Çaykur Rizespor maça o kadar hızlı başladı ki, Trabzonsporlu futbolcular neredeyse nefes dahi alamadılar. Buna karşılık Trabzonspor hiç telaş etmeden oyunda dengeyi kurdu.  Ve en büyük silahı olan hava topundan yine golünü kazandı. Ama gol Trabzonspor'u toparlayacağına konuk Rizesporlu futbolcuları hırslandırdı.

5 yabancı hakkının 4'ünü savunmada kullanmak ne kadar doğru bunu sporseverlere bırakıyorum. Her atılan uzun topta Rizesporlu futbolcular kaleci Fatih Öztürk'le karşı karşıya kaldı. Çoğunda başarılı olan Fatih Öztürk'tü ama buna rağmen yediği golde hatalı idi. Yabancı oyunculardan kurulu savunma hata üstüne hata yapınca Rizespor beraberlik golünü çok rahat kazandı.

İlk yarı tamamen Çaykur Rizesporun baskısıyla sona erdi.

Kendi sahanda bu kadar açık veriyorsan demekki çok hücum ediyor olman gerek. Hücum ediyorsanda çok pozisyon yakalamış olman lazım. Ama görünen hücum eder gibi görünüp savunmada çok açık vermeyi getirdi.

Ersun Yanal ikinci yarıya Costant'ın yerine Yatabare'yi alarak başladı. Yusuf'u da solbeke çekti. İkinci yarının başında Rizespor çok yüklendi ama golü bulamadı. 57.dakikada Yusuf'un nefis ortasından Sefa'yla gelen gol Trabzonspor'u umutlandırdı ama 8 dakikada sonra Kweuke defansın arkasına sarkıp eşitliği sağlayınca, bu defa sahada kıran kırana bir mücadele ortaya çıktı. 75.dakikada sahnede yine Yusuf-Sefa Yılmaz ikilisi vardı. Yusuf çıkardı, Sefa ağları havalandırdı. Trabzonspor zor da olsa üç puanı alıp kötü gidişe dur dedi.

Savunma oynuyorsan önce asli vazifeni yapacaksın, ekstra olarak gol de atarsan sahanın yıldızı olursun. Ama savunma ne yapıyor? Onlarca hata yapıyor ondan sonra bir gol atınca hepsi unutuluyor. Bunu başkası yer ama futbolu bilenler yemez. Adrian'ı satıp daha iyisi diye Constant'ı alıyorsun. Ondan sonrada onu solbeke koyuyorsun. Allah aşkına git başkasını aptal yerine koy.