Aydın 1. Amatör Ligi'ndeki Dallıcaspor-Nazilli Sanayispor maçında futbolcu Mehmet Değirmenci, kırmızı kart gördükten sonra konuk ekibin yerde yatan futbolcusu Kayhan Karakaş'ın yüzüne tekme atmış, kamuoyunda infial uyandırmıştı.

Spor Hukuku'nun dışına taşan olay ile ilgili bazı ceza hukukçuları, olayı 'gaddarca adam yaralama' olarak nitelendirdi.

Böyle bir olayda TCK'nın 86. Maddesi'nin işleme girebileceğine işaret eden ceza hukukçusu avukat Rezan Epözdemir, "Bu olayın TCK'daki karşılığı 1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezasıdır" dedi.

Epözdemir, olayın görüntülerini İHA muhabiri ile birlikte izleyerek yaptığı değerlendirmede, "Bir defa baktığınız zaman çok gaddarca bir hareket. Hukuken, fiilen kabul edilebilecek bir hareket değil. Spor sahalarında bu neviden hareketlerle karşılaşmak en basitiyle kamu vicdanını rahatsız eden, bizi de hukukçu olarak rahatsız eden görüntüler baktığınız zaman. Futbolun, sporun bir keyif aracı olduğu ülkemizde ne yazık ki bu tür davranışlar onun keyif aracı olma özelliğine de halel getiriyor. Türk Ceza Kanunu'nun 86. Maddesi kasten yaralama suçunu net bir şekilde düzenlemiş. Burada 86'ya bir de bu suçun cezasının 1 ile 3 yıl olduğu çok net tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Fakat kanun koyucu 2'nci fırkada demiş ki; 'bu bir basit tıbbı bir müdahale ile giderilebiliyorsa, mağdurun şikayeti üzerine soruşturma yaparım' demiş. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın konuyla ilgili bir soruşturma başlatması lazım; çünkü bu spor sahası içerisinde, pozisyonun gereği olan ve top oyundayken pozisyon gereği olan bir müdahale değil. Tamamen top oyunda yokken, oyun alanının dışında kitapçığa göre pozisyon gereği de olmayan, bizatihi kasten yaralama, yani bir kimsenin vücuduna acı vermek amacıyla kasten hasmane tavırlarla, gaddarca bir davranışta bulunuyor fail. Spor alanının dışında olduğu için, oyun sahasının dışında olduğu için, top oyunda yokken bu vuku bulduğu için ve oyun durmuşken, yani fiilen futbol oynanmıyorken, devam etmiyorken yaşandığı için burada kasten yaralama suçunun subut ettiği tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikardır. Bunun nevi niteliği önemli" şeklinde konuştu.

 

EMRE BELÖZOĞLU-ZOKORA ÖRNEĞİ

Geçmiş yıllardan Emre Belözoğlu-Zuokora örneğini emsal olarak veren avukat Epözdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Yakın zamanda 'Türk futbol tarihinde, hukuk tarihinde benzer bir olay yaşandı mı?' dersek, Türkiye kamuoyuna mal olmuş bu neviden ikinci örnekleme bir Emre Belözoğlu-Zokora örneği vardı. Hem orada Emre Belözoğlu'nun Zokora'ya hakaret ettiği, ayrılıkçı üslup takındığı söyleniyordu. Zokora'nın da Trabzon-Fenerbahçe maçında Trabzon'da Emre'ye olağandışı kasten bir davranış sergilediği, Emre Belözoğlu tarafından Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'na; 'kasten yaralama' iddiasıyla bir şikayet ikam edilmişti.

Orada başsavcılık takipsizlik kararı verdi. Fakat bu kararın gerekçesi şuydu; top oyundayken oyun gereği yapılan bir müdahale olarak nitelendirdi. Suçun unsurlarının oluşmadığını, yaralama kastının söz konusu olmadığını söyledi. Burada ise oyun durmuşken, hiç arada top yokken, futbolla hiçbir ilgi, alaka söz konusu değilken, tamamen hasmane tavırlarla, kötü niyetle yaralama kastıyla, gaddarca yapılan davranış ve eylem var. Dolayısıyla buradaki suçun oluştuğu kanaatimce tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar."

Rakip takım futbolcusuna atılan tekmeyi Spor Hukuku açısından da değerlendiren Rezan Epözdemir, bunun Futbol Disiplin Kurulu'ndaki cezasının en az 8 maçı kapsayabileceğini kaydetti. Epözdemir, "Profesyonel Futbol Disiplin talimatımız çok açık, tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Orada hem Disiplin Kurulu, hem Tahkim Kurulu aşamalarında oyuncu yönünden mutlaka bir müeyyide söz konusu olacaktır. Burada da en az 8 maçlık bir ceza görüyor talimat ve statüde" diye konuştu.