Spor yazarı Hıncal Uluç bugün Sabah Gazetesi'nde yazdığı "Olcay Ve Süper Sahtekarlık Ligi!" başlıklı yazısında Trabzonspor düşmanlığını yeniden ortaya koydu.

Olcay Şahan ile Ndiaye arasındaki pozisyonu değerlendiren Hıncal Uluç, Olcay Şahan'a hakaret ederken aynı pozisyonda Olcay Şahan'a saldıran Feghouli'yi "arkadaşını savundu" diyerek masumlaştırdı. Maç sonrasında paylaşılan fotoğrafta Olcay Şahan'ın yüzündeki izler de Hıncal Uluç'un gözlerini açmaya yetmedi. Takımı Galatasaray'ın sahadan silinerek yenilmesini hazmedemeyen Hıncal Uluç meseleyi Trabzonspor düşmanlığı yaparak örtmeye çalıştı.

Hıncal Uluç aynı yazısında yaptığı yorumlarda bir skandala da imza attı. Maçı izleyip izlemediği bile meçhul olan Hıncal Uluç hakemi eleştirirken maçın uzatma dakikalarının yeterince oynanmadığını da ifade etti. Bunun gerekçesi olarak ise uzatma dakikalarında "atılan gol" sebebiyle maçın iki dakika başlamaması olarak gösterdi. Oysa Galatasaray golü uzatmalarda değil maçın 87. dakikasında atmıştı. 

Hıncal Uluç'un yazısından o bölüm şöyle:

"İşte bir daha yazıyorum "Ben sporcunun zeki, çevik ve AHLAKLISI'nı severim" diyen Büyük Atatürk'ün Cumhuriyet'i kurduğu gün" sahaya çıkan Olcay'ı örnek gösteriyorum.
Hem de defalarca Milli Formayı giymiş Olcay'ın Beşiktaş'tan niçin şutlandığını pazar akşamı anladım ve onu kovanlara hak verdim.
Olcay sahaya futbol oynamaya değil, adam attırmaya çıkmıştı. Bu kafada olduğu için ilk dakikadan itibaren maçı gerenlerin lideri oldu.
Pislik pislik üstüne yapmaya başladı..
Hepsini yazmaya gerek yok. Atıldığı pozisyona gelelim sadece.. Tekme yiyip yere düşen NDiaye'ye saldırdı.
Yerde yatan adama, üzerine kapanıp tekme tokat saldırdı.
Amacı belliydi. Ndiaye cevap versin. İkisi de sarı kart görsünler. Ama daha evvel de sarısı olan Ndiaye, atılsın.. Yerde yatan bir arkadaşınız saldırıya uğrasa siz ne yaparsanız, Feghouli de onu yaptı. Geldi Olcay'ı itti, yerde yatan Ndiaye'nin tepesinden.. Olcay yüzünü tutarak yere uçtu.. Oscarlık uçuş..
Ve de "Sözüm ona" Hakem, medyaya teslim olmuş, yıllık büyük kazancını korumanın yolunun o hafta Galatasaray'ı satmaktan geçtiğini bilen hakem, atmaya mecbur kaldığı Olcay'la birlikte, Feghouli'yi de attı, iyi mi?.
"Feghouli'yi atma kararı doğruydu" diyen tüm eski hakemlere soruyorum.
Kendileri bir arkadaşlarını yerde tekmelenirken görseler ne yaparlardı?.
Şaşırmadım.. Çünkü Halis Öz (Kahya ama Trabzon'un kahyası) adlı hakem tüm maç boyu Trabzon'u kolladı. Onun 12'nci futbolcusu gibi oynadı.
Hiç utanması sıkılması olmayan bu adam, maçı topu topu 4 dakika uzattı.
O dört dakika içinde bir gol oldu ki, maçın yeniden başlaması 2 dakika sürdü.
Bir oyuncu değişti, 35 saniye sürdü.. O Halis muhlis satıcı, uzatma zamanı 4 dakika 18 saniyeyi gösterirken maçı bitirdi.
Maazallah, o sırada Trabzon tam kapanmıştı.
Galatasaray felaket hırsla bastırıyordu.
Ya gene saçma sapan bir sarı kartla 9 kişi bıraktığı takım gene de bir gol atsa, ne olurdu, yılda yarım milyonluk gelir?."