Trabzonspor’da bir süredir geri dönen Ünal Karaman tartışılıyor. ‘Neden gitti, neden döndü?’ tartışmaları çok yapıldı. Bunu yaparken asıl gözden kaçan ayrıntıyı görmek istemeyenler için bir tespit yapalım dedik.


Teknik Direktör Şenol Güneş’in, Ünal Karaman’a sarılmasının altında yatan en önemli gerçek, takım içinde kaybolan gücünü geri kazanmak. Aslında Karaman’ı Trabzonspor’a getirmekten çok Güneş, kendi otoritesini kazanmanın peşindeydi. İnana biliyor musunuz? ‘şarkılar söylemek istiyorum” diyerek hocalık yapma isteğini dile getiren Karaman’ın geri dönmesi için Güneş’in yalvaracak boyutta ulaştığını öğrendik.

Neydi bu Ünal Karaman’ın cazibesi diye düşünenlere biraz konuyu açalım. Şunu da göz ardı etmeden çok üstün yetenekleri olsaydı, Karaman’ı bir takım teknik adam yapardı takımın başına getirirdi ya neyse..

Güneş, bu sezona başlamak istemedi. Gerek Başkan Sadri Şener ile itilafı gerek transferlerdeki sıkıntılar gerekse taraftar bazında artan baskı ve şike sürecinin yarattığı etki bunda önemliydi.

Ama malum baskı sonrası Güneş göreve başladı. Ancak işler hiç iyi gitmedi. Avrupa ve ligde hüsranlar yaşandı. Takımda maddi sıkıntıların etkisiyle sıkıntılar yaşandı. Bu konuda çaresiz kalan Şenol Güneş, yorgun hali ile oyunculardan giderek uzaklaşmaya başladı. Büyük umutlarla getirdiği yardımcısı Özcan Bizati ve Şeref Çiçek’te bu konuda köprü olamadı. Giderek kutuplaşma başladı gizlice takımın içerisinde.. Zokora’nın hoca ile kavgası, Colman’ın umursamaz tavırları, bir çok oyuncunun yaşadığı gelgitler Güneş’in otoritesinin kaybolduğunu gösteriyordu. İşte bu tabloda önce Giray Bulak’a sarıldı Güneş ama o da olmadı. Sonra kurtarıcı için içeriyi bilen Ünal Karaman’ı düşündü. Zaten Karaman ne kadar ‘Trabzonspor’da her görevi üstlenirim’ dese de unutulmuşluğunu silmek için o da hazır bekliyordu.
Şimdi Antalya’daki fotoğrafa bakanlar şunu iyi görüyordur. Artık ipler Ünal Karaman’ın elinde. Güneş’in kopardığı bağları Volkan Şen, Vittek, Henrique ve Janko gibi isimler ile yakın markajı bu konuda önemli detay. Artık patron Ünal Karaman gibi. Şenol hoca bir ‘abi’ gibi olayları kenardan izliyor. Sezon sonu Karaman kulübeye, Güneş yukarıya çıkarmı bilemem ama takım üzerindeki otoritesi artık Ünal hoca kuruyor. Belkide Trabzon’u da Güneş gibi kurtaracak Karaman..Mesajlarına iyi bakmak gerek Ünal hocanın: “Önce oyuncuların gerçek değerlerini ortaya koymalıyız”. Bu da takımın içindeki sıkıntıyı çözmek ile işe başladığının en önemli mesajı..

Trabzon’un kalbi gitti?

Giray Kaçar’a öncelikle geçmiş olsun diyorum. Umarım en kısa sürede sahalara dönersin. Ancak dönmesen de senin yüreğinle ortaya koyduğun bu Trabzonlu ruhun ile asla unutulmayacaksın bunu bilmelisin. Tabiî ki her şeyin başı sağlık. Bir sporcunun sağlığı şampiyonluk kupasından bile değerlidir.

Giray’ın gidişi ile Trabzon sadece bir oyuncu kaybetmedi. O belki de Trabzonludan öte yürekli bir oyuncu olarak taraftarın gönlündeki oyuncu profiliydi. Selçuk, Burak gibi ‘söz verip kaçanlar’ın aksine boş mukaveleye imza atıp ‘rakamı siz belirleyin’ diyecek sahada tekmeye kafa atacak sakat sakat oynayacak kadar yürekten bir Trabzonsporlu olarak hep taraftarın kalbinde özel yeri olacak.
Belki futbola dönmeyecek ama Giray Trabzonspor’un unutulmazları arasında hep yer alacak.

Colman ne yapıyor beyler?

Trabzonspor’dan özel yaşantısındaki sorunlar nedeniyle gönderilen Jaja, Kayseri ile anlaşınca ortalık ayağa kalktı. Taraftarlar Jaja için ayaklandı. Sonra Kayseri ile anlaşamayınca Jaja, ‘Trabzonspor’a gelmez mi?’ tartışmaları başladı. Ancak Başkan Sadri Şener, özellikle içki konusundaki zaafını örnek gösterip, “Jaja geri dönemez” dedi. Jaja alınır ya da alınmaz ayrı ama bir oyuncunun disiplinsiz tavırları konusunda bu kadar hassas ise Başkan Sadri Şener ve geçen sezonda bu oyuncuyu istifa tehdidi ile veto eden Şenol Güneş, aynı duyarlılığı Colman için neden gösteremiyor. Colman, Güneş’e rest çekerek, ‘Ceza verirsen ver istediğim zaman dönerim’ diyor ve hep kriz çıkarıyor. Ama Jaja’ya gelince gösterilen hassasiyet ona gösterilmiyor. Jaja konusunda haklı yapıyorsanız, bu Colman’ın (parasına zam almak için gitme resti bile çeken, her gidişi ve gelişi olay olan, ayrılmak için her kulübe mesaj gönderip Trabzon’u sıkıştıran) bu kadar krizden sonra takımda nasıl kaldığını da bu taraftara anlatmanız gerekiyor. Yoksa iş olsun diye disiplin anlayışı inandırıcı olmuyor...