TRABZONSPOR BİR GÜNDE PARA BASTI
Trabzonspor’da dün satışa çıkan gri forma kasırgası tüm dünyayı etkisi altına almayı başardı.
7’den 70’e tanıtıım filmiyle herkesin beğenisini kazanan keşan desenli forma için bir çok kişi kampanya başlattı. 

Kampanya Trabzonspor eski yöneticisi ve Türkiye’de. çok başarılı işlere imza atan iş adamı Nevzat Aydın’ın 661 forma alacağını belirtmesiyle başlarken daha sonra Trabzonspor Başkan Yardımcısı İşadamı Ertuğrul Doğan 1461 forma,  Ahmet Fikret Gökhan 661 forma , Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank 61 forma, Trabzonspor Eski Başkanı Muharrem Usta 1967 forma, Trabzonspor eski yöneticisi Nevzat Kaya 1071 forma, İHA ve SİHA'ların yapımcısı Türkiye’nin ilk milli S/İHA Sistemi Bayraktar TB2’nin mimarı olan Selçuk Bayraktar 161 forma, Trazon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu 2011 forma alacağını açıkladı. 

Toplamda ismi açıklananlar 8 bin 54 forma alıyor. Henüz ismi kamuoyuna sızmayanlarda hesap edildiğinde 9.354 forma satışı gerçekleşeceği bildirildi.  Bordo Mavililer 1 günde 2 milyon 150  bin TL’lik bir kazanç elde etmiş oldu.

Trabzonspor’un bu kazancına ek olarak ise günde taraftara 15 bin forma gri forma satışı eklenince ortaya 5 milyon TL’lik müthiş bir gelir çıktı.

Ne diyelim ilk kez böylesine bir hava yakalanmasını sağlayan Başkan Ahmet Ağaoğlu ve o geldikten sonra daha bir şevkle çalışan ekibi ile Trabzonspor çalışanlarının hepsini canı gönülden tebrik ediyoruz. Başta medya birimi olmak üzere, bahçıvanından hocasına kadar herkes yürekten bir teşekkür hak ediyor. 
Maşallah diyelim nazar değmesin. 

GRİ FORMA ALINTI DİYENLERE CEVAP! 

Sonda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim. Trabzonspor'un Gri Forma Tanıtım videosu alıntı değildir. Bu tartışma Beşiktaşlı bir ismin daha önce yazdığı kitaptan alıntı yapıldığını iddia etmesiyle başladı. Ancak sonrasında altta paylaşacağımız iki hikayede Trabzonsporlur tarafından yayınlandı. Bu yazılarda bir nevi o isme cevap niteliğindeydi.. Yani o iddiayı ortaya atanlara Trabzonsporlular bu şekilde yanıt verdi. Video filmin mimarı Trabzonspor Genel Müdür Yardımcısı Ulaş Özdemir'de benzer bir hikayeyi yaşamıştı. Yani şu ki Trabzonspor herkesin yaşadığı bir hikayeyle tüm futbol severlerin yüreğine dokundu.. 

"Aile içindeki yansımalara devam edeyim. O yıllarda Trabzonsporla ilgili her hangi bir şey ne olursa olsun, İstanbul’da ikamete tetiğimiz için bizim için çok ama çok önemliydi. Ama maalesef ara ki bir ürün bulasın. Bir gün yine böyle bir ürünü takımım kafaya ‘Çocuk forması’ ara ara yok, bir sürü kırtasiyeye baktım, (O zamanlar formalar kırtasiyelerde satılıyordu) yok, yok oğlu yok. Bana yok olduğunu anlatmak ne mümkün. Ağlamak, huysuzluk, asabiyet bilimum hedefe ulaşmaya kararlı oldumu gösteren tavırlar fazlasıyla hissettirdim. Forma gelene kadar herkese tavır. Bu tavra dayanamayacak bir kişi ararken evin tüm yükün çeken cefakar anam, bana neredeyse bir gecede, bulabildiğin en hafif yünsüz iplikten kısa kollu bordo mavi çubuklu kazak örer. İşte o kazak artık benim formamdır"

Bu yazı ise 2008 yılında Trabzonspor Kongre Üyesi Metin Külükoğlu tarafından kaleme alındı. 

