Dün Ankara’da Gençlerbirliği’ne karşı galip gelen Trabzonspor oyuna iyi başlamadığını mı Sosa da gözle görülür bir düşüş olduğunu mu? Bu da orta sahanın çivisinin çıkmasına bütün yükün NDiaye’nin sırtına bindiğini bu olumsuzlukların da köprünün yıkılıp forvetle defans arasındaki bağın koptuğunu mu? Bu galibiyetle bir maç eksikle tekrar lider olmanın hazzını mı veya şampiyonluğa adım adım ilerlediğini mi? Belki de yakın zamanlarda ilk kez forvette Trabzonspor’un yalnız kaldığını mı vesaire vesaire… 

Hangisini yazayım derken gözüm önümdeki gazetedeki Sörloth’un ayağındaki deliğe ve de tandım bağlarına yakın yerlerdeki morluklara gitti. Evet evet… Yukarıdaki saydıklarımın hiçbirini değil bu vahşice atılan tekmeleri yazmalıyım dedim kendi kendime. 

Ne yalan söyleyeyim, dün akşam seyrederken maçı bu tekmelerin acısı içimi sızlattı. Bu ne kepazeliktir bu ne rezilliktir. Bu nasıl bir insanlıktır. Adını bile yazmaktan imtina ettiğim bana göre insanlık suçu işleyen sen hakem nasıl uyudun? Gerçi uyuyamamışsındır tahmin edebiliyorum. Neden mi dersen, bu kadar acımasızca tekmeler savurdum da nasıl ayağını eline veremedim Sörloth’un diye hayıflanmış uyuyamamışsındır bunu tahmin edebiliyorum.

İnsanlıktan nasibini alamamış sana vur kır parçala Sörloth’un ayağını eline ver emrini kimden aldın? Sana bu darbeleri yapmana müsaade eden sözde adalet dağıtıcısı hakem müsveddesi sen ve VAR’dakiler sizlerin de isimlerini yazmaya ne yalan söyleyeyim elim varmıyor. Sizlere de bu emirleri kimler veya kim veriyor? 

Dün olduğu gibi bugün de Trabzonspor’un ikinci formda flaş oyuncuları olan Nwakaeme ve Sörloth’u yok yere bahaneleriyle dışarı attınız. Baktınız ki bu Trabzonspor çok olmaya başladı. Sahi derdiniz nedir sizin? Bu ön kesme gayretiniz nedendir? Bu çocuğa atılan tekmeleri hızlı hızlı izletmeniz itmesini de yavaşlatıp bu oyuncuyu dışarı at demeye getirmek neyin nesidir? 

Şimdi sıra sizlerde. Atama yoluyla Türk futbolunun başına gelenler… Yetti artık. Bu bir değil, 5 değil. Trabzonspor milyonların sahibi olduğu güzide bir takımdır. Yanisi sahipsiz değil milyonlara sahiptir. Umduğunuz gibi garip hiç değildir. Bu hakem müsveddelerinin cezalarını kesin. Yoksa kestirirler. Böylesine olaylar bilin ki can sıkmadan öte taraftarları burnundan solumaya başlatmıştır. Bu tekmeler bardağı taşıran son damla olmuştur. Yenilir yutulur da değildir. Bu darbeler utan abidesidir. Dahası insanlık suçudur. Bunun sporla falan hiçbir ilgisi olamaz, uzaktan yakından. 

Trabzonspor’a yapılanlara yine seyirci mi kalınacak? Ya Ankara’dakiler bakanlar milletvekilleri. Ya sizler? Neler yapacaksınız merak ediyorum. 

TFF, MHK adalet dağıtma yeri midir yoksa haklının hakkını gasp etme yeri midir? Bunun da bir açıklaması olmalı. Ya hepimiz suçluyuz deyip istifa edeceksiniz ya da bu müsveddeleri cezalandıracaksınız. 

Bakın bir de madalyonun diğer yüzü var. Trabzonspor’un canı böyle acırken böylesine haksızlıklarla boğuşmaya çalışırken bir de Fenerbahçe camiası ayak bağı olmaya devam ediyor. Bakın ne buyuruyorlar… Trabzonspor korunuyormuş. Dün akşamki maçlarının sonucu 5’teki oynanan maçta belliymiş. 

Ayıptır, yazıktır, günahtır… Kendi beceriksizliğinizi örtbas etmek için taraftarınızı ayakta tutabilmek için çamur at tutmazsa izi kalır mantığından vazgeçin. Çaresizliğinizi Trabzonspor’a çamur atmakla geçiştiremezsiniz. Yahu, Trabzonspor’un öyle veya böyle uyduruklarla iki şampiyonluğunu gasp ettiğiniz yetmedi mi? Sizi ben iyi anlıyorum da ancak korkunun ecele çaresi yoktur sözünü hatırlatarak gülünç oluyorsunuz demekle yetiniyorum. 

  1. maçına çıkan Uğurcan’a nice 61’li maçlar dilerim. Allah şanssızlıklardan korusun.