Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, şike davasının içine çekilmek istediklerini, ancak tuzağa düşmeyeceklerini söyledi.


Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, "Thatcher modeli" uyarısını günler önce yapmıştı.  

Öztürk, Türk futbolunun geçirdiği bu sıkıntılı dönemde düşündüklerini 22 Şubat tarihinde GS TV'ye yaptığı gibi DHA için de tekrarladı ve uyarılarda bulundu.

 

Adnan Öztürk şunları söyledi:

"Politika yapmak ihtiyacında değiliz. Burada tehlike yalnız Galatasaray için değildir. Galatasaray Türk futbolunun uluslararası arenada tanınması için tartışmasız açık ara liderlik yapmıştır. Liderlik yapmaya da devam edecektir. Bu şike teşvik dosyasında 8 tane kulübün adı geçiyor. Öyle ya da böyle bir şekilde adları geçiyor. O kulüp şu cezayı alsın diye de bir söylemde bulunmadık. O bizim işimiz değil.

 

"TÜRK FUTBOLUNUN VE KENDİ KULÜBÜMÜZÜN HAKLARINI SONUNA KADAR ARARIZ"

Ama adı geçmeyen 10 tane de kulüp var. Şimdi Türk futbolunun ekonomik olarak moral olarak ve Türkiye'nin imajı olarak Avrupa'da önümüzdeki sene ve ondan sonraki senelerde temsil etme potansiyeli olarak bugün itibarıyla tabii ki futbol federasyonu suçsuzdur diye karar verirse bu sayı artacaktır. Sakın kimse Galatasaray kendi çıkarları için bağırıyor çağırıyor demesin. Biz aynı durumda olan 10 tane kulübüz. Bu 10 tane kulüpten bazıları ben Avrupa'ya gidemiyorum. Ben şimdi bu kavgada öne çıkmayayım diyebilirler. Bizde eleştirmeyiz. Demeyi tercih edenlerde olabilir. Biz Galatasaray olarak çok net söylüyorum. Bizim hiç kimseden korkumuz çekincemiz yok. Biz yaygara kültürüne prim de vermeyiz. Biz doğru bildiğimiz yolda yalnızda kalsak sonuna kadar devam ederiz. Dolayısıyla Galatasaray bu konuda kurallar çerçevesinde hem etik kurallar hem de hukuk kuralları çerçevesinde Türk futbolunun ve kendi kulübümüzün haklarını sonuna kadar ararız.

 

Ben dedim ki kaostan beslenmeye çalışacaklardır. Bizi kaosun içine çekmeye çalışacaklardır. Türk futbolu kaosa gitsin hatta bu konuda o kadar içinden çıkılmaz bir hale gelsin ki deminki söyleme geri gelelim, ya biz Avrupa'ya gitmeyelim kendi işimizde bu işleri halledelim. Hatta buna da çok yakışıklı bir isim takmışlar Thatcher modeli diye. Halbuki bu konuyla uzaktan yakından bir alakası yok. Buradan da bir fayda beklememek lazım. Yine söyledim. Cambaza bak, sirklerde olur bizde olmaz. Biz de bu tuzağa düşmeyiz."