Elbette, 50-30-20 yıl önceki Trabzon ile şimdiki Trabzon’un ihtiyaçları konusu değişkenlik gösterecektir.

Ganita;

50 yıl önce bakir.

30 yıl önce hareketli

20 önce şehir- insan deniz ile bütünleşmenin ortamı

Şimdi ise tam bir Arabeks manzara ile; çok da hoş değil.

O halde, Ganita’ya da yeni bir anlayış gerek.

Yeni bir proje

Denizle yeniden bütünleşme.

Betondan kurtulmalı

Ganita, adı ile kendi ile ruhu ile nefesi ile yaşanmalı.

Ve OFG hiçbir belediye başkanının başaramadığını yapabilmeli.

Çatır çatır dişli pazarlık başladı

Başkanlık seçimini kazanıp, mazbatasını aldıktan sonra Ahmet Ağaoğlu ile bir telefon görüşmem oldu.

Ağaoğlu, İstanbul’da Trabzonspor’a faiz kabusu ile çöken iki bankanın üst düzey yetkilileri ile masaya oturdu.

Dişli bir pazarlık başladı.

Bu pazarlıkta, iyi haber şu..

Ağaoğlu, pısırık, teslim olmuş gibi durmuyor.

Kötü haber ise

Bankalar da bastırıyor.

Ama kazanının Trabzonspor olacağına inanıyorum.

Akıllı alacaklı, borçlusunu köşeye sıkıştırmaz.

Türkiye’nin koca koca dev holdingleri bankalardan yapılandırma istiyorsa, Trabzonspor’da ister.

Rahmetli babam da bankacıydı.

Kredi verdi tahsil etti

Derdi ki( 1980’li yıllar) 500 liraya kadar borcu olanın, kıçında ki kilotu da alırdık. Bin liranın üzerinde borcu olana da; “Beyefendi, borcunuzu nasıl ödemek istersiniz” derdik.

Ağaoğlu, bankalara işte böyle dedirtecek bir pazarlık içinde.

Destek olmak gerek.

Niye bütün yollar Şenol Güneş’e çıkıyor

Aha buraya yazıyorum.

Tarih tekerrürden ibarettir.

Bu takımın başına, Hayrettin Hacısalihoğlu varsa Şenol Güneş gelir.

Hem de imza töreni tesislerde büyük bir katılım ile yapılır.

-Eski başkanlar

-Eski yöneticiler

-Dönemin üst düzey protokolü

-Efsane futbolcular

Güneş’in imza törenine katılır. Ve tüm Türkiye’ye birlik mesaj verilir.

Şimdi dediğinizi duyar gibiyim.

Hadi ya nereden çıktı şimdi bu.

Ne dedik, tarih tekerrürden ibarettir.

Şenol Güneş, teknik adama olarak Trabzonspor’a son imza attığında as başkan Hayrettin Hacısalihoğlu’ydu ve tıpkı yukarıda dediğimiz gibi bütün şehir ve kulüp dinamikleri imza törenine katılmıştı.

Ağaoğlu’nun yönetim tarzına birkaç soru

Diyelim, Trabzonspor özüne döndü.

Diyelim, Trabzonspor kendi çocukları ile zirveye oynuyor.

Diyelim, bir tık dokunuş ile şampiyon olacak.

Diyelim, bu kadroya birkaç transferle mutlu sona ulaşılacak.

Yönetim, o transferi yapmayacak.

Ya da 96 sezonunda olduğu gibi Vanspor karşısında alınan bir mağlubiyet ile şampiyonluk mu gidecek..?

Özak bütün ısrarlara rağmen takıma transfer yapmayarak 96 faciasına zemin hazırlamıştı..

Ağaoğlu da öyle mi yapacak.?

Dengeler var, fiyat politikası var. Takımın ahengi bozulmaz mı diyecek.?

Merak ettik sorduk.

Bir Hayrettin Hacısalihoğlu portesi

-Çok sağlamcıdır

-Çok titizdir

-Çok akıllı ve hamlecidir

-Önce kendi fikrine sonra yakın dostlarının önerisine sadıktır

-İyi yönlendirme yapar

-Kulüp değerlerine sahip çıkar

-Kulübe hizmet edenleri unutmaz, onurlandırır

-İnattır

-Yaratıcıdır

-Bu özellikleri ile seveninden çok sevmeyeni vardır

- Kulüp menfaatleri hep bir adım önündedir.

