Eğitim Bir Sen Trabzon Şube Başkanı Mehmet Kara, Trabzon’un eğitimde 52. Sıraya düştüğü iddialarıyla ilgili öyle bir açıklama yaptı ki, ister istemez dikkat çekti. İddiaları yalanlayan ve bu rakamı ‘Sanal’ olarak niteleyen Kara, açıklamasında Trabzon'un kaçıncı sırada olduğuna dair ise her hangi bir sayı belirtmedi. 

Kara’nın,  bir sayı belirtmemesi üzerine sendikadan alınan açıklamada, kendilerinin eğitim sıralaması ile ilgil her hangi bir rakam bilmediği ve bunun bakanlık tarafından açıklanmadığı  ortaya çıktı. Sendikanın il sıralaması ile ilgili açıklamasında 'Bakanlığımız yanlış anlaşılmalara sebep olduğundan ötürü 2013 yılından itibaren eğitimde il sıralamalarını ilan etmemektedir' ifadelerine yer verildi. 

Eğitim Bir Sen Trabzon Şube Başkanı Kara, konuyla ilgili açıklamasında, haberin yayınlandığı gazeteyi eleştirirken ardından Trabzon’da görev yapmış 3 il müdürünü övdü. Kara, 

“Geçmişte ilimize takdire şayan hizmetler veren Sn. Selim Yavuz Sandıkçı, sevdiğimiz, saydığımız ve birlikte çalışarak tecrübelerinden yararlandığımız bir müdürümüzdür.

Aynı şekilde Sn. Tamer Kırbaç ’da ilimiz için son derece faydalı hizmetlere imza atmış, gecesini gündüzüne katarak çalışmış ve Trabzon özelinde başarılı da olmuş saygıyla anılacak bir şahsiyettir.

Milli Eğitim Bakanlığında yaşanan yeniden yapılanma sürecinde 2014 yılı başlarında Sn. Hızır Aktaş, Gümüşhane’den Trabzon’a Milli Eğitim Müdürü olarak atanmış olup henüz görevinin 10. ayındadır.

Biz de Trabzon Eğitim Bir Sen olarak bu üç müdürümüzle çalışma imkân ve fırsatı bulduk” ifadelerini kullandı.

BAŞARISIZLIKLARIN SEBEPLERİNİ SIRALADI
Kara, yaptığı yazılı açıklamaya şu şekilde devam etti:
“Bu süreçte Milli Eğitim’de son derece önemli değişiklikler oldu. Bürokraside, sivil toplum örgütlerinde ve basında bu değişimi takip edemeyen birçok olabilir. Süreçle ilgili birkaç bilgiyi paylaşmak isteriz:

Son OKS sınavı 8 Haziran 2008’de yapıldı. İlköğretimden ortaöğretime geçiş 2013 yılına kadar SBS sınavı ile yapılırken 2013 yılında bütün ortaöğretim kurumları Anadolu Lisesi statüsüne geçirildi. Dolayısıyla bütün liselere SBS ve şimdi de TEOG sınavına göre alım gerçekleşmeye başladı. Daha önce sınav başarısı düşük olup akademik eğitim düşünmeyen öğrenciler OKS ve SBS sınavlarına girmeyebiliyordu. Liseler tamamen sınav puanına göre öğrenci almaya başlayınca ortaokul 8. Sınıftaki öğrencilerin ve daha sonra 6, 7, 8. Sınıftaki tüm öğrencilerin (SBS ile) sınava girmeleri mecburi hale geldi. Dolayısıyla değerlendirme de sınav puanı üzerinden yapılır oldu.

OKS ve SBS döneminde yüzde 60-70 öğrenci sınava giriyor ise son dönemde sistem değişikliği gereği bütün öğrenciler sınava girmek durumunda kaldı”

LİSELERDE DE DURUM ÇOK FARKLI DEĞİL
Liselerde de durumun çok farklı olmadığını kaydeden Kara, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“İlköğretimde durum bu iken lise de bundan farklı değil. Sınavsız geçiş sisteminin tartışıldığı, gençliğin testle tost arasında sıkıştırıldığı, milli ve manevi değerlerinden uzak bir neslin yetiştiği şikâyetlerinin had safhaya ulaştığı bir süreçte sırf birilerine mesaj yollamak ve gerçekle bağdaşmayan haberler yapmak basın etiği açısından sorgulanması gereken bir durumdur.

