Teknik Direktörü Ünal Karaman görevinden ayrılırken, hem bu göreve kimin geleceği merak konusu hem de takımın geleceği hakkında soru işaretleri bulunuyor.

Yaşanan bu durumlara binaen Trabzonspor Kulübü Başkanı Ağaoğlu yayıncı kuruluşa konuk oldu.

İLK YARI PERFORMANSI NASILDI? 

Açıklamalarda bulunan Ağaoğlu "Ligin genelinde değerlendirdiğimizde 3.’lük Trabzonspor bir başarı mı? Şampiyonluğun veya liderliğin dışında ki sonuç Trabzonspor cephesinden bakıldığında tatmin edici sonuç olmaz. Ama yaşadığımız ciddi sıkıntılar oldu, şansız puan kayıpları oldu bunların hepsini bir araya koyup değerlendirdiğimizde Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ın önünde ligi bitirmek, Lider Sivasspor’un arkasında bitirmek pek o kadar sıkıntı yaratacak sonuç değil. Daha iyi olabilirdi, ama daha sıkıntılı sonuçlarla karşılaşabilirdik. 
Ligin Genel Görünümüne baktığımızda 16 puanın küme düşme hattındakilelerin puanı olduğunu görüyoruz. Ayıran puanların da 3 - 6 puanla sınırlı kaldığını görüyoruz. Alt sıralarda dahil olmak üzere at başı giden yarış var. 
ligin 2. yarısında takımların yapacağı hamleler, düzenlemeler, hazırlıklar ligin sonucunu belirleyecek. Bu açıdan baktığımızda 10 üzerinden 7-  7,5 fena puan değil.

TRANFSER VE NDİAYE.. 
Prensipte anlaştık. Oyuncunun kendisiyle ve kulübüyle anlaştık. Ayın 3’ünü bekliyoruz. Kiralık… Ücretiyle alakalı olarak açıklamayı yarın KAP’a yapacağız. Pencere açılır açılmaz, ilk duyuruyu biz Ndiaye ile birlikte yapacağız. Kiralık olarak ne para aldığını, kulübe ne para verdiğimiz hepsini KAP bildirimi ile kamuoyunun malumu olacak. 
Opsiyon var.. Sörloth’u da aynı şekilde aldık. Sörloth’u da aldığımızda 375 bin Euro kiralama ücreti veriyoruz. Kendisine ödediğimiz para 1,5 milyon Euro. 2. sezonda 6 Milyon Euro satın alma opsiyonu var. Onla ilgili alın neden almıyorsunuz diye sıkıştırıldık. Sosyal medya çok ilginç mecra. Sosyal medya ile haşır neşir olan insanlar, aynı izden yürüyor.. İlk geldiğinde sosyal medyada ki tepkiler hatırlıyorsunuz. Ndiaye’nin de satın alma opsiyonu var.

ÜNAL KARAMAN’IN AYRILIŞI… 
Trabzonspor’unhizmetinde olan insanlar var. Belli bir süreç için hizmet etmeye gelmiş yönetim kurulunun başkanıyım. Bu sürece nasıl gelindiğini söylemeden önce, oraya gelmeden önce bizim Ünal Karaman ile birlikteliğimizin nasıl başladığını kısaca hatırlayalım. 
Biliyorsunuz, 8 Nisan itibariyle göreve gelmiştik. Rıza hoca ile 6 maçlık birlikteliğimiz oldu. Yollarımız ayrıldıktan sonra aradan 1 aylık süreç içinde hocamız göreve geldi. Sosyal medya üzerinden olsun, görsel, ulusal medya, yerel medya, kanaat önderleri hemen herkesin aklında farklı bir isim vardı. 
7 , 8’e yakın hoca ismi türetilirsen Ünal Karaman’ın ismi gündemde değildi. Anlaşma yoluna gittiğimizde ve kamuoyuna duyurduğumuzda destekleyenler oldu. Ama eğer hatırlarsanız ciddi şekilde eleştirilere hedef olduk. 
Bu eleştirilerin temelinde yatan veya yoğunlaştığı noktada Karaman’ın “Trabzonspor kalibresinde ki takımı çalıştırmadığı, Süper Ligde geçirdiği süre içinde başarı sayılabilecek neticelerden elde edemediği, Küme düşen takımla, şampiyonluğa giden takım için göre verdiğiniz hoca bu mu?” diye hiç doğru olmayan yakışık olmayan eleştiriler yapıldı.


Kısa hafıza üzerinden dozunu aşan eleştiriler… 
O gün ki sosyal medya eleştirilerini, yazılı basında yapılan eleştirileri hatırlayalım. 
Bu kulübün gerçekleri, menfaatleri doğrultusunda bu kulübü yönetme görevi size verilmiş ve gereği şekilde bu sorumluluğu yerine getirmek zorundasınız. 
yapılacak eleştirilerin dozu ne olursan, vermiş olduğunuz doğru kararın arkasında durmak zorundasınız. 
lige başladığımızda parlak sonuçlarla başlamadık. Galatasaray maçı öncesinde, bir mağlubiyetle, içerde galibiyet, sonra son saniyede Ankaragücü’de beraberlik ve yoğun eleştiriler başladı. 
hoca eleştiriler, yönetim eleştiriliyor. Galatasaray maçı kazanıldı her şey güllük gülistanlık. İnanılmaz sevgi.. O sene bu sene.. 
Takım içinde dengeler yerine oturmamıştı. Ben bunun farkındaydım herkes farkındaydı. 
hocayla yaptığımız konuşmada kadro çok şişim, bu kadronun maliyetini karşılama imkanımız yok. Bir şekilde maliyeti düşürmemiz lazım. 
İlk göze batan oyuncular içinde yüksek maliyetliler geliyordu. Bunlardan biri de Kucka.. 
Galatasaray maçını takip eden süreçte bir Malatya maçı oynadık. 
bana göre Trabzonspor kulübünün dönüm noktalarından biriydi. Sıkıntılı maçtı o maçın perde arkası vardı. 
Kulüp içinde kalması gereken, kamuoyu tarafından speküle edilmemesi gereken konuların kamuoyunda tartışmaya açılmaz.

KARAMAN'A "HOCAM SEN SAKİN OL DEDİM"

Kendi paçanı kurtarma uğruna kulübü ateşe atma uğruna bize hiç kimse vermiyor. Hiç kimsenin böyle bir hakkı yok. Orada normal olmayan bir şey vardı. Bu maç sonrası ağır bir skor… Ardından gelen hezimet. Trabzonspor tarihine yakışmayacak maç.. sonrasında hocamız önce Soyunma odasında sonra, Havalimanında bana, “İtina etmem gerek” dedi. Ben şunu söyledim: “Hocam sakin ol. Pazartesine kadar bekleyelim. Sindirilecek maç değil ama neyin ne olduğunun farkındayım. Sen sakin ol” dedim. Olaylar üzerinden o dönem başladı. hocanın üzerinden yönetim veya yönetimin üzerinden hoca.. Düzenleme veya kalkışma diyin.. Son günlerin popüler kelimesi operasyon. Orada atılacak adım o kadar riskli bir adımdı ki.. Adı sürekli kulüple anılan kulübün fedakar, cefakar, kulübün menfaatlerini ön plana taşıyan, çarpışan savaşan 2 oyuncu ile hoca arasında tercih yapma süreci… Burada kulübün doğrusu, işin doğrusu tercihi hocadan yona kullanıp oyuncularla yolumuzu ayırmaktı. bunu da yaptığımızda o dönem yapılan eleştiriler herkesin malumu. Bu kadar kısa hafızalı olamayız. Çok yoğun eleştiri aldık. Ama bugün almış olduğumuz eleştirilerin neredeyse yarıya yakın bölümünü o dönemde aldık. Hayatı bu şekilde yaşayacak mışız… Daha sonra yapılan tasarruflar… Transfer sezonuna geldiğimizde orada hocanın takıma bir takım transferler yapılamsı yönünde talebi vardı. O arada, bizim FİFA’dan yemiş olduğumuz transfer yasağı vardı. 1461’de ki kiralık oyuncularımızın lehine çözmek için yoğun çaba sarf ettik.

YOĞUN ÇABAMIZ OLDU

CAS’a başvurumuz oldu, FİFA’ya başvurumuz oldu.. Bir şekilde dış transfer penceresini açamıyorsak, 1461’de ki futbolcuları geri almak için yoğun çabamız oldu. O dönem hocamız transfer yapılmayacağını ve gerçekleşmeyeceği düşüncesinden hareketle futbol şubesi sorumlusu olan arkadaşımıza “Galiba transfer yapılmayacak ben görevi bırakıyım” şeklinde konuşması oldu. Sivasspor maçından sonra da yine buna benzer.. Çünkü hocanın kırılgan ve duygusal yapısı var. Ben bunu bildiğim için 24 saat, 6 - 7 aylık süreç içinde hazırlık kampı da dahil olmak üzere bütün maçların kamplarını hocayla birlikte geçirdim. Trabzon enteresan bir yapı..

2 İSİM HARİÇ BİLİYORDU

Kulübün görev başında olan, görevine devam eden kulüp başkanını da 24 saat yanında loduğu hocayla alakalı hocayla bu cümleleri sarf ediyorsunuz. AEK Maçından sonra ciddi eleştiriler. Hocamızda bu eleştirilerin etkisi altında kalıp ve kendisinin büyüklerin tabir ettiği insanların yönlendirmeleriyle AEK ve Krasnodar maçından sonra çok enteresan 2 açıklama yaptı. 
Bunlardan birisi.. Transferleri ben yapmadım.. Tamam transferleri sen yapmadın. Kulüp yaptı yönetim yaptı. Ama bunların hepsinden senin haberin vardı. 2 isim hariç.. O isimler, Donis ve Balıkesir’e gönderdiğimiz kiralık oyuncu, Andusic.. Bunların ikisi biri sıfır maliyeti.. Bize önerildi. İstikbal vadedilen oyuncular olarak netilendirildiği için her hangi bir kayıp söz konusu değil. Bu iki oyuncu haricinde transferlerden hocanın haberi var. 
Hocanın böyle bir tavrı var. Ben bunları izlemedim. Teknik heyetti ki diğer hocalar izledi. Sizin onayınızla, yönetim kurulu bu transferleri gerçekleştirdi. 
Bunlar kendi fikrimiydi ya da büyükleri ve ağabeylerinin fikri miydi bilemiyorum.. 



Bizim kaybettiğimiz maçlardan, hakem hatalarıyla kaybettiğimiz maçlardan sonra hakeme yönelik tek bir eleştiri yapmazken eleştirilerin hedefi yönetim. Bunlarla alakalı ne ben ne de yönetim kurulu arkadaşlarımız hocamızla tek kelime konuşmuş değiliz. Hocam hayırdır, burada sen bizi hedef gösteriyorsun. Bugün senin yapmadığın transfer, izlemenin önerisi ile tavsiyesiyle sizin de bilginiz dahilinde transfer edilen Sörloth, 20 gole katkı yapan insan.. Avrupa kupalarında bize tur atlatarak 90’da golü attı. Biz Sparta Prag’a elenseydik Avrupa hayaldi, 9 milyon Euro hayaldi. İzleme önerd, sizin bilginiz var yönetim kurulu bu transferleri gerçekleştirdi. 
Bununla alakalı ne ben ne de yönetim kurulu arkadaşımız tek bir şey söylemedi. 

SÜREKLİ TEKRARLADIM SORUMLU BENİM

Hemen o açıklamanın akabinde benim şu şekilde yaptığım açıklama var. Sürekli olarak tekrarladım. Genel Kurulda tekrarladım. Divan Kurulunda tekrarladım. Başarının paydaşları çoktur. Herkes sahiplenebilir. Eğer kulüpte, yolunda gitmeyen bir şeyler varsa, her hangi bir olumsuzluk varsa, oynanan yanlış oyunun da varsa hocanın hatasının ve sahada ki oyuncunun vermiş olduğu yanlış pasın tek sorumlusu var o da benim. 
Hocanın o söylemi üzerine, benim vermiş olduğum beyanat bu..

