Gelin bu muhteşem maçın ardından bir kaç kıssadan hisse yapalım… Dünkü bordo-mavili oyuncular yedikleri şok gollere rağmen. Önemli değil dercesine mücadele ettiler.

Taşıdığınız bordo mavili formanın ruhu, tuz ruhu değildir. Trabzonspor dahası Trabzon ruhudur dercesine yüreklerini sahaya koydular…

Bu maçı asla unutmamalılar…

Hatta hatta defalarca gururla izleyip attıkları, atamadıkları golleri kısa sürede yedikleri golleri iyi etüt etmeliler…

Bundan böylede “Biz dünkü gibi büsbütün olacağız, yokluklara rağmen, tüm olumsuzluklara rağmen, eksiklerimizi giderip bir yumruk olarak gelecek maçlar için hedef koyacağız” demeliler…

Çünkü o güç sizde var… Yeterki seni beni bırakıp, inanın başırının yarısı inanmaktır unutmayın… Buna yönetim, taraftar hoca herkes dahildir.

Şimdi bir hatırlatma yapmadan geçemeyeceğim, siz değerli okurlarım hatırlarsınız; geçen sezon şu Rodallega’nın mukavelesini merak ediyorum, mukavelesinde son 2 dakika veya maç biterken mi oyuna giriyor yazıyor diye, yoksa yedek mi kalır diye yazıyor…

Bir de  Ersun’un, Rıza’nın ve şimdide Ünal Hoca’ya, Burak-Rodallega neden birlikte oynamaz hakkında ayet mi vardır diye yazıp duruyordum… Fakat onlarda yazsan ne yazar dersecisine bu iki bugüne kadar yan yana oynamadı…

Bravo Ünal Hoca’ya, onlar gibi inatlaşmadı, hatalarından vazgeçti… Buda erdemliktir… Hem düne kadar lider olan Kasımpaşa’yı hem kendini yendi…

Gerçeği gördü “En iyi defans forvetten başlar” dedi… Gerçeği gördü iyi de oldu.

Dünkü takımda Yusuf’ta olsaydı sırıtmazdı… Önemli olan defans oyuncusu olmak değil, giydiği formanın anlamını bilmek yaşamak… Yaşatmak önemlidir… Realitesini yaşanan tüm oyuncuları tebrik ediyorum… Korkakları tarih yazmaz sözünden yola çıkarak risk alan “Bende sizlerle aynı ruhu taşıyorum” dercesine yaptıklarıyla yeni bir çığır açan Ünal Karaman’ı ayrıca tebrik ediyorum…

Unutulmamadırki, hocalar risk alırlar, hocacıklar değil… Onlar hep parayı düşünürler, hepte kovulmayı…

Dünkü güzelliklere ayak uyduramayan, bir var olup, bir kaybolan Kucka ve Sosa’da daha çok ısrar etmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bu oyuncuların bedenleri Trabzonspor takımında, beyinleri başka yerlerde…

Son sözüm Olcay’a….

Bak kardeşim, belki albenisi olan bir oyun oynamıyorsun ama yüreğin yeter.. İyi olduğun zaman kesildin doğru ancak şu Rodallega’dan hiç mi ders almadın? Adam sanki sabır taşı gibiydi… Gol atar olmaz, asist yapar olmaz, canını dişine takar her şeyi yapar gene de olmaz gene de olmaz… Oyun biterken oyuna koyarlar burun bükmez gene koşar gene koşar… O giden hocalara Ünal Hoca’da dahil bana göre bu çocuktan özür dilemeliler… Sende özür dile biran önce takımına dön… Bir abi nasihati… Bilmem yapar mısın?

Geçen yazımda gündemde getirdiğim Trabzon'da amatör futbolunda yaşanan hakem kıyımına gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın...