Benim Yıldırım Demirören’le sorunum yoktu. Aksine ilişkilerimiz iyiydi. Ancak Trabzonspor’un hakları için karşı karşıya geldik ve ceza aldım. Trabzon camiası hiçbir dönem birlik olamadı. Oysa topyekün hareket etmemiz gerekirdi. Federasyonda yöneticilik yaptığım dönem masaya yumruğumu vurdum. Oradaki herkese Trabzonspor’un haklarının yendiği gerekçesiyle tepki gösterdim. Trabzonspor’a yapılan bu ne ilk ne de son olacak. ‘Cüneyt Çakır kumpas kurdu’ dedim. ‘Trabzon düşmanı’ dedim. ‘Ekip kurdu, Trabzonspor’u bitirmek istiyor’ dedim.

En önemlisi ‘Aziz Yıldırım’ın işlediği suçun aynısını Cüneyt Çakır işliyor’ dedim. Ama kimseden destek göremedim. Şimdi aynısını Halil Umut Meler’e yaptırıyorlar. Gözünün önünde Pereira’nın ağzı burnu kırıldı ama oyunu devam ettirdi. Futbolcu hakkını aradı, terbiyesiz herif bir de sarı kart çıkardı. Eskiden Trabzonspor’un üzerine gitmeye çalışıyorlar ancak başaramıyorlardı. Şimdi ise linç ediliyoruz ama sesini çıkaran yok. Bazıları bu işi sessiz halleder ama ben sesli hallediyorum. Tek kavgam Trabzonspor içindi. Haklarının korunması için Meclis’te Trabzonlu vekillerden destek istedik ancak onlar da ortadan kayboldu. Tek sahip çıkan ise Galatasaraylı Saffet Sancaklı oldu.

(karadeniz)