Ben bunu sık sık tekrarladım. Orada şunu da ilave ettim. Alınan her olumsuz sonuçtan, kaybedilen her puandan sonra takımı ve hocayı eleştirmeyin. Eleştirecekseni beni eleştirin. Nihai kararı veren benim. Evet hocam transferleri sen yapmadın, yönetim yaptı. Hocanın transfer yaptığı görülmüş bir şey değildir. Hoca transfer yaparsa sağlıklı değildir. Krasnodar maçından “sonra söylemekte zorlandığım çok şeyler var.. “ Bunlar basın toplantısında söylediği şeyler. 24 saat yanındayım. Söylemekte zorlandığın şey ne bana söyle.. Ben öyle tahmin ediyorum, o kendisinin de ifade ettiği büyüklerinin etkisi altında kalaraktan bu tür beyanatları vermekten geri kalmadı. Sivas maçından sonra Genel Sekreter ve Futbol Şube Sorumlumuza, ben ayrılsam her halde çok iyi olacak demiş.. Orada arkadaşlarımız hemen tepki göstermiş. “Hocam hayırdır ne oluyor? Bir kulüpte saha sonuçları her zaman yolunda gitmeyebilir. Sıkıntılı süreçlerden geçeceğimizi ama sizinle anlaştığımızda sizin bu şehrin gerçeklerini, bu takımın gerçeklerini, bu takımın alt yapısını, bu takımı alt yapısının vereceği katkıları, savaşçı ruhuna inandığımız için” söyledik..

HERKES AYAĞINI YERE BASACAK KULÜP BAŞKANI DAHİL

Konyaspor maçı sonrası benim yapmış olduğum bir açıklama var. Açıklama şu: son 5  haftadır maçların 2. yarılarında oynanan futbol Trabzonspor’a yakışmıyor. Çok ciddi baskı yiyoruz. Bu baskı neticesinde son dakikada gol yiyoruz ya da korku filmi gibi maç izliyoruz. burada yapılan bir eleştiri var. 2 aydır sürekli şunu tekrarlayan bir insan.. Bu eleştiriyi yapıyorsa bu eleştirinin niteliği nedir. Oynana kötü futbolun sorumlusu benim diyorsa bunun adı özeleştiridir. Bunu bir takım insanlar yakalayıp hocaya “başkan burada seni eleştirdi”  diye… Ondan sonra başlayan bir süreç var. “Her taraftarın eleştirisine cevap vermem. Beni eleştirmeye çalışanların boğazına takılırım” Ondan önce yaptığı toplantıda maçtan önce, “Oyunculara gidipte gelmemek var, gelipte görmemek var. Eğer burada göreve devam edersem herkes ayağını yere sağlam basacak. Kulüp başkanı da dahil” Bu ifadeler hocanın ifadeleri.. Bu ifadeleri kullanmaya getiren sürecin içerisinde yer alan aktörler kimler ve hocanın buna müsade etmemesi gerekirdi. Gün 24 saat seninle birlikte olan insanla alakalı olarak birilerinin sana iletmesiyle sen bu işin içine giriyorsan yanlış yapıyorsun. Sosa ile konuşuyor, “başkan böyle bir ifade kullandı. Ben görevi kıracağım diyor” Kaptan orada, “Sizin söylediğiniz gibi alınacak bir şey yok. Bana kalırsa çok duygusal davranıyorsunuz. Kararını gözden geçirin.. “ diyor. Buradan ortaya çıkan şu: İstifa kararını vermiş hoca. Ama en son gelmiş olduğu noktada Kayserispor maçından sonra yaptığı açıklama üzerine Divan Başkanımız ve Genel Sekreterimiz kendisiyle görüşmeye gitti.

Hocanın taleplerini bana ilettiklerinde taleplerin karşılanacağını söyleyip ayrılık gerçekleşti. 

Divan Başkanı hocayla görüşmüşken, ertesi gün görüşme yapılmamışken sosyal medyadan başlayan hareketlenme.. Tweet sayısının 100 bine ulaştığı söyleniyor. Trabzonspor’un alışık olduğu bir şey değil. 
Bunların büyük bölümünün 80 ile 90 arası hesabın İstanbul’dan yönlendirildiği..

HACISALİHOĞLU AYNAYA BAKSIN

Bunları bu sefer destekleyici saçma sabah argümanlar ortaya atılmaya başlıyor. Sayın Süleyman Soylu, uçakla Ankara’dan Ünal hocayla görüşmeye geliyor. Sayın Süleyman Soylu o ara ulusal kanalda ülkenin güvenlik konularını konuşuyor. diğer taraftan, dönüp bu aslında önce Ünal Karaman’a ardından Ahmet Ağaoğlu’nu yeme operasyonu.. Ahmet AĞaoğlu istifa noktasına geldi. İstifa ettiği takdirde tüzük gereği Mehmet Yiğit Alp kulüp başkanlığını ele geçirecek. O tüzük değişikliği Mehmet Yiğit Alp zamanında yapılmadı. As başkanım Hayrettin Hacısalihoğlu.. Hayrattin Hacısalihoğlu, attığı tweet’le 1,5 sene sonra kulüp kendine güldürüyor dedi. Ben kimsenin kulübe güldüğünü zannetmiyorum. Kendisinin o kulübe gülündüğü düşüncesi varsa dönüp aynada kendisine baksın. Benim bu işin içinde payım ne kadar diye? Mehmet Yiğit Alp, Ertuğrul Doğan ve ben.. 100 bin tweet’in içinde hakaretler, tehditler.. Telefonlara hakaret ve tehditler. Benim 30 senede zor ezberlediğim eşimin telefonuna tehdit ve hakaretler. Benim eşimin telefonunu birileri birilerine verdi.. Asbaşkan Mehmet Yiğit Alp, Ertuğrul Doğan ikisinin de istifası cebimde.. Geldiğimiz gün verdiler.

Hocamızın önünde engel olabilecek her şeyi temizledik. Temizlenmemiş bir şey var diye bende elimde süpürge ile 24 saat yanındaydım. Bu kadar hakareti Ertuğrul Doğan’ yapan insanlar, 3 - 4 yılda çok kritik hamle yaparak ekonomik geleceğini kurtarma adına inanılmaz bireysel çaba sarf ederek Trabzonspor’u o noktadan döndürdüğünün farkındalar mi? Ailemize küfrediyorsunuz, hakaret ediyorsunuz, tehdit ediyorsunuz.. Aleni tehditler bunlar.. Kan gölü içinde yüzeceksiniz. Mermiye bu kadar hızlı koşan adam görmedim. Bunların hepsi, bu ve buna benzer nitelikte.. Hepsiyle alakalı 6222, hemde kişisel tehdit oluşturduğu için bunlarla alakalı olarak suç duyurusunda bulundum. Yükleniriz, korkuturuz, kaçırırız diye düşünüyorlarsa çok yanlış insanlarla uğraşıyorlar. Biz göreve geldiğinizde nasıl bir yükümlülüğün altına girdiğimiz biliyoruz. Biz Trabzonspor’a gönül vermiş insanlarız. Başarı için uğraşan ve savaşan insanlarız.

EREN BÜLBÜL'ÜN AİLESİNDEN MESAJ ALDIM

100 bin mesajın içinde bana şöyle bir mesaj geldi dün.. Eren Bülbül ile annesi ve ağabeyi.. Başkanım aldığınız her türlü kararın arkasındayız. Ailecek tüm desteğimiz sizinle. Hiç üzülmeyin, moralinizi bozmayın. Bu taraftar her daim yanınızda. Anamın ve benim dualarım sizinle.. 100 bin mesaj olur ama 1 tane bu mesaj gelir.  Bu her şeyi sildi bende.. Kan gönülned de boğulurum, 14 yaşında ki oğlunu kahpe kurşunlara şehit veren bir anne benim için dua ediyorsa, bana göre olay orada bitmiştir.. Biz her şeyin doğrusunu yaptık. Herkes dürüst olup işin doğrusunu yapmak zorunda. taraftar içinde bir grup var.

