolay bir iş değildi. Tıpkı Galatasaray gibi formül geliştirdiler. Şirketleri birleştirip Trabzonspor için hayati olan bu sorunu çözdüler. Belki de Trabzonspor’u gelecekte 200 milyon dolarlardan kurtardılar. Bu kulübün geleceğinin de kurtarılması demekti. 

Şimdi size soruyorum. Böyle bir başkan için evrak üzerinde usül yerine gelsin diye yapılan bir işlemden yola çıkıp suç duyurusu yapan bir insanı nasıl değerlendireceksiniz? Halbuki Sadri Bey’in şirketleri biriktirip kulübün geleceğini kurtarması bile tek başına kulüp için mali bir milattı. Bu bakımdan Trabzonspor camiasının kendisine teşekkür borcu vardı. Ben teşekkür ediyorum. Tüm Trabzonlular da müteşekkir olmalı. 

İKİNCİ BÜYÜK PROJE UZUNGÖL HES’TİR

Gelelim ikinci büyük olaya. Trabzonspor bir HES sahibi olmuştur. Hem de tavan fiyat enerji fiyatından. Hiçbir kulübün düşünmediğini Trabzonspor düşünmüştür. Bu konuda Sayın Tufan Aydoğan’a teşekkür borçluyum. Rahmetli Hasan Kalyoncu’ya rahmet diliyoruz. Bu HES’te Trabzonspor’un geleceği için çok büyük bir olaydır. 

BUNLARIN TRABZONSPOR’U ÖZÜMSEMESİ MÜMKÜN DEĞLİDİR 

Bugün bakıyoruz ki, Trabzonspor konusunda doğru dürüst hiçbir fikri olmayanlar deneme yanılma yöntemiyle kulübü yönetmeye çalışıyor. Bunların Trabzonspor’u özümsemesi mümkün değildir. 

Trabzonspor’u alınlarının akıyla temsil eden ve taşıyanlar, arkalarında tertemiz bir dönem bırakanlar ve Trabzonspor için nezaretlerde sorgulananlar bugün ne yazıkki, ölçüsü belli olmayan bir kıskançlıkla mahkum edilmeye çalışılıyor. Bu arkadaşlar nezaretlerde yatarken ortalıkta görünmeyenler bugün iftira ve dedikodular ile kulüp yönettiklerini sanıyorlar. Bu kulübe maddi manevi bu kadar katkı yapan, zamanını harcayan, fedakarlıklarda bulunan bir insana böylesine insafsızca ve kıskançlıkla saldıranları gelecek mutlaka mahkum edecektir. Unutulmamalıdır ki, bu camia her zaman dürüst ve şerefli insanların yanında olacaktır. 

SALDIRI SADRİ BEY’İN ŞAHSINDA ŞENER AİLESİ’NE YAPILMIŞTIR

Sadri Bey için bu külüp çocuklarından biri gibidir. Bu kulübe çoluk-çocuğunun nafakasını verirken, bu camia onu unutmayacaktır. Trabzon için, Trabzon siyaseti için siyasi bir efsane olan merhum Ahmet Şener’in tüm evlatları bu kent ve bizim insanlarımız için fedakarlıklarda bulunmuş bir ailedir. Bu iftiralar Sadri Bey’in şahsında Şener Ailesi’nedir. Sadri Bey’in şahsında böyle bir aileye yönelik bu iftiraları şiddetle ve nefretle kınıyorum.

GÜNEBAKIŞ