Zor da olsa Trabzonspor dün galip gelmeyi bildi.

İlk yarıda, inanılmaz gollü pozisyonlar ürettiler, ancak kalesinde adeta devleşen kaleci Lukac gole geçit vermedi. Peki pozisyonlara karşın iyi mi oynadılar maçın genelinde… İlk yarının son bölümü, ikinci yarının da son bölümü hariç bordo mavililerin iyi oynadıklarını söylemem. Yanisi saman alevi gibi bir parlayıp bir söndüler. Öncelikle diğer karşılaşmaların aksine çok ağır atağa çıktılar. Kazandıkları toplarda, rakibin üzerine giderken ağır oldukları için yerleşmesine yardımcı oldular. Kaleci de devleşince manzara ortaya çıktı.

Bir başka değil de bambaşka ilginçlik yaşandı dün Trabzonspor’un yediği golde. Ne kulübeye ne de oyunculara hiç yakıştıramadım. Trabzonspor korner attıktan sonra defansında bir adamla yakalandı ve gol yedi yanılmıyorsam. Niye mi böyle diyorum, ben yine tedbiri elden bırakmayayım. Bir oyuncuya karşı rakibin kaç oyuncusu vardı derseniz, onu da es geçeyim.

Böyle bir hata olamaz deyip nokta koyalım bu pozisyona.

Akhisar gibi kontra takıma, Akhisar’da çift santrafor oynayan Ünal hoca, dün tek santraforla oynadı. Rodallega bu nedenle yalnızları oynadı. Bir yüzde yüzlük gollük pozisyon buldu onu da kargalara yolladı. Önemsediğim bu oyuncuya da bu hareketi hiç yakıştıramadım. Trabzonspor hiç olmazsa kendi evinde çift santrafor oynamalı. Kenarları hücuma biraz daha katkı vermeli.

Abdulkadir varken Abdulkadir, yoksa Yusuf Rodallega’nın yanında oynamalı. Dün kötü maçlarından birini oynayan Yusuf bana göre ilk yarı dışarı alınmalıydı. Derken geldik zurnanın son deliğine. Şimdi Ünal hoca bana akıl mı vermek istiyorsun diyebilir. Estağfurullah, ne haddime ben işimi yapıp gördüğüm eksikleri söylemeye çalışıyorum. Görevim bu, alırsın almazsın. Eleştirilere cevap değil de kulak vererek işini ifa edersen hepimiz adına hayırlı olacaktır. Eleştiri olmayan yerde başarı olmayacağını sen de bilirsin. Doğrulara sırt çevirirsen, yanlışlara yol verirsin. Evet galibiyetin yazılışı da söylenişinde de bir zenginlik var bir güzellik var ama kazanan iyidir, haklıdır, kazanırsan hatalar örtülür diyenlerden değilim. Onu diyenler kendilerini kandırırlar. Spor yazarı değil de skor yazarıdırlar…

AYIPTIR, YAZIKTIR, GÜNAHTIR

Gelelim Yusuf’u yuhalayanlara. Evet benim de sinirlendiğim pasları veya şutları oldu dün Yusuf’un. Belki de en kötü maçlarından birini oynadı ama bu ne bana ne de sizlere yuhalama, ıslıklama hakkını vermez. Ona da cevap verme hakkını vermez, ancak onun da insan ve genç bir çocuk olduğunu unutmamalıyız.

Bu oluşumu 70’li yıllarda yakalamıştık. Avrupa’ya, Türkiye’ye model takım olmuştuk ve 10 yılda 6 şampiyonlukla semeresini görmüştük. Bugün de öyle bir takımı yakaladık ki, FIFA birimlerinden tutun da Avrupa’ya, Türkiye’ye modeldir, şablondur bu çocuklar. Bunlar biri birinden değerlidir. Paha biçilmezler, başımızı iki elimizin arasında alıp iyi düşünelim. Bu çocuklara sahip çıkalım. Aksisi yazıktır, günahtır. Benim bildiğim tüm takımların seyircileri vardır taraftarlarıyla birlikte, ama Trabzonspor’un hiçbir zaman seyircisi olmamıştır, hep taraftarı olmuştur. Bunun manasının ne olduğunu sizler de iyi bilirsiniz.

Ve gelelim şimdi de Uğurcan’a, ne diyeyim kardeşim. Söylenecek söz bırakmadın. Dünkü kurtarışlarınla, geleceğe bakışınla, cenab-ı Allah seni nazardan korusundan başka bir şey diyemeyeceğim. Senin ve arkadaşlarının yolu açık olsun.