Şike ve suç örgütü kurmaktan hapse giren ve yargılanmasına devam edilen Aziz Yıldırım Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Trabzon ile ilgili haddini aşan yorumlarda bulunan Yıldırım, maçta çıkan olayları Trabzon'a mal edip şu ifadeleri kullandı "Şekip bey detaylara girdi, ben de genel konuşacağım. 1995-96 yıllarıydı, Trabzon'da teknik direktör Otto Bariç'in sırtına taş geldi, yere düştü. Sonra Fenerbahçe takımı sahadan ayrıldı ve soyunma odasına gitti. O zaman Fenerbahçe hükmen mağlup edildi, 2 yıl ceza aldı. Daha sonra 1 yıla düştü ceza. Fenerbahçe cezasını çekti. Başkanlığa ben geldim, cezaya devam edildi. ve ceza bitince biz yeniden oynamaya başladık. Güneş ile ilgili şunları söylemek istiyorum, o gün Türk medyası Otto Bariç'e her türlü suçlamayı yaptı" dedi. 

Aziz Yıldırım'ın açıklamalarını bir kenara koyarak burada araya girmek gerekirse, olayı bilerek manipüle ettiği gerçeği var. O dönem atılan taş Otto Bariç'in kafasına değil sırtına geliyor. Ancak kalın bir palto giyen Otto Bariç'e bu taş zarar vermemesine karşın kendisi iyi bir rol rol yaparak yerde metrelerce yuvarlanmıştı. Hatta sedyeye konularak hastaneye kaldırılmıştı. Burada Şenol Güneş'e atılan madde ise direkt başına geliyor. İki olay arasında ki fark ise bu şekilde... Bu durumu ise Aziz YıldırımIın kullanması ise dikkat çekici... 

Yıldırım'ın açıklamaları ise şu şekilde devam ediyor: 
"Perşembe günü oynanan Beşiktaş maçı sonrasında da Güneş'in yaptığının yanlış olduğu şeklinde bazı yerlerde haberler çıktı. Güneş, herkesi suçlayan konuşmalar yaptı bunların üzerine. Güneş'e olduğu zaman hiçbir şey olmayacak ama Fenerbahçe ile ilgili bir şey olduğunda herkes her şeyi söyleyebilir. Perşembe günü burada Sayın Güneş, tiyatro oynamıştır. Ondan beklenen, Güneş gibi, eğitimci bir insanın, o maçın oynanması için gerekli olan davranışı ve tutumu göstermesini ister ve beklerdik. Sonra istediği gibi konuşabilirdi ve haklı olurdu. Ama siz tiyatro oynayacaksınız, dikiş atılmadan dikiş atılma pozisyonlarına gireceksiniz. Bu tartışmalara gerek yoktu. Beşiktaş, Fenerbahçe'yi ikinci devre provoke etmeye çalışmıştır. Tolga, Trabzonlu, Şenol Güneş Trabzonlu, Mustafa Pektemek Trabzonlu. Trabzonlular, 1995-96 yıllarındaki ve 2010-11'deki şampiyonlukları alamamanın acısını her platformda bizden çıkartmaya çalışıyorlar. İki dost kulübü birbirine düşürmeye çalışmasınlar artık. Fenerbahçe neyse, Beşiktaş Kulübü  de olur. En az sizler kadar temiziz. Güneş, değer verdiğimiz insan, başarıları var, saygı gösteriyoruz. Ama o da Fenerbahçe camiasına saygı göstermelidir. Fenerbahçe Stadı'na geliyor, bordo ceket gidiyor, bordo kravat takıyor, seyirciyi tahrik ediyor. En çok küfüre karşı çıkan ben ve yönetim kurulumdur. Bu olayları tasvip etmiyoruz, ama Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi, bu olayda kumpas var. İncelemeler bittiği zaman, aydınlatıcı bilgiler hepimize ulaşacaktır. Ama son dönemde bizim maçlara girilmek için çok sayıda Passolig alınmıştır. Kale arkalarında olan kısımlarda 300 tane yeni biletin olduğu ve kombine bileti olanların bazı rakip takım taraftarlarına devir edildiğini gördük.

Şenol Güneş, oyuncunun gırtlağını sıkar, hakeme küfür eder bir şey denmez. Ama filozof gibi davranır, ben yapmadım der. Herkes normal karşılar. Ama Fenerbahçe'ye oldu mu, ilkleri Fenerbahçe'ye uygulayacağız. Ama Fenerbahçe'ye olmazsa kimseye bir şey demeyiz. Denizli maçı 16 dakika uzatıldı, 20 defa maç durdu. Şampiyonluğu kaçırdık. O maç bugünkü kriterlere benziyor mu? O gün bizim lehimize karar verilmeliydi. Bugün bir şey söyleniyor mu, hayır çünkü Fenerbahçe. Trabzon'da otobüs kurşunlandı, faili bize göre belli. Bugüne kadar, aydınlanması için Türk kamuoyu ne yapmıştır. Biz uğraşıyoruz ama bizim tek başına uğraşmamız yetmiyor. Basın neden ilgilenmez? Çünkü Fenerbahçe olduğu zaman kimse kılını kıpırdatmaz."