Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde gazetecilerle bir araya gelen Sümer, göreve geldikten sonraki tabloyu nasıl buldukları yönündeki soru üzerine, "Tablonun yabancısı değilim, olanları ve yaşananları yakinen takip ettik. Takip etmemiz de doğal hem işimizin hem bilgimizin hem de ilişkimizin gereği yakından izledik. Zaman zaman bir kısım uyarıcı mesajlarımız oldu. Şu anda özenle sakındığımız şu, geçmişle artık bir hesaplaşma değil, geçmişten ders alıp önümüze bakıyoruz. Ne yapabileceğimize bakıyoruz. O doğrultuda bütün enerjimizi kullanarak Trabzonspor'u bu zor şartlardan çıkarmak... Yönetimin de böyle bir ihtiyaçla göreve geldiği gerçeği, bizim de katılmamız..." diye konuştu.

Sümer, "Şu ana kadar bizi umutsuz kılacak herhangi bir şey yok." ifadesini kullanarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Zorluklar tamam falan ama o zorlukları aşma yönünde bir kere yönetim anlayışı, bütünlüğü bu konuda en önemli güvence şüphesiz. Ben bu bütünlüğün, bir camia bütünlüğüne dönüşeceği umudunu hala taşıyorum ve çok ihtiyaç olarak da görüyorum. O zaman camia dinamikleri ve enerjisi ile falan bu işler çözüme başlar. Belki buradan gördüğümüz yetersizlikler, eksikler bundan sonra bizim kalıcı bir doğruyla buluşmamıza ve tekrar Trabzonspor'un ihtiyaç duyulan büyük irtifayı kazanmasına neden olabilir."

"ÖZE DÖNÜŞ BİR DÜZEN İÇİNDE OLACAK"
Trabzonspor'un gelecek yıldan itibaren sportif olarak nasıl bir yol haritası izleyeceği sorusu ve öz kaynaklarına dönüşün konuşulmaya başlandığının hatırlatılması üzerine Sümer, şöyle devam etti:

"Öze dönüş şu anki şartlar bakımından duyulan bir ihtiyaç değil. Trabzonspor öze dönüş konusundaki ihmallerinden ötürü hem sportif açıdan hem ekonomik olarak büyük sorunlar yaşar hale geldi. Öze dönecek ama öze dönerken bunu bir anda gerçekleştirmesine imkan yok, etap etap hallolacak bir şey. Öze dönüş bir düzen içinde olacak ama bir süreç yaşanacak. Bu süreç işte bu katmaların sportif etkileri yanında ekonomik olarak da Trabzonspor'un o zor şartlarını aşma yönünde önemli bir etken olduğunu düşünüyoruz ama öze dönüş hamlesi kesinkes yapılacak, gerçekleşecek."

Sümer, Trabzonspor'un aldığı transfer yasağına ilişkin ise şu görüşleri paylaştı:

"Yönetim kurulu ile konuştuğumuzda iki şartta da hazır hale gelmeye çalışıyoruz. Örneğin 'transfer yasağı devam eder ise neler yapabiliriz, etmez ise neler katabiliriz?' şeklindeki bir anlayış. O mesaj veya o uyarı yanlış değil, bir kısım zorlamalar falan Trabzonspor'un kendine dönüşü konusunda böyle daha radikal kararlar almasına neden, etken olabilir diye düşünüyorum yani 'artık başka bir çözüm yok, kendine döneceksin, kendini yaşayacaksın ve kendinle böyle buluşarak bu sorunları çözeceksin.' Geçmişte de bunun bir kaç tane örneği oldu. Sadece devamını sağlayamadık. Sağlayamayınca o güzel başlangıçlar falan bir ürünleşme noktasına gelemedi ne yazık ki."

"SAMET'E BİR 'HOŞ GELDİN' BİLE DEMEDİM"
Sümer, bir gazetecinin, "Samet Aybaba'nın maç sonrası açıklamaları, sanki Trabzonspor'a geleceği yönünde yorumlandı. Samet Aybaba ile görüştünüz mü?" sorusu üzerine şunları dile getirdi:

"Samet'e bu tür yanlış anlaşılmalara sebep olmasın diye bir 'hoş geldin' bile demedim. Hiç aramadım, hiç konuşmadım. Onun kendi arzusu olabilir. Samet hocanın bizimle ilişkilerinin iyi olmasının yanında Trabzonspor'a bir sempatisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Kendi arzuları, Trabzonspor yönetimi tarafından değerlendirilip ona görev verilmesi başka bir şey henüz o noktaya gelmedik. Hocamız, Rıza hoca ve devam ediyoruz. Güzel bir şekilde bitireceğiz, hiçbir ön yargı yok. Bundan herkes emin olsun."

Özkan Sümer, bordo-mavili takımın Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür ile ilgili ise şunları kaydetti:

"Bunlarla ilgili düşünce şu; bu oyuncuların daha verimli kullanılması ve performanslarını yükseltmek konusunda neler yapılabilir buna bakıyoruz. Onların, diğer gençler için bir yüreklendirme, isteklendirme ve yol gösterici misyona büründüklerini söyleyebilirim."