Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müzik Akademisi Piyano Bölümü Öğrencisi Nehir Özzengin, sınavlarında tam puan alarak mükemmel derece ile kabul edildiği Almanya’nın saygın okullarından Karlsruhe Müzik Üniversitesindeki eğitimine başladı. Çok az genç yeteneğin ulaşabileceği bir başarıya imza atan Özzengin, pandemi nedeniyle Almanya’daki yüz yüze üniversite eğitimine bu dönem başlayabilirken, bir yandan da Türkiye’de lise eğitimine devam ediyor.

Müzik eğitimine 4 yaşında başlayan Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müzik Akademisi Öğrencisi Nehir Özzengin, ilk yarışma derecesini 9 yaşında kazandı. Genç yetenek; Belçika, Lüksemburg, Sırbistan, İtalya gibi dünyanın farklı ülkelerinde katıldığı yarışmalardan bugüne kadar 13 müzik ödülü kazanmayı başardı ve son iki yıl içerisinde katıldığı tüm piyano ve beste yarışmalarından 1.’lik ödülü kazanarak ayrıldı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Türkiye’deki kız çocuklarına başarıları ile ilham vermeleri için seçilen 6 gençten biri olan ve birçok sosyal sorumluluk projesinde gönüllü olarak yer alan Nehir, özverili müzik çalışmalarının karşılığını bir kez daha aldı. Bu yılın başında, dünyanın çeşitli ülkelerinden genç yeteneklerin başvuru yaptığı Almanya Karlsruhe Müzik Üniversitesine kabul sınavlarında başarılı olan ve mükemmel derece ile en yüksek puan alarak Piyano Bölümü Genç Öğrencisi olmaya hak kazanan Nehir, sınav jürisi tarafından “sıra dışı bir yetenek” olarak nitelendirilmişti. Pandemi nedeniyle geçtiğimiz dönem yüz yüze eğitime başlayamayan Nehir Özzengin, bu dönemle birlikte Almanya’daki eğitim hayatına da başladı. Özzengin, Türkiye’deki 11. sınıfta sürdürdüğü lise eğitimi bitinceye kadar haftanın belli günlerinde Almanya’ya gidip gelerek Karlsruhe’deki müzik eğitimini sürdürecek. Nehir, lise bittiğinde ise tam zamanlı olarak Almanya’daki üniversite eğitimine devam edecek.

15 yaşında üniversitede okuyor

Klasik müziğin doğduğu ülke olan Almanya’nın seçkin üniversitelerinden Karlsruhe Müzik Üniversitesi’ne kabul edilmenin en baştaki hedeflerinden olduğunu ifade eden Nehir Özzengin, “Bu amaçla tüm dünya pandemi nedeni ile birçok alanda durmuşken ben tam aksine bu hedefe ulaşmak için çalışmalarımı daha da artırdım ve sıkı bir şekilde sınavlara hazırlandım. Piyano bölümü profesörlerinin oluşturduğu jüri karşısında oldukça heyecanlıydım; ancak sınav bitiminde de aslında tepkilerinden çok memnun kaldıklarını hissetmiştim. Sonuçlar açıklandığında tam puan alarak mükemmel derece ile 15 yaşında üniversiteye kabul edildiğimi öğrendim ve gerçekten büyük bir sevinç yaşadım. Çünkü bu aslında benim 4 yaşımdan bu yana piyano ve müzik için verdiğim emeklerin bir ödülüydü” dedi.

Kısa süre önce Almanya’da yüz yüze eğitiminin başlaması ile çok farklı, zor ve üst bir seviye eğitim programının içine girdiğini söyleyen Özzengin, “Üniversitenin amacı; tüm dünyada yetkinlikleri tam olarak gelişmiş iyi müzisyenler yetiştirmek. Ben de iyi ve yetkin bir müzisyen olabilme adına piyano eğitiminin yanında müziğin şan, teori, doğaçlama, kompozisyon gibi alanlarında da zor bir eğitim almaya başladım. Okulumun binası yaklaşık 450 yıllık bir şato. Yüzyıllar önce yapılmış bir şatoda yine yüzyıllar önce müziğin başlangıcını oluşturan bestecilere ait piyanolar bulunuyor ve bu yönüyle de büyülü bir ortamı var. Bir müzik öğrencisi olarak böyle bir ortamda her biri birbirinden değerli isimlerden eğitim almak, müzik tarihinin içine ve eserlerini çalıştığımız bestecilerin zamanına sizi götürüyor. Bunun da paha biçilmez bir değeri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Almanca dil yeterliliği de bulunan Özzengin, “Almanca ve İngilizce bilmem eğitimim sırasında bana büyük bir ayrıcalık sağlıyor. Farklı dillerde eğitim almak sizi kültürel anlamda da geliştiriyor ve yabancı insanlara yaklaştırıyor. Müzik evrensel bir değer olduğu için üniversitemde dünyanın farklı ülkelerinden öğrenciler bulunmakta ve müzik hepimizi birleştiriyor. İleride uluslararası alanda eğitim almak isteyen genç arkadaşlarıma naçizane tavsiyem, kendilerini mesleki anlamda yetiştirmelerinin yanında yabancı dil alanında da geliştirmeleri” dedi.

Küçük yaşlardan itibaren herkesin “çok zor” dediği şeyleri başarabilmek için azim, disiplin ve özveriyle çok fazla emek verdiğini ifade eden Özzengin, bu süreçte ailesinin büyük desteğini gördüğünü belirterek, “Onların büyük desteği olmasaydı bu başarıları yakalayamazdım. Uluslararası alanda bu başarılara ulaşmamda bugüne kadar Türkiye’de eğitim aldığım tüm eğitim kurumlarının destekleri de çok değerli. Bundan sonraki hedefim de kendime sınırlar koymadan uluslararası düzeyde yeni başarılar ede etmek ve müzik alanında emin adımlarla ilerlemek” diye konuştu.