Divan Başkanlık Makamında basın toplantısı düzenleyen Özbak, tüzük değişikliği ile ilgili şunları söyledi:
“26.0.5.2012 cumartesi günü saat 11:00’de yeni ismi ile Trabzonspor Futbol Akademisinde (Haluk Ulusoy Tesislerinde) tüzüğün 49/a maddesi gereğince 29. Olağan Divan Genel Kurul toplantısını yapmayı planlamış bulunuyoruz.
Her zaman mektup yazıyorduk, bu sefer mesajla ulaşacağız. Yani bu güne kadar yapılan 29 toplantının 16 tanesi bu tip toplantıdır. Bu seferki gündeminin tüzükle donanımlı bir hale getirdik
Divan Başkanlık Kurulunun öncülüğünde yapılan çalışmalarla, 2008 deki tüzük taslağını biraz daha zenginleştirip, geliştirdiğimizi düşünmekteyiz. Ancak, bunun daha da geliştirilmesi için tüzüğün 48/e maddesi gereğince hazırlanan taslağın, 26 Mayısta ki Divan Genel Kurul toplantısında da katılımcı Divan üyelerinin, düşünce ve görüşlerini sunmalarını uygun görmüş bulunuyoruz.
Netice itibarıyla hem Divan ve hem de diğer katılımcı Trabzonsporluların da katkısını sağlamayı önemsiyoruz. Doğru olanında bu olduğunu düşünüyoruz.
Bu sürecin bugünden başlatarak, 15 Hazirana kadar da sürdürmeyi düşünüyoruz. Hazırlanan tüzük taslağı Trabzonspor resmi sitesinde üyelerimizin bilgisine sunulacaktır. Arzu eden her Trabzonspor ilgilisi tasarı metnini Divan Başkanlığı sekretaryasından mail olarak temin edebilir.
Sonrası tabii ki Yönetim Kurulumuzun sorumluluğunda olacaktır.
Çünkü bizim belli bir yere kadar görev ve yetkimiz var. Pazar günü yapılacak olan görüş alışverişidir. Orada ki nihai karar değildir. Bu sefer yetkiyi hak sahibi ile paylaşalım amaçladık”


YABANCILARIN 11 TANE OLMASINI İÇİME SİNDİREMİYORUM
Özbak, “Bu kulübün borcunun büyümesine ben öteden beri karşıyım. Yabancı oyuncunun 11’dene olmasını hiç içime sindiremedim. Ama ben bunları her yerde çıkıp içime sindirmem her zaman olmaz” dedi.


İSTANBUL’DA 3’LÜ GÖRÜŞME VAR
Güneş ile ilgili olarak ise Özbak, “Kulüp yönetiminin bir hata yaptığını düşünemiyorum. Şenol Güneş’te bir yorgunluk belirtisi ifade ediyor. Ben yokum da kesin demiyor. Şenol Güneş’i bu kulüp çok iyi tanırız. Şenol Güneş futbolculuğunda antrenörlüğünde bana çok duyarlı olduğunun ona kazandırdığı bir titizliği vardır. Olaylara da kuşkucu yaklaşım gösterir. Yorgunluk yılgınlıkta yoktur da diyemezsin. Bir süreçte yaşadı. Ama yönetim kurulu as başkanı, defalarca konuştular. Başkan da konuştu. Benim bilebildiğim kadarıyla son devam niteliğindedir. İstanbul’da da 3’lü görüşme yapacaklar” ifadelerine yer verdi.


SAHAYA YANSIMADI DA PIRASA MI DİKTİLER
Özbak, sözlerine şu şekilde devam etti:
“İş yapan mutlak hata da yapacak. Hata insanlara ait olan vazgeçilmez bir unsurdur. Ama görünen o ki Trabzonpor’un baktığımız zaman 38 yıllık birinci ligde bir sürü hoca çalıştırmış. Ama bunların 3’ünn dışındaki marka değerine bir şey katarak markalaştığı yok. İstediğiniz kadar eleştirin bunlar bu kulübe marka değeri katmıştır.
Şenol Güneş teknik direktör olarak şampiyonluk kupası alamamış. O Şenol Güneş’in başarısızlığı değildir. Bunların evrakı zor gösterilir. Teknik takiple ortaya çıkanları bile ne hale çevirdiklerini hep beraber gördük.
81-82 Şenol yönetici. 91-95 Şenol Teknik Direktör ben yöneticiyim Şampiyonluk çalındı. O hakemler kasıtılı çaldı, ne olduğun bilemem..
95-96 arkadan film çevirdiler, o da çalındı.
2003-2004 o da çalındı. 2011-2012 o da aynı. E ne yapacak Şenol. Dünyada 18 maçta 17 galibiyet alan takım bulanacaksınız. O bahsettiğimiz kulüp kupayı da alırdı bu sene.. E kazanaydı 6 maçı, niye kazanamadı.
Orda Şenol Güneş değil de TS’nin 28 yıldır şampiyon olamamasının ekonomik güç yetmezliği, yönetim beceriksizliği, futbolcu kadrosunun anormal yeteneksiz, taraftarların kulübü sahiplenmediğinden değil. Asıl etken kollanıyor, biliyor ki bu engellenmese, olacak. Engelleniyor. Becerip engelleniyor. Bunlardan ziyade ben ötekilerinin de bir birinin aldattığını biliyorum. Ama ispat edilemiyor. İspat edilen kabul edilmemiş.
Adam sahaya yansımadı diyor. Adam para verdi bana diyor. Veren uklübü de söylüyor sahaya nasıl yansımadı. Bu şike yapıldığı tespitinde yapan yönetici yapan futbolcu ceza aldı. Bunlar futbolculuk ile ilgili yapmadı da bahçıvanlık mı yaptılar, pırasa mı diktiler. Duvar mı ördüler”


İKTİDAR VE MUHALEFETE SERT ELEŞTİRİLER
İktidar ve muhalefet partilerine de eleştirilerde bulunan Özbak, sporda şiddet kanunu ile ilgili olarak ise, “Bu kanunun Başbakan Erdoğan altına imza koymasa bu kanun olmaz. Bu kanunun içi boştur yanlıştır. Bu kanunu koyduğu için biz teşekkür ettik ediyoruz. Ama kanun uygulanmasında UEFA Başkanı söyledi bizde söylüyoruz kanunu niye çıkardın. Bunun arkasını getiremiyorsan teknik takibi de yaptırma.
Ana muhalefetin lideri, Aziz Yıldırım beye haksızlık yapıldı. Olmaz. Onu o söyleyemez. Hukuk adına söyleyemez. Onu o da söyleyemez iktidar da söyleyemez. Ama iktidar da çıkardığı yasaya sahip çıkması lazım. Burada tabiî ki ben Trabzonspor’un manevi üyeliğini temsil etme anlamında tekrar ediyorum. Sayın Başbakana.. Türk futbolunun Spor Bakanlığının futbol federasyonunun üzerindeki inceleme ve gözetimi kaldırması tam özerklik anlamına gelir. Ama arkadan yasal olmadığı bir şekilde müdahil ettiği söyleniyor. Ama müdahil olduğu izlenimi Platini ile buluştuğunda neler açıkladığı gösteriyor.

Öteki onun Türk futbolu adına hanesine yazılmış bir primdir, bu taraftaki ne olarak yazıldığının adını siz koyun…


TÜZÜĞÜN YENİ HALİNİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN