Sezonunu hatırlayamadığım bir şampiyonluk daha gibi idi. Fenerbahçe Türkiye Kupası’ndan elenmişti. Bu şu demekti ne kadar kupa varsa Trabzonspor’un olacak.
Büyük bir keyifle Ahmet Suat hocaya gittim durumu izah ettiğimde hoca memnun değildi. “Fenerbahçe’siz sarmaz” dedi. “Onu yenip kupayı almamız lazımdı” dedi.
O dönemler Galatasaray ve Beşiktaş bu 2 takıma ayak uyduramıyordu.
Bunu şunun için anlattım.

Birkaç yıldır ligin Trabzonspor’un tadı tuzu yok.

Onsuz olmuyor 2 yarı bu realite ile çıplaklığı ortaya çıktı

Adeta bahar çiçekleri gibi başta Trabzon, Trabzonlu olan her yer şenlendi.

Keşke bu çıkış ilk yarı ile birlikte olsaydı.

Olsun zararın neresinden dönersen dön kârdır deyip geçelim.

Bu şahlanış tek puanları getirmiyor hanesine Trabzonspor’un taraftarlarını tribünlerine taşıdı.
Hem de ne taşıma tıklım tıklım onlarla yılların ezikliğini giderip kucaklaştı.


Bizsiz lig olmaz sarmaz dedirtti. Eh böylesi güzelliklerin karşısında dün akşam ki maçta galip gelmeliydi. Her ne kadar Galatasaray defans yapmaya çalışsa da üzerine dalga dalga gelen futboldan örnekler veren inanç küpü bordo mavililer karşısında tutunamadı Tudor’un öğrencileri.

Kısacası hırs ile koşusu mücadelesi futbolu inancı ile yurtdışından yurt içinden Trabzon’dan stadı dolduran Trabzonlu taraftarlara seneye şampiyon adayıyız dedirttiler kısacası.

Ha stat demişken sanki bu işleri Medikal Park arena yapıyormuş gibi saçma sapan yorumlar okuyorum. Amaçları nedir bilemem. Trabzonsporluluk ruhu tuz ruhu değildir
Bunu iyi bilin bu ruh yürektendir, bu böyle bilinsin.

Ve hakem Özkahya niyetinde diğer maçlardan değişiklik yok. Galatasaray’a kıyak yapmak için çok çırpındı. Hele Tolga’nın Yusuf Yazıcı’nın kamburuna yatıp sakatlanmasına sebep olmasını Yusuf’a faulle cezalandırılmasına ne demeli?


Basit bir kambura yatmayı sezemeyen nasıl bir hakem olabilir. Son söz Yusuf Yazıcı için.

Şımarır mı? Bu forma ağırdır kaldırabilir mi gına geldi.  Bu sorulardan bu vazgeçip destek verelim sayılarının artmasını isteyelim.