2013 YGS’ye 2012-2013 Eğitim Öğretim Dönemi mezun olacak durumdaki öğrencilerle daha önceki yıllarda mezun olanlar girmiştir. Bu öğrencilerimizin liseye başlama yılı 2009’dur. Dolayısıyla 2002 yılında okula başlayan bu öğrencilerimiz Tamer Kırbaç döneminde 1,5, Hızır Aktaş döneminde ise yarım dönem eğitim almışlardır.

Bir başarısızlık aranacaksa bu, en azından bütün eğitim öğretim dönemlerini kapsamalıdır. Kaldı ki eğitimdeki sonuçların 3-5 yıllık süreçler içinde değerlendirilmesi de mümkün değildir.

Trabzon’da yapımı devam eden eğitim kurumları bittiğinde altyapı ihtiyacı tamamlanmış olacaktır.

Sadece ilimizde değil Türkiye istatistiklerine baktığımızda derslik başına düşen öğrenci sayısı 2013-2014’te ilkokulda 22, ortaokulda 27 lisede 23’ tür. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 2013-2014’te ilkokulda 20, ortaokulda, 18 lisede ise 16’dır.

Trabzon’da da bu sayılar Türkiye ortalamasıyla aynıdır. Okullaşma oranına baktığımızda ilimiz Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Bunda Sn Sandıkçı, Sn Kırbaç ve Sn Aktaş’ın katkıları inkâr edilemez.

Cumhuriyet döneminde eğitime yapılan yatırım ve öğretmen istihdamı konusunda mevcut hükümetin yaptığı başarılı çalışmaları görmezden gelmek ve inkâr etmek en basitinden aymazlıktır. Alt yapı ve istihdam konusunda büyük başarılara imza atmış olan son dönem hükümet ve bürokratları için kıyaslama ve başarı sıralaması yapmak hoş olmayan bir yaklaşımdır.

Son dönemde altyapı ve istihdam çalışmalarının yanında eğitim yönetimi, eğitim ve öğretim programlarının içeriğine yönelikte çalışmalar hız kazanmıştır.

2013 Haziran ayında tüm Türkiye’de olduğu gibi Trabzon’da da 4 yılı tamamlayan okul müdürleri değerlendirilmeye tabi tutulmuş ve 120 müdür değerlendirmede 75 puan altı almıştır.75 puan üstü alanların hepsi sendikamız üyesi olmadığı gibi elenenler içinde de azımsanamayacak kadar üyemiz vardır.

Sistem içinde siyasi kimliğiyle ön plana çıkan kimselerin kanun gereği kamuda tarafsız olarak göreve devamı sorunludur.  Hiçbir değerlendirmede yüzde yüz başarılı sonuçlar ortaya çıkmaz. Yalnız bilinmesi gereken birinci durum bu değerlendirmelerde İl Milli Eğitim Müdürünün bulunmadığıdır. Bunun yanında Trabzon’da bir başarısızlık varsa bundan sonradan yapıya dahil olanlar değil, başından beri sistemin içinde olanlar sorumlu tutulmalıdır.

Peki, durum bu iken bu saldırıların amacı nedir?

Özellikle sendikamıza ve şahsıma yönelik bu saldırılar hangi sebepten kaynaklanmaktadır.

Acaba bu karalama kampanyasını yürütenler kimlerin kurgu haberlerini basıp, hangi kurumlara destek sağlamaktadırlar.

Sanal sıralamalar, gerçekle bağdaşmayan veri ve söylemler hangi isteği yerine gelmemiş kimselerin ortaya attığı iftira ve hezeyanlardır.

Acaba bu basın kuruluşuyla ilişkili kimler, eleştirilen müdürlerden hangi istekte bulunmuşlarda yerine getirilmemiştir veya getirilememiştir. Bunların bilinmesi haberin yapılış amaçlarının ortaya çıkması açısından önemlidir.

Eğitim-Bir-Sen kurulduğu günden beri eğitim kalitesinin gelişmesi noktasında her zaman elini taşın altına koymuştur. Eğitim Kalitesini artırmaya yönelik kongreler, sempozyumlar, çalıştaylar düzenlemiş, özlük ve özgürlük mücadelesi vermiş, değerler sendikacığının da adresi olmuştur. Yapılan iyi ve faydalı çalışmalara öncülük etmiş, yanlış ve eksik uygulamaları eleştirmiş, hayra destek, şerre fren olmuştur.  Bundan sonra da yürüyüşünde bir değişiklik olmayacaktır”