"Bu yazı, hayatımda tanıdığım ‘En Büyük Trabzonsporlu’ Kamal Yılmaz’ın eşi Annem Latife Saltık’a ithafımdır.
Mavi renkli kısa kollu süveterin önü yemek yerken dökülen nesneler yüzünden koyu bordo ile kahverengi arası bir renge boyanmıştı neredeyse. Süveteri annem ablamın mavi kaşkolunu sökerek elde ettiği ipliklerden 3 sene önce örmüştü. O nedenle giydiğimde üstüme sıkıca oturuyor, giyerken ve çıkarırken başımın sıkışmasına neden oluyor, saç tellerimin dibini sızlatıyordu. Yine de bu süveterden vazgeçmiyor ve benden küçük kardeşimin kullanması için ona vermek istemiyordum. Nedeni çok basitti. Uzun yıllar anneme ‘Seni bir hafta hiç üzmez isem bu sefer bana Trabzonspor forması alacak mısın?’ diye sormama rağmen fakir olduğumuz için bana forma alamayan annem ablamın kaşkolunu söküp bana süveter örerek bu sorunu çözmüştü"

Yukarıda okuduğunuz yazı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun özel kalemi Yavuz Saltık’ın geçtiğimiz yıllarda kaleme aldığı yazının bir bölümü…

İki yazıyı da okuyunca aklınıza Trabzonspor’un gri keşanlı forması geldi değil mi?

 Saltık’ın “Trabzonspor yeni sezon siyah formasını tanıtan bir film çekmiş. Filmi izleyince aklıma 2010 yılında yazdığım bu yazı geldi. Benim yazımdan ilham alınmamıştır şüphesiz ama yine de paylaşayım istedim. (Alsalar paylaşırlardı mutlaka)” bu sözleri paylaşmaya değerdi.

Geçtiğimiz gün yine Beşiktaşlı olduğunu ifade eden Ali Lidar ismi adı sanı duyulmamış bir yazar bu hikayenin kendisine ait  olduğu gibi saçma bir fikir ortaya attı. 

İlk paylaştığımız yazıyı yazan Külünkoğlu, Lidar'ın alıntı iddialarına cevap vererek, "Trabzonspor Kulübünü kendi yazdığınız kitaptan esinlenme ile sanki intihalmiş gibi suçladınız. Kitabınız eğer doğru bakmışsam, 2014 yılında basılmış. Oysa ki benim yazım 2008 yılında Bize Her yer Trabzon Kitabında yer almıştır. Bu coğrafya sizin hayal bile edemeyeceğiniz hikayeler ve yaşanmışlıklarla doludur. Bu yüzden Trabzonspor kulübünün medya ekibinin bu anlamda bir sorun yaşaması mümkün değildir. Çünkü hepsi özgündür. Onları adaletli ve asil yapanda bu özellikleridir” 

Tam da bu noktada devreye  Ulaş Özdemir girdi. Özdemir yazara “Yolu öyle ya da böyle futboldan geçenlerin bu şekilde benzer hikayeleri var. Alıntı diyenler bu sezon tribünlerimizde sırtındaki tişörte kalemle Rodallega yazan çocuğu bulsun. (Bkz: Rodallega çocuk buluşma videosu) Bir esin varsa “bizden” bir esin var. Çünkü #bizbize yeteriz. Kaldı ki hikayenizi daha yeni okuduk. Sayenizde haberimiz de oldu! “Çalıntı” dediğiniz şeyi ben de çocukluğumda yaşadım mesela! Annem sizden mi alıntıladı?” ifadelerini kullanmış ve ortam bayağı gerilmişti. Daha sonra Can Karyağdı devreye girip Ali Lidar ile görüşmüş ve Lidar özür dilemişti.

Aslında Külünkoğlu ve Saltık'ın yazıları Ladir'e tam da bu noktada cevap niteliğinde... 

Çünkü Külünkoğlu ve Saltık'ın 2 hikayesini paylaştık sizinle.  Ulaş Özdemir'in de dediği gibi yolu öyle yada böyle futbolla kesişen herkesin bu şekilde bir hikayesi mevcut. 

Trabzonspor kulübü bu hikayelerin yansımasını, yeni forma tanıtımında kullanmış ve herkesin yüreğine işlemiş.

Tanıtım filmini izleyen herkes kendi çocukluğunu görmüş. Düşünün sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde ses getirmiş. 

Bu hikayeye "Benimdir" demek, anonim bir esere sahip çıkmak gibidir. 

Ancak şunu belirtelim. Ne Saltık, ne de Külünkoğlu, bu eser benden alındı demedi... Onlar aksine  "Benden alındı" diyenlere karşı kendi hikayelerini paylaştı ve herkesin bu şekilde bir hikayesinin olduğunun kanıtını ortaya koydu. 

YUSUF YAZICI’YI KİM SAF DIŞI BIRAKTI ?
Trabzonspor’da yayınlanan filmin tek konusu Abdülkadir Ömür olması biraz kafaları karıştırmadı değil.

İsmi sürekli gidecek diye nitelendirilen Yusuf Yazıcı’ya kulüpten bir jest bekledik. Sürekli açıklamalarla hedef haline gelen Yusuf Yazıcı reklam filminde 2. Planda kaldı. 

