İstanbul basını Kulüpler Birliği'nin Feneri kurtaran açıklamalarını manüple etmek için kayda girmeyen tapeler yayına verdi. Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ile Asbaşkan Nevzat Şakar arasında Ak Parti üzerinden yapılan pazarlıklarında yer aldığı tapelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yapılacak ziyaretin nasıl fırsata dörüştürüleceğinden, Faruk Özak ve Ak Parti Trabzon teşkilatlarından istenilecek paralara kadar çok çarpıcı ifadeler var. İşte Oda TV'de yayınlanan belgeler, tapeler ve yanlı o haber...

HABER UZUN BİR YORUM İLE BAŞLAYIP ŞÖYLE DEVAM EDİYOR

Ancak, rastlayamadığımız ve medya tarafından dillendirilmeyen Trabzonspor Kulübü ile ilgili olan ve bir kısmı iddianameden çıkarılan tapeler. Kamuoyunun nasıl manipüle edildiğini ortaya koyan bu kayıtlardan bazı örnekleri sizlerle paylaşmak istiyorum.


N.Ş: Sinan’ın bir fikri var ama anarşist anlamda bir fikir diyor ki şeyebaşbakana randevuyu iptal edelim diyor yani şey olur diyor daha çok tutuşurlar…

Şakar’ın ifadesinde net bir şekilde görüldüğü üzere Trabzon’un oy potansiyeli, Wikileaks belgelerinde belirtilen Karadeniz klikinin gücü başbakan ve iktidara karşı bir silah olarak görülüyor. Aynı dönemde yaşanan olaylar ise bu silahın kullanıldığını gösteriyor.

Aynı konuşmada Şener, böyle bir eylem sonucunda “Faruk biter” şeklinde konuşunca Şakar kendisini onaylıyor ve Şener “Erdoğan biter” diyor. Diyaloğun devamında Şener “Federasyon şeye gelir yahut da muazzam bir şekilde çok akıllı etmek lazım” şeklinde konuşuyor. Şakar ise Erdoğan Bayrak(tar)’ın “Trabzonspor şampiyon olamazsa 20 bin reyimiz gider”şeklinde konuştuğunu söylüyor ve Bayraktar’ın TOKİ başkanlığı döneminde yapılan Galatasaray Spor Kompleksi’ne atıfta bulunarak “bizi bu adam Galatasaray gibi yapar…” diye ekliyor.



Bir başka dinlemede Nevzat Şakar’ın CHP’li Trabzon milletvekili Volkan Canalioğlu ile yaptığı konuşma yine kayıtlara geçiyor . Bir önceki kayıdın sonunda sözü edilen ve Başbakan’dan talep edilen 135 dönümlük arazi ile ilgili olması kuvvetle muhtemel olan konuşmanın başındaki kısımda Canalioğlu “Biz Trabzonsporuz. Biz her yer, bizim Kemal Bey de Başbakan olsa o yeri verecek bu da verecek” şeklinde konuşuyor. Şakar ise vekilden yerel medyaya açıklama yapmasını talep ediyor ve bu konuda bir partinin il başkanından olan taleplerini çeşitli isimler vererek anlatıyor. Canalioğlu ise bizzat Sadri Şener’in “mafyavari” bir adam olarak tanımladığı Şakar’ın talebi doğrultusunda açıklama yapacağını beyan ediyor.

Öte yandan siyasi gücü bir baskı ve şantaj aracı olarak kullanma durumu sadece CHP’li vekil ve Nevzat Şakar’ın konuşmalarında ortaya çıkmıyor. Halkı galeyana getirecek ve bunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanma amaçlı komplo üzerinde partiler üstü bir konsensüs olduğu görülüyor. Nitelim bu tarz konuşma ve faaliyetler içerisinde bulunan kişiler arasında dinleme tutanaklarına göre Trabzonspor Basın Danışmanı Altuğ Atalay, kulüp Genel Saymanı Temel Kazancıoğlu ve CHP Trabzon eski İl Başkanı Cafer Hazaroğlu da var. CHP ve AKP’nin dışında Hazaroğlu, Koray üzerinden (MHP Trabzon vekili Koray Aydın olması muhtemel) Milliyetçi Hareket Partisi’ne “başka türlü girerim” şeklinde konuştuğu tespit ediliyor.(3) Nedense ulusal basında dahi yer alan halkı galeyana teşvik eden bu komplo unutuldu, unutturuldu…

Trabzonspor Başkanı Şener’in yine Şakar ile yaptığı Spor Toto tarafından yapılacak bir ödemenin sağlanması için yine siyasetin bir baskı aracı olarak kullanılması için yaptıkları görüşme. Aynı görüşmede kafa karıştıran diğer bir husus talep edilen 6 trilyon TL’lik işin 1 trilyona bitirileceğinin söylenmesi. Böylesine önemli bir konunun tapelerden çıkarılmasını iyi niyetle izah etmek son derece güç. Bu para ödenmiş midir? Ödenmişse akıbeti ne olmuştur? Sözü edilen 5 trilyonluk fark nerededir? Şike davasından öte kamuyu ilgilendiren böylesine önemli bir husus hakkında neden hukuki bir girişimde bulunulmuyor?

