Türkiye Gazetesi yazarlarından Öcal Uluç, Trabzonspor’da yaşanan ayrılık krizinin perde arkasını kaleme alan isimlerden biri oldu. 

Trabzon'a ve Trabzonspor'a uzak olmasına rağmen Uluç, başkan Ağaoğlu ve Karaman'ı eleştirerek şu ifadelere yer verdi;

''Ey Ahmet Ağaoğlu ve ey Ünal Karaman “İki ego uğruna, ne güneşleri batırdığınızın” farkında mısınız acaba?..Milyonlarca Trabzonspor taraftarı şaşkınlık ve üzüntü içinde soruyor; “Kim haklı?..”

Benim cevabım; “Ortada ‘haklı’ yok!..
Milyonlarca Trabzonspor taraftarı şaşkınlık ve üzüntü içinde soruyor; “Pekala, kim haksız?..”
Benim cevabın; “Haksız olan biri değil, ikisi de!..”
Milyonlarca Trabzonspor taraftarı şaşkınlık ve üzüntü içinde soruyor; “Peki ama sebep?..”
Benim cevabım; “Ego!..”
“Ego” ne demektir; Türk Dil Kurumunun sözlüğüne bir bakalım, karşılığında ne yazıyor; “İsim / Felsefe / Latince: Ben”
Bitmedi; hemen altında da bir cümle var; “Örnek devlet adamı bence egosunun aleyhine özveride bulunabilen adamdır. – Haldun Taner”
Kim Haldun Taner; Ansiklopedi “Türk öykü, tiyatro ve kabare yazarı, öğretim üyesi ve gazeteci. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biridir. Türkiye’de epik tiyatro türü ve kabare tiyatrosunun öncüsüdür” diyor!..
Haldun Hoca’m, nurlar içinde yat, bu sözü tam da “Trabzonspor’u ve Trabzonsporluları ‘çok üzen’ bir ego savaşında karşı karşıya gelen ‘iki ağır yaralı’ gazi için” söylemişsin, galiba!..
El insaf; neredeyse “bütün bir medya, yazarıyla, çizeriyle, konuşanıyla, yorumlayanıyla ‘cesurca yaptığınız ‘Gençlik Devrimi’ konusunda sizleri bütün Türk kulüplerinin yöneticilerine ‘örnek’ gösterirken” olacak şey mi, bu “ego savaşı”; hem de “baş başa yapılacak” ikili görüşmelerde de değil, “medya yolu ile” ve de “muhatabını derinden yaralayacak” art arda sıralanan imalarla?..
Ey Ahmet Ağaoğlu ve ey Ünal Karaman “İki ego uğruna, ne güneşleri batırdığınızın” farkında mısınız acaba?..
Bir “ego”, medyada “Başkan’ının önüne geçme adımlarını frenleyemedi”; öteki “Ego” da, medyada “Kendisinin önüne geçilmesini” hazmedemedi!..
Ve ortaya “acıklı” bir tablo çıktı; iki ego da “Efendilerinin ‘haksızlığını’ besledi” ve de “Efendiler, kendilerinin beslediği egolarını engelleyemedi”; sonunda olan da Trabzonspor’a oldu!..
Hem de “şu” tablo ortada iken; Ligin ilk yarısı, İstanbul’un üç büyüğünün de üstüne çıkılarak puan cetvelinin ilk üçünde bitirilmiş. Onca sakatlığa ve yokluğa rağmen “en çok gol atan” iki takımdan biri olunmuş ve “en az gol yiyen” beş takım arasına girilmiş…”  
Yazık oldu, yüzlerce, binlerce defa yazık oldu; çözüm, Kafdağı’nın ardına ve şansa kaldı!..
***
Kutlama: Milletimin ve okuyucularımın yeni yılını kutlar, 2020’nin insanlığa mutluluk, huzur ve sağlık getirmesini dilerim.