BÜYÜKŞEHİR BAŞKANI NEYİN NE OLDUĞUNU ANLAMADAN

Büyükşehir Belediye Başkanı, kanaat önderi.. O bile daha neyin ne olduğunu anlamadan bu doğrultuda hamle yapıyorsa, arkasında tabi onu takip edecek insanlar var.  Siyasi ortama çekmeye çalıştılar. Aşağı yukarı 4 -5 aydır Trabzonspor’un üzerine yazılan senaryolar Trabzonspor ile alakalı çok ciddi engeller ve engellemeler ve yakınlaştırmalar.. Borsada hisse senetleri işlem gören bir kulüple alakalı olarak örtülü ödenekten 50 bin Euro para diye başlandı. Daha sonra burada Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’a yönelmeye başladı. Yeniden yapılandırma kulüplerin borçlanmasının önüne geçecek uygulamalar için çok çaba sarf etti. Bu Trabzonspor için yapılan bir şey değil ki bütün kulüpler için yapılan bir şey. 15 Milyar Lirayı aşan borcu olan, Süper Lig Kulüpleri için yapılan bir şey. Trabzonspor için mi yapıldı? Orada çıkan yasalar neyse, uygulamalar neyse Trabzonspor’a, Fenerbahçe’ye Kayserispor’a aynısı uygulanıyor. Ünal Karaman olayı işin patlama noktası. Ama maalesef ortayı Ünal eeKaraman yaptı bunlara. Onun üzerinden yüklenip, bir taraftan Trabzonspor’a siyasi girdi. Büyükşehir Beldiye Başkanı hangi partinin mensubu.. Eğer Sayın Berat Albayrak’ı bu yönüyle hangi yönüyle eleştiriyorsunuz. Muhammet Balta hariç orada ki milletvekilleri… Burada amaç çok farklı. Ama hiç bir şekilde biz bu oyunun içine düşmeyeceğiz.

HOCA HÜSEYİN ÇİMŞİR'DİR

Şota ile görüşüldü.. İsmi lazım değil kendisi bilir, “Zaten Şota ile anlaşıldı..” Nwakaeme’yi alırsan Şota ile 5 dakikalık hocanın görüşünü sordum. O gün bugündür. Hocanın nerede olgunu, arada görüyorum. 1,5 senedir telefon görüşmesi yapmadığım insandan zaten anlaşmışız. Mustafa Denizli ile anlaşmışız.. 2 sene mi ne.. Cenazede bir araya geldik. Hiç bir hocayla teknik direktörle görüşmüş değiliz. Zaten hocaların çoğu görev başında.. suanda Trabzonspor kulübünün teknik direktörü, hocası Hüseyin Çimşir.. Yardımcıları konusunda görüşüyoruz.. Kulübe karşı operasyon yapılıyor. Bu bugün açık net.. Bir gün Trabzonspor kulübünün tarihi bunları yazacak. Hocasız kalıyorsunuz. Bir şey daha var. O kadar karaktersiz bir insan mıyız. 24 saat yanında savaştığım, yanında durduğum, puan kaybettiğimiz her maçtan sonra moral verdiğimiz, yanında olduğum destek olduğum insanı göndermeye karar vermişim yerine de bilmem kimi getireceğim. Bunun karşılığı karaktersizliktir. Yolun ortasında hocasız kaldık. Ama Hüseyin Cimşir’in bu yapı içinde, 2 veya 3 yardımcı hoca takviyesiyle ki bunlardan biri yabancı olabilir, yolunumuza devam edeceğiz. Devam edeceğimizden ve başarıyı sonuna kadar kovalayacağımızdan, başarılı olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Gerçek Trabzonspor taraftarı eğer Trabzonspor’un başarısını istiyorsa, “Maçlar başlasın, tribüne gidip ıslıklayalım” diyeni ayırmalılar. Bana göre bu kulüpte ki en yüce isim, Şamil Ekinci’dir, ondan sonra diğer başkanlarımız gelir.

Bu bir taraftar psikolojisidir. Kentin kanaat önderleri olan insanlar bile daha neyin ne olduğunu anlamadan, neler oluyor diye sormadan 2 tane popüler beğenme uğruna böyle bir tweet yarışının içine girerlerse eminim o genç kardeşlerimizin yapmış oldukları bu yanlışlardan o kanat önderleri denilen insanlardan daha çabuk döneceklerdir. 

HÜSEYİN CİMŞİR NE ZAMAN ÖĞRENDİ..


Hoca adayınız kim.. İlk gün söyledim. Dakika bir hoca adayınız kim. Hüseyin Çimşir görevinin başında. Çok büyük sorumluluk. 12 yaşında Trabzonspor kulübünün kapısından içeri giren bir futbol adamı için çok büyük onur aynı zamanda çok büyük fırsat. 
Hüseyin hoca şunun rahatlığı ile çalışacak. Benim yapımı biliyor. Kulübün hocasının arkasında nasıl durduğumu ve onunla birlikte nasıl çalıştığımı biiyor. As başkanınızın bu konuda ki çabasını ve Ertuğrul Doğan kardeşimizin.. 
Ertuğrul Doğan ile ilgili Allah her başkana böyle bir yönetici ile çalışmasını nasip etsin demişimdir. 
Siz bu insana ne yaptıklarını bilmeden bir takım kişilerin yönlendirmesiyle kendisine, ailesine akıl almaz hakaretler, tehditler savuruyorsunuz.

Bu beklediğimiz bir şey değildi. Kaptan gemiyi terk eder, canını kurtarmaya çalışırsa o gemi batar. O gemiyi batarına o fırtına, o flika hayli hayli batırır. O yüzden mücadeliy kaptan ve hoca daha fazla mücadele vermek zorunda. Benim güvendiğim insan Hüseyin Çimşir.. 




HÜSEYİN HOCANIN YANINDA YABANCI KİM OLACAK. 


Kafamızda isim yok. Sadece fikir olarak hocayla konuştum. “Kafamda sana yardımcı olacak, bir iki türk yardımcı bir de yabancı ne dersin” Başkanım çok iyi fikir.. Sadece dün akşam konuştuğumuzu konu. Onunla alakalı oluşturdğumuz bir şey yok. Ona zamanımız var. Ama yardımcılarından bir tanesi Muzaffer hoca olacak. Bir tanesi de kendisi tespit edecek. 


Bir veya iki transfer gerçekleşebilir.. Bana göre Türkiye’nin en güçlü forvet mevkisi bizde.. Her yere oyuncu alabiliriz.. Ama yani forvette Trabzonspor’un ihtiyacı olduğunu zannetmiyorum. Orta sahada zaten Ndiaye.. Defansa takviye olabilir. Sürpriz bir isim inşallah gerçekleşir. Yıldız geliyor diye aman kimse havaya girmesin.

KASAMIZ DOLUP TAŞMIYOR AMA..

Bizim kullanabileceğimiz 12 milyon liralık limit var. Bunu aştığımız takdirde transfer edeceğimiz oyuncunun ücretinin 3 katı bir parayı gelir olarak kulübe sokma zorunluluğumuz var. 

TFF’nin ve Bankalar Birliğinin uygulamaya koyduğu lisans talimatına harfiyen kelimesi kelimesine noktası noktasına riayet eden kulübüz. Vermiş olduğumuz uğraş çaba, itiraz, direniş bunaydı.. Trabzonspor’da çok sık tekrarlanan bir şey var. Bir cümle var. Kasada, Masada ve Sahada güçlü.. TRabzonspor masada güçlü. Masada güçlü olmasaydı yüzde 40 olayının dönmesi mümkün değildi. Trabzonspor sahada da güçlü. Çok daha iyi olamaz mıydı. Kaybedilen 12 puan var. Olabilir.. Kasamız da güçlü. Kasamız dolup taşmıyor ama kupalarımızı hacize gelen insanlar yok. FİFA’da, UEFA’da dosyamız yok. Oyuncularımıza bir kuruş borcumuz yok.

SOSA VE NOVAK.. 
Sosa ve Novak ile alakalı olarak kendilerine Trabzonspor kulübünün ödeyebileceği en yüksek rakam, önümüzdeki senelerin limitleri göz önünde bulundurularaktan önerildi. Sosa’nın ve Novak’ın sıkıntısı olmadığını biliyorum. Menajerleri, bşrazmenajercilik oynuyorlar. Onlarıda biraz serbest bıraktık. Biz gerçekten çok iyi rakamlar önerdik. Kulübün imkanlarını sonuna kadar zorlayaraktan o üst perdede ki şeye değdi ama orayı yırtmadı. İyi para.. 
Yabancı oyuncular özellikle biraz fazla menajerlerin yörüngesinde kalıyor bu da doğaldır. Yabancı bir ülkede oynuyorlar. Menajerlerine her türlü güvenmek zorundalar. Kendilerini menajerlerine teslim ediyorlar. Finansal olarak sıkıntı yok. Menajerler menajercilik oynuyor. 
Sosa’ya 2, Novak’a 2 +1 ki 3’de olabilir.. 
Biz alt yapıdan yeteri kadar yararlanamadık. Verim alamadık. 
Alt yapıyla ilgili olarak benim uygulamasını istediğim programı ve o program zarfında aramızda görüş farklılıkları oldu. 
3. Ligden Bal ligine düşmüş takımın sağ ve sol beki olarak nitelendirilen Abdürrahim ve Serkan’a.. Abdürrahim’e 1 Milyon Euro’dan, Serkan’a 1,5 Milyon Euro teklif var. 
Çok verim alabileceğimiz bir alt yapıdan verim alamadık. İnşallah önümüzdeki süreçte bunlardan daha fazla faydalancağız. 


