Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi geleneksel bayramlaşma törenine Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, Yönetim Kurulu Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve meclis üyeleri katıldı. Oldukça samimi bir havada geçen bayramlaşma töreninde Meclis Başkanı Ulusoy ve Yönetim Kurulu Başkanı Hacısalihoğlu ağırlıklı olarak komşu ülkelerdeki gelişmeler, ülke ekonomisi, girişimcilik ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerine değerlendirmelerde bulundular.

MECLİS BAŞKANI ALİ OSMAN ULUSOY
Komşu ülkelerde sıkıntılar olduğunu vurguladığı konuşmasında Ulusoy, Libya, Suriye,  Irak, Filistin gibi ülkelerde sıkıntılar olduğuna değinerek Türkiye’yi ilgilendiren konular olduğunu vurguladı. Ulusoy, “Komşun rahatsa sende rahatsın. Komşularımız çok rahat değil. Ortaklarımızda sahip çıkmıyorlar. Kimseye sahip çıkmıyorlar. Herkes kendi kaderini, kendi derdini çekiyor.” dedi.
Türkiye’nin her şeyden evvel birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu ifade eden Ulusoy,  Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’ın birlik ve beraberlik mesajlarının önemli olduğunu vurguladı. Ulusoy, “Uzun yıllardan beri devam edip gelen bu konuların arkasından insanlar birbirlerine bu mesajların samimi olup olmadığını soruyor. Ama genel yapıya bir bakıldığında televizyonlarda ve meydanlarda gayet rahat konuşuyor ve birlik beraberlik ve ülke için konuşuyor. Allah razı olsun bu birlik ve beraberlik olsun. 40 seneden beri Türkiye’deki sürtüşmeden kimseye fayda olmadı. İnşallah atlatırız.”
“Tabi ki bana göre diyorum iş âleminin sıkıntıları var.” şeklinde sözlerine devam eden Ulusoy, şöyle konuştu: “Hepimiz karınca kararınca iş âleminin içerisindeyiz. Çarşı Pazar çok iyi görünmüyor. İnşallah iyi olur. Yine de gidiyor. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Seçimlerin gürültüsüz patırtısız geçer. Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanlığına talipli. Olur, diye düşünüyorum. Ama bir şey daha var. Sayın Başbakan güçlü bu konuda. Konuşmaları da fevkalade iyi. Seçim denildiğinde Türkiye’de her şey duruyor. Şurada bir iki hafta kaldı. İhracatçı işine bakmıyor. Yatırımcı acaba ne olacak, diyor. Bizim ülkede her şey birbirine bağlıdır. Seçimlerden sonra biraz daha iş dünyasının önü açılır.”
Geçtiğimiz hafta içi TTSO’yu ziyaret ederek istişare toplantısı yapılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayatı Yazıcı’ya İran İslam Cumhuriyeti ile ilgili bilgilendirmede bulunduğunu kaydeden Ulusoy, “İran ile ilgili son 15 yıl içerisinde Türk-İran İş Konseyi olarak 74 resmi toplantı yapıldı. Toplantılar Türkiye’de ve İran’ın muhtelif şehirlerinde yapıldı. El sıkışmadan hiçbir masadan kalkmadım. Fakat muhatabını, komşunu, ortağını küçümsemeyeceksin.  Eğer onu değer verirsen onu daha yakına alırsın.  ‘onlarla iş olmaz’ deniyor ama ben bu düşüncede değilim. “ şeklinde konuştu.
Ulusoy, İran ile sıkıntılar olduğunu, bugüne kadar çok mücadele verildiğini, belli bir seviyeye de gelindiğini kaydederek, “  İran, Irak, Suriye,  Yunanistan gibi komşularımızda sıkıntılar var. Komşularımızla iyi olmamız lazım. “dedi.
Ulusoy, İran’ın bizden 400 milyon dolar yol vergisi aldığını, buna karşılık Türkiye’nin de 390 - 410 milyon civarında akaryakıt ÖTV KDV parası alındığını dile getirdi. Ulusoy, “Personel ve Gümrük bedava çalışıyor. Vatandaş ve şoförler orada sürünüyor. Her yerde söylüyorum ülkenin ihracatının yüzde 74’ünü kara taşımacıları yani tırlar ile yapılıyor.  Gürbulak’ta 15 kilometre kuyruk var. Hem Türk tarafında hem de İran tarafında. Türk tarafı saat 5’e kadar çalışıyor. Karşı tarafta bu saate uyuyor. Bu konuyu çözüme kavuşturmak için Ankara’ya Gümrük ve Ticaret Bakanı ile görüşmeye gideceğiz.” dedi.
