61SAAT HABER SERVİSİ - ÇAĞRI AKTAŞ

Evinde oluşturduğu Trabzonspor müzesiyle dikkat çeken Ahmet Köse ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle kendini tanıtır mısın?

Ahmet Köse, 36 yaşındayım ve 5 kardeşli bir ailenin son numarasıyım. 2 ablası hastalığından dolayı vefat eden malulen emekli olan hayatını bordo mavili renklere adayıp bu renkler sayesinde huzur bulan birisiyim.

Koleksiyon fikri nasıl gelişti?

Benim çocukluğumdan beri hayalimde böyle bir proje vardı. 2010-2011 sezonunda Trabzonspor’un gösterdiği eşsiz performans ve sonunda gelen şampiyonluk bu projenin fitilini yakmış oldu. 2010-2011 sezonu tamamlanmıştı ama ben halen o sezonda kalmıştım. Şampiyonluğumuz yarım kalmasına rağmen ben hayatımda ilk kez bir şampiyonluk yaşamıştım bu benim için harika bir duyguydu. Elimizden alınan şampiyonluk sonrası o yıl emek gösteren ter akıtan tüm futbolcularımızın formalarını koleksiyon yapmaya karar verdim. Kendi imkanlarım ve değerli koleksiyoncu arkadaşlarımın önemli desteğiyle koleksiyonum şekil almaya başladı. 5 yıl sonucunda çabalarımla Mustafa Yumlu, Pawel Brozek ve Sezer Badur formaları dışında şampiyonluğu bize yaşatan 21 futbolcumuzun formalarına kavuştum. Bu futbolcuların formalarının eksikliğini halen hissediyorum. 

Koleksiyonun için maddi teklifler alıyor musun?

Evet bu tarz teklifler alıyorum. 2010-2011 sezonunun formalarına ciddi miktarlarda teklifler almıştım fakat Trabzonspor benim için hastalığı olmayan bir tedavidir . Bu konuyu böyle kapatalım..

Ailen ve çevren odanı müzeye çevirmeni nasıl karşıladı?

Ailem ve çevrem bana çok destek oldular ve beni sürekli motive ettiler. Odama özellikle il dışından çok sayıda ziyaretçi geldi ve hepsinin ortak noktası beni tebrik etmek oldu. Odamı ziyaret edenler ve ben bu mükemmel tabloya baktıkça gururlanıyoruz.

Formalarını nasıl temin ediyorsun?

Formaları çalıştığım yıllarda maddi imkanlarım dahilinde sayılaştırdım. Artık sağlığım müsade etmediği için bu konuda fazla aktif olamıyorum. Bu noktada bana koleksiyoncu arkadaşlarım destek veriyor ve beni yalnız bırakmıyorlar.

Formalarını temin ederken yaşadığın ilginç bir anın var mı?

Trabzonspor’un UEFA Avrupa Ligi’nde Lazio ile oynadığı maçtan 2 hafta önce dönemin Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun yönetiminde yer alan rahmetli Sebahattin Çakıroğlu başkanımızla bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştim. Ona koleksiyonumdan bahsettiğimde Onur Kıvrak’ın yerinin bende ayrı olduğunu söylemiştim. Kendisi Lazio maçından sonra Onur Recep Kıvrak’ın maç formasını bana iletti. Onur Recep Kıvrak benim için o maçta uzun kollu forma giymişti. Benim için bu anı ve forma hayatımın unutulmazları arasında yerini almıştır.

Formaların arasında en değerlisi hangisi?

2010-2011 sezonunun koleksiyonunu yapmıştım fakat dönemin en etkili oyuncularından Glowacki'nin forması eksikti. Almanya’dan Ulaş Demir bana ulaşarak formayı koleksiyonuma hediye etti. Buradan ona tekrar teşekkür ediyorum. Formalarım arasında en değerli olan bu diyebilirim.

Koleksiyonun için sergi hayalin var mı?

Ben son nefesime kadar bu arma aşkını içimde taşıyacağım.  Bu koleksiyonu özellikle Trabzonspor U16 takımında forma giyen ve Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Hüseyin Türkmen abileri gibi Trabzonspor’da forma giymesini çok istediğim ve bunu başaracağına inandığım abimin oğlu Yunus Emre Köse’ye ve diğer yeğenlerime miras bırakacağım. Ziyaret etmek için gelen taraftarları zaten geri çevirmiyorum. 

Trabzonspor taraftarına neler söylemek istersin?

Trabzonspor sevgisini en uç noktalarda yaşayan birisiyim. Yağmur çamur demeden, içerde dışarda her koşulda takımımıza destek olan taraftarlarımıza önce teşekkür ediyorum ve onlarla gurur duyduğumu iletmek istiyorum.

Koleksiyonunda kaç forma var ve Trabzonspor forması dışındakilere yer veriyor musun?

Hayır kesinlikle yer vermiyorum. Koleksiyonumda sadece Trabzonspor formaları var. Odamda 44 tane maç forması var.