Şehirlerimizi sadece bugünün ihtiyaçlarına göre değil, yarının nesillerini düşünerek de tasarlamak zorundayız. Bu sorumluluk duygusuyla yola çıkarak tasarladığım “Aktivite Sokağı” projesi, kent mimarisinin sosyal sorumlulukla nasıl iç içe geçebileceğinin bir örneği sunmaktadır. Umarım şehri yönetenlerin dikkatini çekip bu tarz maliyeti düşük, toplum karşısında algıyı yüksek projelerin hayata geçtiğini birlikte görürüz.
Trabzon’un simgesi haline gelmiş Atatürk Alanı’ndan başlayarak, Uzun Sokak boyunca uzanıp eski Cudibey Ortaokulu’nun bahçesinde sonlanacak bu proje, yalnızca fiziksel bir düzenleme değil; aynı zamanda çocuklara dokunan, onları geliştiren, düşündüren ve duyarlı bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlayan bir yaşam alanı tasarımıdır. Tüm Türkiye’ye örnek oluşturabilecek bu proje sadece çocuklarımızın değil 7 den 70 e tüm kesimi kapsayan bir öğretici tarafı da vardır.
“Ağaç yaş iken eğilir” anlayışıyla oluşturduğumuz bu projede çocuklarımızın her gün geçtiği yollar, birer öğrenme istasyonuna dönüşüyor. Bu kapsamda:
1.Başlangıç Noktası
Çocuklarımız için oyun alanı sadece kapalı bir mekân değildir. Evlerinden okullarına giderken geçtikleri yollar, sokaklar, bahçeler ve tarihi alanlar da birer oyun ve öğrenme alanıdır. Şehir, bir bütün olarak çocuklar için eğitim alanıdır. Aktivite Sokağı da bu eğitim alanının bir parçası olarak farkındalık yaratmayı hedefleyen bir proje olarak tasarlanmıştır. Bu projenin ilk adımı ise güzergâhı ve içeriği hakkında bilgi veren “başlangıç noktası”dır.
2. Alfabe Merdiveni - İşitme Engelli Alfabesiyle Donatılmış Oturma Alanları
İşitme engelli bireylerin iletişimde kullandıkları işaret dili alfabesini çocuklara ve yol güzergahını kullanan kullanıcılara eğlenceli bir yöntemle öğretmek ve engelleri kaldırmak amacıyla insan trafiğinin yoğun olduğu meydan parkı bölgesindeki merdivenlerde işaret dili alfabesi tasarlanmıştır. Burada en azından bir farkındalık yaratılarak işaret dilinin alfabesini çocuklarımızın öğrenmesi amaçlanmıştır. Bu arada sorulması gereken soru Asıl engelli olan kim? Bizi anlayan onlar mı? Onları anlamayan biz mi?
3. SEK SEK Çöp Kovası,
Zorunlulukları eğlenceli bir hale getirmeliyiz. Eğitimde teşvik amaçlı geliştirdiğimiz bu uygulamada, çocuklarımızın ellerindeki çöpü atarken keyif alacakları bir “sek sek” oyun alanı tasarladık. Böylece çevre bilincini oyunla pekiştirmeyi hedefledik.
4. Labirent Geri Dönüşüm Çöp Kovaları
Geri Dönüşüm Labirenti, hem zihinsel gelişimi hem de çevresel duyarlılığı bir araya getirmektedir. Bu kısımda geri dönüşümü zeka oyunu ile bütünleştirmek amaçlanmıştır. Geriye dönüp bakmamak için geri dönüşümün önemini konuşarak anlatmak yerine oyunla teşvik etmek merak duygusu uyandırmak çevre ve çocuklar için daha faydalı olacaktır.
5. Basket Çöp Kovası
Spor hayatımızın her alanında vardır. Bu noktada sporu geri dönüşüm bilincini artırmak için bir araç olarak kullandık. Pet şişeler gibi doğada çözünmesi uzun süren atıkların ezilerek küçültülmesini ve basket oyunu ile birleştirilerek geri dönüşüme kazandırılmasını amaçladık. Böylece çocuklar hem eğlenecek hem de bilinçlenecektir.
6. Tarihi Mekanlara Yönlendirme ve Bilgilendirme Panoları,
“Tarih, milletin tarlasıdır. Her toplum geçmişte ne ekerse, gelecekte onu biçer.”
— Voltaire
Şehir müzesinin ve tarihi mekânların önemini çocuklara öğretmek, onların tarihe karşı farkındalık ve merak geliştirmelerini sağlamak istedik. Kullanılmış lastiklerin yeniden değerlendirilmesiyle oluşturulan yönlendirme alanları, çocuklara materyallerin amacı dışında da kullanılabileceğini gösterecek. Böylece şehri tanıma ve sahiplenme bilinci kazandırılacak.
7. Geri Dönüşüm Parkı – Eski Cudibey Ortaokulu
Bu projeyi, ilk etapta Trabzon’un Meydan bölgesinde pilot uygulama olarak hayata geçirmek üzere tasarladım. Amacım, halk tarafından benimsenmesinin ardından ilçelere ve ara sokaklara da yayılmasını sağlamak. Bu yolda hem mesleki sorumluluğum hem de bir Trabzonlu olarak duyduğum gönül borcuyla çalışıyorum.
Aktivite Sokağı, çocuklarımızın yalnızca okul yolunu değil, düşünce ve değer dünyalarını da dönüştürecek bir projedir. Kentin ortasında bir öğrenme ve farkındalık koridoru yaratmak, mimarlığın en insani yönlerinden biridir.
Bu projeyle birlikte umuyorum ki sokaklarımız bilgiyle, oyunla ve sevgiyle yeniden şekillenir. Şehirlerimiz, çocuklarımızın göz hizasına indiği ölçüde büyür ve güzelleşir.
Bu sürecin her aşamasında gözlem, destek ve önerilerinize açığım. İstendiği takdirde büyükşehirle yada Ortahisar belediyesi ile konu üzerinde konuşarak projeyi geliştirebilir ve örnek bir proje el birliği ile yapabiliriz. Amacım daha yaşanabilir örnek bir Trabzon!