Trabzon ve bölge için İpekyolu’nun çok önemli olduğunu sözlerine ekleyen Ulusoy, “Niçin İpekyolu? Hem İpekyolu ülkeleri, hem de komşularımız için Karadeniz için önemli bir çalışma alanıdır.” şeklinde konuştu.
YÖNETİM KURULU BAŞKANI M.SUAT HACISALİHOĞLU
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, insanların değiştiremeyeceği konulara kafalarını takip huzursuz olmamalarını dile getirdiği konuşmasında, olabildiğince huzurlu ve mutlu olabilmek için anı yaşamanın büyük yarar sağlayabileceğini vurguladı.
Komşu ülkelerde yaşanan sıkıntıların Türkiye’yi doğrudan etkilediğini kaydeden Hacısalihoğlu, son zamanlarda gündemdeki Filistin’de yaşananlar ile herkesi üzdüğünü belirtti. Filistin’in tarihten beri, Osmanlı zamanında da her zaman korumamızda ve himayemizde olduğunu anımsattı. Hacısalihoğlu şöyle konuştu: “Filistin toprakları adım adım İsrail’in eline geçti. Filistin bugün baktığınızda bölük pörçük oldu. Bu durumda da elbette Filistin kendini korumak için kendine has yöntemler geliştirmeye başladı. Bu yöntemler ile de ne kadar tutunabilir. Karşısında güçlü bir devlet var. Sonuçta bu günkü yaşadıklarımız kaçınılmaz oluyor. Bu sorunun çözümü aslında Birleşmiş Milletlerdir. Hakkaniyet ile bu konuyu ele alıp masaya yatırmadığı süreçte sıkıntılar sürecektir. İsrail kendini koruma amacıyla bölgedeki karışıklık işine geliyor. Bugünkü duruma da baktığımız zaman bu karışıklıktan fayda sağlayan yine İsrail devleti olmaktadır. Bu coğrafyada bu karışıklık her zaman olacaktır. Buruda huzuru her zaman köklü aramak lazımdır. Burada dünyayı yöneten devlet adamlarının bir araya gelerek sorunu çözmesi akan kanı durdurmasını diliyoruz.”
Bu Coğrafyada, Suriye ve Irak’ta yaşananların yanı sıra Libya’da benzer durumların söz konusu olduğunu Dışişleri Bakanlığımızın Libya’da ki Türklere bu ülkeyi terk etmeleri konusunda bir yazısı ulaştığını anımsatarak , “Bu coğrafyadaki bu sıkıntılar elbette bizi ve bu bölgelerde faaliyette bulunan iş dünyasını direkt olarak etkiliyor. Böyle bir atmosferde bayram havasını yaşamak zor.” şeklinde konuştu.
Hacısalihoğlu İran’ın artık yabancıların kontrolünde dışa açılmakta olduğunu belirterek, “ İran-İstanbul arasında uçak seferlerinin arttı. İran’da iş yapan yabancılar arasında Türklerin yok denecek kadar az sayıda. Türk iş dünyasının bu pazarın içinde olması gerekir. Biz her zaman (İran ile iş yapılmıyor) sözünü duyduk. Doğru zordur iş yapmak ama önemli olan karşılıklı satacağımız malları eşleştirmek, muhakkak onların ihtiyacı olan ürünler, bizimde ihtiyacımız olan ürünler vardır. Bu nedenle İran konusunun üzerinde durmakta yarar vardır.”
Rusya Federasyonu ve Kafkas Ülkelerinin de Trabzon ve Bölge için çok önemli ticari ortaklar olduğunu dile getiren TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, ilimizdeki bu ülkelerin başkonsoloslukları ile sıkı diyaloglar kurarak iş dünyasının sorunlarını çözmeye çalıştıklarını söyledi. Hacısalihoğlu, Başkonsolosluklarla yürütülen çalışmalar da özellikle bu ülkelerde faaliyette bulunan Türk iş adamlarının sorunlarına çözüm arandığını dile getirdi. Hacısalihoğlu, işadamlarının faaliyette bulundukları ülkelerin kanunlarına uymaya özen göstermelerinin yararlarına olacağını ve sorunsuz bir ticaret gerçekleştireceklerini kaydetti.
Türk iş adamlarının yurt dışı pazarlarda ki kanunlar çerçevesinde yapacağı ticaretin en başta kendilerine fayda sağlayacağını kaydeden Hacısalihoğlu,” Bu kurullara uymayan bazı iş adamlarımız maalesef sınır dışı edilme ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu durumla karşılayan iş adamlarımız bize baş vuruyor. İş adamlarımızı da dinliyoruz. Onlarda haklı. Her iki tarafta haklı durumda oluyor. Burada bir geçiş dönemi olmalı. Varsa formaliteler halledilmeli. Bıçak sırtı keser gibi birden kesip atmak doğru değil. Yıllardan beri böyle bir ticaret yapıldı. Düzelmesi adım adım olacaktır.”
Rusya Federasyonu’nun Türkiye için her alanda çok önemli bir ülke olduğunu ifade eden Hacısalihoğlu, biraz daha genç girişimcileri ön plana çıkartmak gerektiğini, genç girişimcilerin rahatlıkla yurt dışına gidebileceğini, bu girişimcilere önder olmak ve yol göstermek gerektiğini dile getirdi. Hacısalihoğlu, “ Bu şekilde sıkıntılarımızı gerek istihdam da gerek te ticarette biraz olsun azaltabiliriz.” dedi.
İç piyasadaki gelişmeleri de değerlendiren Hacısalihoğlu, iş çevreleri ve banka yöneticileri ile yapılan görüşmelerde istenmeden de olsa sıkıntılar yaşandığını hatırlattı. Bu durumda iş adamlarının kredi için teminat gösterdikleri mal varlıklarını satarak bankaların kredi olanakları yerine kendi öz sermayesinin kullanmanın daha yararlı olabileceğine dikkat çekti. Hacısalihoğlu, “Bu durumda kredi için teminat gösterilen evler zamanla elden çıkıyor. Faize gidiyor. Biraz daha dikkatli olmak gerekiyor. Daireleri veya arazileri teminat verip kredi almaktansa bu mülkleri satıp borca vermek daha karlı olabilir.” şeklinde konuştu.
Ramazan ayı her zaman olduğu gibi iş piyasalarını durgunlaştırdığını,  Ramazan bayramı ile işlerin açıldığını özellikle Kurban Bayramına doğru iyice açıldığını anımsatan Hacısalihoğlu, “Eskiden bu ramazan durgunluğu daha fazlaydı. Şimdi ticaret daha gelişti. Ama yine de durgunluk yaşanabiliyor. Firmalarımız sürekli harekete alışmış. Biraz hareketsiz kalınca denge hemen bozuluyor.  Dengenin hemen bozulmasının nedeni karlılıkların azalmasıdır. Giderlerin karşılanmasındaki sıkıntılardır. Bu durumda krediyi başvuruluyor. Mülkler teminat gösteriliyor. Firmaların bu durumlara karşı az biraz sermeye birikimlerini ellerinde tutmaları faydalarınadır. ”dedi.
Hacısalihoğlu, KOSGEB Girişimci Kredisine başvururken çoğunlukla öz sermayesiz hareket den yeni girişimcileri de uyararak, “Devletten alınacak desteğe güvenilerek iş yapılmaz. Öncelikle kendi sermayelerini oluşturmalıdır. Ardından sağlanan destek kurulacak işletmeye alınmalıdır. Bu konuda çok sorun yaşandığını ancak bu duruma düşün işletmelere de devlet memurunun yapabileceği bir şey yoktur. Ne yazık ki sıkıntı yaşanıyor.”
Hacısalihoğlu, Tarım Bakanlığı’nın Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme kurumunun sağladığı desteklerin alanının özellikle Trabzon için hayvancılık alanında yeni kolaylıklar sağlanacağını ve önümüzdeki günlerde bu alanda açılacak desteklere hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.
Hacısalihoğlu, “ Yapılan bu desteklerde firmalarımıza yüzde 50 destek sağlanıyor. Bu imkân kullanılmalıdır. Kalkınma Ajansımızda yeni desteklere çıkacaktır. Bu konuda da üyelerimizin hazırlıklı olmasında yarar vardır. Buralardan destek alarak firmalarımız işlerini geliştirebilirler.” şeklinde konuştu.
TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, iş adamlarının morale ihtiyacı olduğunu, bunun için sabah tıraşlarında aynanın karşısına geçildiğinde Japonların yaptığı gibi yüzümüzün gülüp gülmediğini kontrol etmek gerektiğini belirterek, şöyle konuştu. “ Gülmüyorsak biraz tebessüm ederek kendimizi gülmeye alıştırmalıyız. Belki günümüzü daha mutlu ve huzurlu geçirebiliriz. Çevremize moral vererek işlerimizi de çok daha iyi olmasına gayet edebiliriz.”