Herşey üzerine her an herkesle pazarlık vardır Trabzon’da. Bir hesap, bir kitap. Onun bunun adamlarıyla dolar taşar listeler.
Girmek istemiyorum diyenler giremeyince ağlar, girmek isteyenler giremeyince sessiz kalıp intikam peşine düşer. Su hep bu yönde akar Trabzon’da.

Ak Parti Ortahisar İlçe Başkanı Temel Altunbaş, 150 kişi içinden 30 kişilik liste yaptı. Ve bu listeyi yaparken aldığı teklifler, uğradığı hakaretler, en yakın dostlarından işittiği sözler, hiç olmayacak adamlardan gelen hiç olmayacak isimler… Bilseniz siyasetin yanından geçmezsiniz.

Altunbaş, Ortahisar’ın kurucu ilk başkanı. Hayırlı uğurlu olsun.

Kendisine şu anda siyasi arenada en çok konuşulan bir kaç isim hakkında bazı uyarılarda bulunacağım.

Bunlar Hasan Selim, Yüksel Şahin, Hüseyin Öztürk  ve Abdurrahman Hekimoğlu… 
Listesini birlikte oluşturduğu belki idare etme kabiliyeti yüksek fakat görünüşte Başkan Temel Altunbaş’tan havalı, ve teşkilatla aynı seviyede değilmiş gibi bakan Hasan Selim. Biraz daha Başkanının yani Altunbaş’ın seviyelerinde olmalı, onu aşmamalı, ezmemeli  ki, teşkilat da ona bilenmemeli, hırpalamamalı.
Abdurrahman Hekimoğlu. Keskin kararlar veren, kızdığı zaman teşkilat mensubu veya partili olup olmadığını dinlemeden fevri hareketlerde bulunabilecek bir isim.
Fakat iyi bir saha adamı. Listede en fazla çalışacak isimler arasında. 
Yüksel Şahin. O da iyi bir saha adamıdır.
Çalışır fakat, çalıştırabilir mi? Tecrübesizlikten değil ha, yanlış anlaşılmasın.
Yeni jenerasyon biraz daha duyarlı, nazik, narin, hassas, öyle afralı tafralı işlere gelmeyecek cinsten. Şahin’in de böyle huyları yok değil, eskinin verdiği ağırlıkta taze partilileri kırabilir bu konuda dikkatli olması gerekiyor.

Birde Hüseyin Öztürk var. Eski listeden yeni listeye direk yürütmeye giren Öztürk. Tabiri caizse iyi bir siyaset hamalıdır.
Gözü kapalı girer her siyasi arenaya. 
Herkes huyunu suyunu bilir, ve herkes onu olduğu gibi kabul eder kalbinin yumuşaklığını diline yansıtamayanlardan birisidir. Bazıları rahatsız olsa da onun gibilerede bu sahada ihtiyaç olduğu kesin Ona da Şahin’e söylediğimi söylüyorum. Taze partililer, yeni siyasetçiler öyle sizin bildiğiniz hamal usülü siyasete pek yatkın değil.
 Bu nedenle Altunbaş’ın listesindeki en eskiler, en yenilerle aynı koşullarda aynı şartlarda, ortak iş ve fikir gücü ile çalışmalı. 

Bayanlar’a baktım daha ilk günkü yemekte başı örtülüler ve başı açıklar diye ikiye ayrılmışlar. Ayrıca listenin en dolu kadın ismide ilk gün fire vermiş.  Mazeretini bilmiyoruz çokta merak etmiyoruz fakat ilk toplantıda tam kadro olunması gerekir.

Güzel, çalışkan fakat kontrol edilmesi güç bir liste. Altunbaş’ın yerinde olsaydım tüm yönetimden istifalarını alır cebime koyardım.
Çünkü zorlu bir viraja giriyor, frene basarsa uçurumdan aşağı yuvarlanmaması için yapacağı tek şey arabadan aşağı atlamak olacaktır.

 

TRABZONSPOR PAZARLIKLARI DA BAŞLADI

Şu sıralar Trabzonspor üzerinden pazarlıklar yine başladı.

Kupa 1 ayda gelmeyince, Fatih Tekke, kaptan Tolga ve miting sonrası Başbakan Erdoğan ile otobüs üzerinde poz verme meselesi. Düşmana haddinden fazla cephane. Ve hücum... 

O dik duruşlu, o federasyondaki konuşmasıyla herkesin yüreğini kabartan, Malouda ve Bosingva transferleriyle felaket tellalcilerini ağzını açık bırakan Hacıosmanoğlu, hakkında şehirde hemen olumsuz bir hava hakim olmaya başladı. Söylemler dikkat çekici: “ Ak Parti’nin il başkanı gibi konuşan forvet alamayan bir başkan”
Her zaman yapıldığı gibi yine bir al aşağı sendromu.
Hedef Hacıosmanoğlu ama zarar gören yine Trabzonspor. 
Şehir boşalmış, huzursuz, gazete tirajları dibe vurmuş, Sıkıntı büyük.
Suçlu Trabzonspor öyle mi. Ya sorumlu? 

Tek sorumlusu sizce Hacıosanoğlu mu? Bence değil.

Onu bu hale getiren, yalnız bırakan, oldun başkan hadi yap bakalım ne yapacaksın, diyen, sadece kendi çıkarları ve adamları söz konusu olduğunda Trabzonsor aklına gelen,  Aralık’ta biz takımı senden geri alacağız tafrasını takınanlar.

Birazcık Trabzonspor’u düşünün. Aralık’ta kongre olacağını varsayarak düşünün Hacıosmanoğlu gidecekmiş gibi düşünün. Yönetime değil, şu trübünlerin dolması için, Trabzonspor’un eski havasını yakalaması için, futbolcuların sahada ‘Ne olursa olsun arkamızda böylesine yüce bir taraftar var’ demesi için.

Lütfen….

Hacıosmanoğlu şu anda huzurlu mu, değil.

Fakat karşısındakilerde huzursuz.
Herkes pusuda.

Mehmet Ali Yılmaz bir traftan. Sadri Şener’in tayfası bir taraftan, Özkan Sümer’in ekibi bir taraftan, Nevzat Şakar’ın ekibi bir taraftan Hacısalihoğlu’nun tayfası bir taraftan derin Trabzonsporlular bir taraftan her bir köşede pazarlık halindeler.

Birlik olalım, İstanbul’da toplanalım, Hacıosmanoğlu’nuda alalım, Bakan Bayraktar’ı da alalım, Bakan Faruk Özak’ı da alalım, Bakan Koray Aydın’ı da alalım, Canalioğlu’nu da alalım, Sadri Şener’i de alalım, işadamlarını toplayalım bu takım nereye gidiyor diye tartışalım çözüm bulalım diyen kaç kişi duydunuz.?

Ben duymadım.

Çünkü herkes kendi ikbalini düşünüyor.
Kendine koltuk arayışında.
Kimse Trabzon’un ve Trabzonspor’un geleceğini düşünmüyor.

Anlayacağınız bu pazarlıklar, bu kafalar, bu hırs,, bu ego, bu kendini beğenmişlik olduğu sürece bitmez.

Konuşaçak zamanı iyi bilmek gerekir, krallara öğüt vermek biliyoruz ki tehlikelerin en büyüğüdür fakat kral çıplak diyene kadar kralın aleme rezil olduğunu herkes bilir.