Halbuki bize gelen bilgilerde Yusuf’un bu filmde başrol oynayacağıydı. 

Abdülkadir Ömür ile formayı tanıtacaklardı.

Ancak, gelişen bazı olaylardan sonra bu plandan vazgeçilmiş.

Tabi bu durum kulüp Yusuf Yazıcı’dan vazgeçmiş yorumlarını beraberinde getirdi.

Genel olarak bakıldığı zaman herkes orada Yusuf Yazıcı’nın da formayı tanıtmasını beklerdi.

2. Planda olması şık durmadı….

Bu durum farklı bir şekilde de yorumlanabilir ancak Ulaş Özdemir’in şöyle bir cevabını da es geçmemek gerekiyor.

Filmin mimarı Özdemİr “Çünkü, Trabzon’da keşanın yurdu  Çarşıbaşı ve dokuma tezgahları orada. Abdülkadir Ömür de Çarşıbaşılı. Bundan dolayı olabilir mi” demişti.

Yorum sizin…

VALİ SON MESAİ SAATİNDE 
Trabzon’un Araklı ilçesinde meydana gelen sel felaketi herkesin yüreklerini dağladı. Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu çok sayıda can kaybının yaşandığı olay sonrası hemen hemen her gün olay yerini ziyaret etti, arama kurtarma çalışmalarını yerinde inceledi, takip etti. 
Vali Ustaoğlu haftanın son mesai gününde, yıllık izne ayrılacaktı ama aklı yine Araklı’daydı. 
Yıllık izne ayrılmadan, son mesai gününde de olay yerine giderek arama kurtarma çalışmalarını denetledi. 


Ayrıca afetzedelerde bir de toplantı düzenleyerek, onların mağduriyetini gidermek adına yapılacakları masaya yatırdı. İzne ayrılmadan yine Araklı’da olarak gerekenin. Yapılması için tüm imkanları seferber etti. 
Vali Ustaoğlu’nun bu duyarlılığı takdire değer. 11 Ağustos’a kadar izinde olacak olan Vali Ustaoğlu’nun gözü ve aklı belli ki hep önce Araklı’da sonra Trabzon’da olacak. 

YOMRA’DA İSTENİLEN OLACAK MI?
Trabzon’un en hızlı gelişen ilçelerinden olan Yomra ilçesinde en büyük beklentilerden biri de sosyal alan eksikliği idi. 
Büyük bir konut yapılaşmasının gerçekleştiği Yomra’da doğru dürüst bir park olmayışı diğer adaylar gibi seçilen belediye başkanı Mustafa Bıyık’ında vaatleri arasında yer alıyordu. 


Göreve geleli 4 ay oldu, fakat bu vaadi ile ilgili Bıyık henüz bir hamle gerçekleştiredi. 
Yomra halkı park için, sosyal alan için ya Trabzon’a geliyor ya da Arsin’e gidiyor. 
Yomra halkı en kısa sürede Bıyık’tan çocuklar, gençler ve yaşlıların zaman geçirebileceği bir alan istiyor. 
Bakalım Bıyık bu önemli vaadi için ne zaman harekete geçecek, yada geçebilecek mi? Çünkü zaman akıp gidiyor, ve hak artık. Bıyık’tan icraat bekliyor.  

 REVİ’YE İÇERDEN OPERASYON MU VAR?
AK Parti’de yerel seçimlerde beklenin altından gelen sonuçlar ve İstanbul seçimlerinin büyük bir farkla kaybedilmesi gözleri teşkilatlarda rotasyona çevirdi. 
Herkesin dilinde ‘İl başkanları değişecek mi, teşkilatlarda revizyon var mı? sözleri. 
Trabzon’da da özellikle belediye ile teşkilat arasında yaşanan kavga sonrası il yönetiminin değişeceği yönünde söylemler belli kesimlerce daha sık dillendirilmeye başlandı. 


Bu söylemler bazen o kadar vicdansızca bir hal aldı ki İl Başkanı Haydar Revi’nin hastalığını bile kullanır oldular. Ve Revi’nin koltuğunda gözü olan en yakınındaki isimlerin bile bu söylemleri yalanlamak yerine ‘Sağlık önemli, olabilir, sağlık nedenleri ile bırakabilir’ ifadelerini kullanmaya başladığı iddia edildi.


Revi’ye bu dedikoduları sorduk ‘Ben duymadım,  bizim teşkilatımızda şu anda hersey yolunda  genel merkezimizin ve sayın genel başkanımızın taktirleri olursa 2021 yılına kadar görevimizin başındayız’ ifadelerini kullandı. 
Bu ifade maksatlı dedikodu yayanlara da güzel bir cevap oldu.