STURRİDGE’YE TEKLİF VAR MI?

Bize sözlü olarak ulaşan teklif var. Biz 2. yarı Sturridge ile devam etmek düşüncesindeyiz. Menajerinden geldi, kulüp ismi söylemedi. Bizim son Kayserispor maçında 40 metreye attığı pas var. Önemli bir oyuncu. Yeteri kadar verim alamadık doğru ama 2. yarı çok farklı bir Sturridge’yi izleyeceğiz. 
Bu sene sonuna kadar vermeyeceğiz. Yapıyı bozmayı istemiyoruz. Giden oyuncu olabilir ama verimsiz olarak veya çok daha verimli oyuncu gelmişse verimsiz olarak nitelendirilebilecek Hüseyin hocanın raporu dahilinde gönderilebilir..

Uğurcan sorumluluğun bilinci içinde.. takım içinde sorumluluk üstelenen, kaptan olarak sorumluluk üstlenen kardeşimiz. O bizim pırlantalarımızdan birisi. Asla ve asla bu dönem veya önümüzdeki dönem gitmesi söz konusu bile değil.. İyi bir teklifti.. Biz elimizdeki oyuncuların değerini bilmiyoruz.

ABDÜLKADİR ÖMÜR MART BAŞI

Kendi ifadesi, 2 gün önce konuştuk. Mart başı dedi, ben oynayacak hale gelirim.. Çok iyi gittiğini söyledi… Biz o konuda zaten doğrusunu yapmak için büyük çaba sarf ettik. Ameliyatını kendisi Almanya’da yapılmasını istediği için ameliyat sonrası rehabilitasyon sürecinin orada olmasına karar verildi. 

Abdülkadir sadece dinlenmeye geldi. Ameliyat yapıldıktan sonra 15 gün dinlenmeye geldi. Sonra gidecek ve tedavi süreci başlayacak. Bu haberleri çıkaran beyin ölümü gerçekleşmiş insanlara.. Abdülkadir Ömür Almanya’ya gidene kadar nerede tedavi oldu. Her gün evine bizim fizyoterapist gitti. Üzerine basmadığı için zaafiyeti minimize etmek için Almanya’da kendisine verilen programı, fizyoterapist eşliğinde gerçekleştirdi. Yanlış tedavi oldu.. O kadar istiyorlar ki o kadar arzu ediyorlar ki sabah akşam yatıp bunun rüyasını görüyorlar.

6 AY SONRA GÖRECEĞİZ

Şampiyonlukla alakalı mesaj vermem.. Ben geldiğinde hocaya da söyledim. Ona şampiyonlukla alakalı söylemim. Herkesin malumu.. Şampiyonluk için mücadele ediyoruz. Orası da zirvedir. Trabzonspor her zaman o zirvenin içinde olacaktır. Geldiğimizden beri zirve yarışının içindeyiz. Parası olmayan, 5 - 0’ları kanıksamız, güveni önemli ölçüde kaybetmiş bir kulüp 2 senede nasıl bu hale geldi. Diyor ya o ağabeyin birisi gülünecek hale geldi. ekleyelim 6 ay sonra Trabzonspor’un nerede bitireceğini ve gerçekten bu kulübün taraftarlarını, bu kulübün sevdalıları gurur duyacakları takım seyrettiler. Biz çok daha fazla çaba sarf ederek bu kulübü daha iyi yerlere taşıyacağız. Şampiyonlukla alakalı sezon bittiğinde göreceğiniz nerede olduğunu. Ama en önemli adaylardan birisiyiz..