AMASYA (AA) - CİHAN OKUR - Amasya'da yaşayan 82 yaşındaki bakır ustası Burhan Özbakır, ilerlemiş yaşına ve rahatsızlıklarına rağmen 75 yıldır camilere alem yapmayı sürdürüyor.

Mesleğe babasının yanında 7 yaşında başlayan ve 75 yıldır bakırcılık yapan Özbakır, çocuk yaşta aldığı çekici bugüne kadar elinden bırakmadı.

Türkiye'de ve dünyanın değişik ülkelerindeki camilere alem yapan Burhan Özbakır, aynı zamanda Türk Sanat Müziği'ne sayısız eser kazandıran, birçok sanatçıyı yetiştiren merhum ağabeyi udi bestekar İrfan Özbakır gibi Türk Sanat ve Türk Halk Müziği düşkünü.

Özbakır, bakırcılık mesleğinin yanında ağabeyi gibi gönül verdiği Türk Sanat Müziği repertuvarına sayısını bilmediği kadar derleme ve beste kazandırdı. Babasından öğrendiği mesleği geliştiren ve bir fabrika kuran Özbakır, eski tip bakırcılıktan ve çekicinden de ayrılamıyor.

- "Sağlığım el verdikçe devam edeceğim"

Burhan Özbakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğini hiçbir zaman bırakmak istemediğini ve sağlığı el verdikçe camilere alem yapmaya devam edeceğini söyledi.

Yaptıkları alemlerin, camilerin minare, kubbe ve minberlerinde kullanıldığını belirten Özbakır, şöyle konuştu:

"Şimdi üretilen fabrikasyon alemler uzun ömürlü olmuyor ve en ufak rüzgarda eğiliyor. Alemin uzun ömürlü olması için malzemenin kaliteli olması ve bir emek verilmesi gerekiyor. Ben Türkiye'nin neresine gidersem gideyim, camilere baktığımda kendi yaptığım alemi tanıyorum ve gururlanıyorum. Alemler camilerin süsüdür, bunları elimden geldiği kadar daha sağlam ve gösterişli yapmaya çalıştım bu zamana kadar. Hiçbir zaman emeğimi esirgemedim. Yapılan birçok alemi içime sinmediği için bozdum, yeniden yaptım."

Türkiye'de ve yurt dışında birçok caminin alemini yaptığını anlatan Burhan Özbakır, "Alemleri nereye gönderdiysem not alıyorum, benden sonra çocuklarıma, torunlarıma hatıra kalsın. 'Şu caminin alemini dedem yaptı' desinler. Yaptığım alemler cami ustaları tarafından çok beğeniliyor, beni Türkiye'nin her yerindeki ustalar tanır. Şimdi 82 yaşındayım ve bu işi bu yaşta benden başka yapan yok. Önemli olan yaş değil işini sevmen, sahiplenmen." diye konuştu.

- "Minber alemlerini ücretsiz yaparım"

Yaptığı alemlerin kutsal mekanlarda kullanılmasından dolayı çok mutlu olduğunu ve işine bu yüzden devam ettiğini anlatan Özbakır, şunları kaydetti:

"Minber alemlerini ücretsiz yapıyorum. Çünkü minberde hutbe okunuyor, bizim kandile de bir şey damlar diye düşünüyorum. İşimi severek yapıyorum, alem yapmak için vurduğum her çekiç beni mutlu ediyor. Bakırcılık mesleğini İstanbul'da tanıştığım torna makinesiyle geliştirdim ve abimle bir fabrika kurduk, 18 işçi çalıştırıyoruz. Ancak ben alem ustalığından kopamadım ve işleri abime emanet ederek kendi dükkanımda alem yapmaya devam ediyorum. Şimdiki gençlerin hiçbiri sanat bilmiyor, hepsi masa başı iş istiyor, çok üzülüyorum bu duruma. Gençlere sanatı sevdirmek için önceki yıllarda Amasya'da 'Zanaat ve Sanat' isminde sergi açtım."

- "Aşık Veysel'e bağlama çaldım, türkü söyledim"

Ağabiye udi bestekar İrfan Özbakır gibi kendisinin de müziğe düşkün olduğunu ve birçok derleme ve beste yaptığını aktaran Burhan Özbakır, şunları söyledi:

"Çocukken başladığım müziği askerde geliştirdim ve nota öğrendim. Öğretmenimin vasıtasıyla Aşık Veysel'le tanışma fırsatı buldum. Aşık Veysel'e bağlama çaldım, türkü söyledim. Çok beğendi, 'Burada durma, hemen Ankara'ya git' dedi bana. Ama ben annem istemediği için gidemedim. Çünkü annem abimi göndermişti, beni kaybetmek istemedi. Hiç pişman değilim, yine sanatıma devam ediyorum. Birçok beste yaptım ve derlediğim türküleri noterden tasdik ettirdim, Amasya'ya ait olduklarını belgelemek için. Bu zamana kadar sayısız talebe yetiştirdim."