Taraftarın içinde dolaşıyorum, onların konuşmalarını dinliyor, zaman zaman da ‘Trabzonspor’u nasıl buldunuz’ diye soruyorum. Aşağı yukarı cevaplar hep aynı. Taraftar GS ve FB’nin transferlerini görüp, Trabzonspor’un sessiz kalmasından ve hazırlık maçlarındaki futboldan hiç memnun değil. Hatta biraz da ümitsiz.

İlk bakışta haklı da olabilirler. Ama şöyle düşünmelerini isterim. Doğru, kadroda eksiklikler var. Bu eksikler can alıcı yerlerde.

Libero hala boş. İki bekten en azından birinin yeri doldurulabilirdi. Golcü sıkıntısı var. Peki ne yapmalı? Aslında icra yapacak yerde olmamama rağmen içimizdeki mesuliyet duygusu takımımız için kafa yormamıza neden oluyor. Yazacaklarım bir öngörüdür, alırlarsa ne ala.

Mademki kadro bu, bana göre Şenol Hoca elindeki malzemeden harikalar çıkarabilir.

Mevki olarak en kalabalık yerimiz orta saha. O zaman ilk akla gelecek olan şey, Barcelona’nın oyun sistemini uygulamak. Bu sistem yıllardır başarılı oluyor. Demekki Trabzonspor’un bu sezon elindeki orta saha oyuncuları ile bu oyunu deneme şansı vardır. Daha çok orta sahayı kalabalık tutup, daha çok topa hakim olan, daha çok mücadele eden ve atılan ara pasları ile kimin gol atacağı belli olmayan bir oyun sistemine dönebilir. Orta saha organizasyonu iyi ayarlanmış Trabzonspor’da forvet ile savunma  arasındaki köprü iyi kuralacağı için her iki tarafdaki eksiklerin giderilme şansı yüksektir.

Daha da ileri giderek Zokora gibi tecrübeyi de eksik olan liberoya çekebiliriz. Böylece savunmadan da hücuma dengeli paslarla çıkma ihtimali yüksek olur.

Tabi şu andaki kadroya göre bunu anlatıyorum. Eğer yeni transfer olarak takıma katılmalar olursa, Trabzonspor’da bu oyun sistemi farklı yere de çekilebilir. İşte bu yüzden taraftarın umutsuz olmasına gerek yoktur.