N.Ş: Şey başka ne diyeceğim sana, 6 trilyon küsürlük bir şey çıkarttık.

S.Ş: İyi iyi.

N.Ş Faaliyet işte ne şey yaparsalar, sordum uşaklara ki bu neye bitirir, 1 trilyona bitiririz diyorlar.

S.Ş: Tabii biz onu biraz süsleriz de şimdi şurada önemli olan şu 12 Haziran seçimine kadar Faruk, Spor Toto vasıtası üzerine aldık aldık, ondan sonra genel müdür bize o parayı vermez.

N.Ş: Vermez tabii.

S.Ş: Bunları hep yarın konuşalım da, Faruk taksit maksit diyor yani. Seçim, seçimden sonra.

N.Ş: Hatta hatta ben gelirken şey de diyeceğim Adnan beye ki parayı biraz hemen seçimden önce ver gerisini de…

Tapelerde Trabzonspor’un Sivas’a teşvik primi verme çabaları içerisinde öne çıkan isim Zeki Mazlum adlı bir şahıs. Bu şahıs kendi mahkeme ifadesine göre 2008 yılından beri Trabzonspor Kulübü’nün stad güvenliği işini yapıyor. Trabzon cephesi ilk başta bu şahısın kulüp ile bir ilgilisi olmadığını iddia etmesine rağmen daha sonra Sadri Şener ifadesinde Mazlum’un stat güvenliği işini verdikleri firmanın sahibi olduğunu teyit ediyor. Ancak, burada gözden kaçan bir unsur var. Başkan, nedense kulüp ve şahsının Mazlum ile olan ilişkilerini “Zeki Mazlum Trabzon'da yaşar. Güvenlik şirketi vardır. Trabzon'daki tek güvenlik şirketinin sahibidir” ve “zorunlu nedenler ile alternatifi de olmadığı için güvenlik işi kendisindedir” şeklinde konuşarak sanki zoraki bir ilişkiymiş gibi göstermek gereğini duyar. Oysa, basit bir Google taraması ile dahi bu sözlerin gerçekleri yansıtmadığı ve Trabzon’da faaliyet izin belgeleri ile birlikte birden fazla güvenlik şirketi olduğu gerçeğine ulaşmak mümkün.(4) Ayrıca, Şener ifadesinde Mazlum’un “Trabzon’da mafyavari takıldığını” ve kendisini bu yüzden kulüpten uzak tuttuğunu, ilişkilerinin ise mesafeli olduğunu söylemiştir. Ayrıca başkan tapelerde Mazlum ile kendisi arasında geçen para ile ilgili konuşmaların ise Mazlum’un kulüpten olan alacakları ile ilgili olduğunu beyan etmiş. Bazıları gibi art niyet taşımadığımızdan Şener’in bu ifadesini kabul etsek dahi Trabzon şehrinde “mafyavari” bir kişi olduğunu söylediği Zeki Mazlum’un firması dışında güvenlik şirketi olmadığı şeklindeki gerçekleri yansıtmayan beyanının insanların yatak odalarına kadar giren tape hafiyelerince tespit edilip, dile getirilmemesi dikkat çekici bir durum değil mi?

Benzer şekilde 15.05.2011 tarihinde oynanan ve Fenerbahçe’nin 6-0 kazandığı Ankaragücü maçında açıkça Nevzat Şakar’ın Ankaragüçlü futbolculara menejer Mithat Halis ve futbolcu Aydin Toscali aracılığı ile teşvik girişiminde bulunulduğu ve bu eylemin içerisinde başkan Sadri Şener’in de yer aldığının anlaşıldığı iddia edilirken bu konuda yargı, medya ve kanaat önderlerinin sessiz kalması nasıl izah edilebilir?