-Adamına sahip çıkar adamı olmayana mesafeli durur

-Eğer çok güvendiği bir adam değilseniz önerilerinize soğuk bakar

-Birlikte çalışacağı yönetici arkadaşlarını belirlerken kendine göre kriterleri vardır

- Yönetiminde çekirdek kadro kurar, onlarla yol alır

Trabzon’un amiral gemisi bir gecede el değiştirdi

Doğan Gurubunun satılmasından ,el değiştirmesinden sonra, benim de anılarım depreşti.

Trabzon medyasına renk, şekil, düzen, rekabet, kalite, teknik, teknoloji, habercilik anlayışında farklılık getiren gazete; Karadeniz Gazetesi’dir.

Hürriyet’in başında genel yayın yönetmeni olarak görev yapan Nezih Demirkent döneminde, Karadeniz Gazetesi, Hürriyet ve Şamil Ekinci ile Utku Bozoğlu ortaklığında kuruldu. O dönem Hürriyet’in ünlü kalemleri Trabzon’a geldi, gazeteyi çıkardı.

Bunlardan biri Yalçın Kamacıoğlu’ydu.

Trabzon’dan gidince Bulvar gazetesini çıkardı. Hülya Avşar’ın sorunlu Türkiye güzeli yarışmasında aldığı birincilik Bulvar’ın organizasyonunda oldu.

Bulvar tirajda patladı.

Süreç içinde Hürriyet Karadeniz’deki hissesini Şamil Ekinci’ye sattı. Ekinci, Utku Bozoğlu’ndan da hisselerini aldı gazetenin tek sahibi oldu.

Ve Ekinci’nin patronluğunda Karadeniz, Trabzon’un bölgenin medya anlamında amiral gemisi oldu.

23 Nisan 1980’de günlük yayına başlayan gazete 1999 yılına gelindiğinde Trabzon siyasetinin de gündemini belirliyor. Amiral gemisi olmanın sorumluluğunu yerine getiriyordu.

1999’da gazetenin başında rahmetli Salih Çamoğlu vardı.

Yazı işleri Müdürü de Yusuf Turgut. Ben de danışmandım.

99 seçimlerine girerken gazete olarak zamanın iktidar partisinin Trabzon’daki yerel dinamiklerine muhalefet etme kararı aldık.

O zaman ANAP’ın yerelde de genelde de en güçlü isim, Eyüp Aşık’tı. Yani Aşık’a da muhalefet edecektik. O’nu milletvekili seçtirmeyecektir.

Aşık bunu öğrendi..

Aşık için de 1999 seçimleri hayati bir önem taşıyordu.

Seçime 5 ay kalmıştı.

Bir gün Salih Çamoğlu apar topar İstanbul’a çağrıldı. Patron Şamil Ekinçi, hemen gel dedi.

Gitti.

Ekinci, Çamoğlu’na gazeteyi İbrahim Cevahir’e sattığını söyledi.

Hatırladığım kadarı ile Çamoğlu bir hafta İstanbul’da kaldı. Yeni patron rahmetli İbrahim Cevahir ile görüşü.

Trabzon’a geldi.

Ekibi topladı ve dedi ki..

“Arkadaşlar, yeni patronumuz ANAP’ın politikalarını savunduğunu Eyüp Aşık’ın da çok yakın dostu olduğunu söyledi. Yayın politikamız değişmiştir…”

Hürriyet el değiştirilince bu anım aklıma geldi.

Trabzon’da buluşma mekânları

1. pörgir ging önü
2. Mekdanıs önü
3. Meydan pargı
4. Kıt kıdın önü
5. Ezilanın önü (tagı togacı)
6. Danerin gave
7. Ha bizim şeye gel da olum her zamangi yere

(Alıntıdır)

ZAYTUNG

-> ''Hollanda, Konya'dan daha fazla tarımsal gelir yarattı'' gibi haberlerle sürekli yüzölçümü küçük ülkelerle kıyaslanıp hor görülen Konya'nın 10 farklı il’ e bölünmesi gündemde...