Aynı müsabaka ile ilgili soruşturmada açıkça Sadri Şener’in Ankaragücü yöneticileri ile teşvik amaçlı görüşmeler yaptığı ve bu amaç doğrultusunda Ankaragücü kulübünde kiralık oynayan, bonservisi Trabzon’da bulunan Gabric adlı futbolcuyu “maçın sonucu istedikleri şekilde neticelenirse Ankaragücü’ne bedelsiz verilmesi vaadinde bulunduğu, bu suretle teşvik amaçlı anlaşma yaptığı anlaşılmıştır” denmesine rağmen bu husus neden kamuoyunun gözünden kaçırıldı?
Aynı konuda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, oğlu Ahmet Gökçek, Hamdi Akın, Sadri Şener ve Sani Şener arasındaki konuşmalar ve savcının iddiaları neden gündeme getirilmedi?

Yine savcı tarafından yapılan Trabzsonspor adına kulüp Başkanı Şener, Asbaşkanı Şakar ve Genel Saymanı Tarık Kozancıoğlu’nun “şampiyonluk mücadelesine girdikleri Fenerbahçe kulübünün oynayacağı bazı maçlardan önce, rakip takımın başkanları ve futbolcuları ile teşvik amacı ile görüşmeler yaptıkları anlaşılmıştır” saptaması neden “ince ince” hasıraltı edildi?
Yine savcı tarafından yapılan Trabzsonspor adına kulüp Başkanı Şener, Asbaşkanı Şakar ve Genel Saymanı Tarık Kozancıoğlu’nun “şampiyonluk mücadelesine girdikleri Fenerbahçe kulübünün oynayacağı bazı maçlardan önce, rakip takımın başkanları ve futbolcuları ile teşvik amacı ile görüşmeler yaptıkları anlaşılmıştır” saptaması neden “ince ince” hasıraltı edildi?,
CANALİOĞLU'DA VAR
Dönelim CHP’li vekil Canalioğlu’na. Söz konusu olan Fenerbahçe olunca etik konusunda mangalda kül bırakmayan bu şahsın Trabzonspor ile ilgili bir futbolcu transferine noterden geçmiş tarihli resmi belge çıkartılması konusunda adı geçtiğini Türkiye’de kaç kişi biliyor? 

Fenerbahçe’nin şike yaptığının iddia edildiği son Sivaspor maçı ile ilgili Trabzonspor’un başta Zeki Mazlum olmak üzere iletişim tespit tutanaklarına geçen Sadri Şener, Mecnun Odyakmaz ve farklı kişiler ile yaptığı görüşmeler hangi nedenler ile kamuoyundan gizlendi? Örneğin Mazlum’un Sivas maçına yönelik konuşmasında kullandığı “Trabzonlu işadamları 5 milyon dolar verir vallahi. Hele AK Parti teşkilatı Trabzon şampiyon olsun diye. Trabzon’da AK Parti teşkilatı…” cümleleri hangi kaygılar ve gizli ajandalar paralelinde ‘temiz futbol’ bezirganları tarafından sümen altı edildi? 

Trabzonspor’un Sivas maçı ile ilgili teşvik girişimi iddiaları ile ilgili diğer bir husus ‘Cinci Hoca’ meselesi. Burada ilginç olan futbolcu İbrahim Akın’ın bir hoca ile yaptığı görüşmenin ülkenin en önemli köşe yazarlarının köşelerinde dahi yer bulmasına rağmen bu konunun burada sıralamaya çalıştığım birçok konu gibi hiç dile getirilmemiş olması. Sivaspor – Fenerbahçe maçının berabere bitmesi için ev sahibi kulübe teşvik verilmesi amacıyla kullanılacağı iddia edilen 300.000 TL’lik bir rakkamın telaffuz edildiği konuşmalar şüpheliler tarafından “büyü parası” olarak açıklanıyor ve nedense kimse bu konuyu irdelemiyor. 


Sorulması gereken diğer bir soru ise bu süreçte yaşanan yargısız infaz ve kamuoyu manipülasyonların baş aktörü olan İbrahim Seten, Serhat Ulueren, Gökmen Özdemir ve Serdar Bali gibi ‘gazeteciler’ neden dinlemelere takılan kendi telefon görüşmelerini hiç gündeme getirmediği. Örneğin, cemaat ile ilişkisi herkesçe malum olan KanalTürk’ün, spor müdürü Ulueren’in Sinan Engin ile yaptığı telefon konuşmasında açık bir şekilde dile getirdiği Erman Toroğlu’nun Aziz Yıldırım ile olan husumeti nedeniyle kanal yönetimince Ahmet Çakar’a tercih edildiği şeklindeki beyanı neden hiç dillendirilmedi?....

Belgeler bu şekilde uzayıp gidiyor. Fakat hepsi iddianameden çıkarılıp birileri tarafından birilerine bugün yayınlanmak üzere sızdırılan belgeler. İstanbu medyası Fener'in kurtuluşunu Trabzonspor ile örtmeye işte böyle çalıştı.