Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Meclisin karar almadığı bir protokolden tek taraflı olarak vazgeçemezsiniz. Vazgeçerseniz eğer; tüm maddi ve hukuki sorumlulukları da almış olursunuz” dedi.

Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı tanıtım toplantısına katılan Bakan Kurum, toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ÇED raporuna ve rapora yönlendirilen eleştirilere ilişkin sorulara yanıt veren Kurum, “Dün itibarıyla Çevre ve Şehirciliği Bakanlığı olarak Kanal İstanbul’a ilişkin ÇED sürecini tamamladık ve halkımızın bu noktadaki tasarruflarını bırakmak adına 10 gün süre ilan ettik. 10 gün içinde ÇED raporuna gelecek olumlu ya da olumsuz eleştirileri alacağız ve bu eleştiriler neticesinde de süreci tamamlamış olacağız. ÇED raporu hazırlanırken; sivil toplum örgütlerimizle, üniversitelerimizle, çevremize ve doğamıza ilişkin her türlü detay düşünülerek hazırlanmıştır. Söylendiği gibi sadece Bakanlık bünyesinde bu süreç yürütülmemiştir, ilgili tüm belediyelerle ortak çalışma yürütülmüştür. Aslında bu süreç İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yürütüldü” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının ortak protokolden çekildiği açıklamalarıyla ilgili konuşan Kurum, “Kendisinin tek taraflı protokolden çekilme yetkisi bulunmamaktadır. Meclis kararıyla protokol imzalanır ve meclis kararıyla protokollerden vazgeçebilirsiniz. Meclisin karar almadığı bir protokolden tek taraflı olarak vazgeçemezsiniz. Vazgeçerseniz eğer; tüm maddi ve hukuki sorumlulukları da almış olursunuz. Bu bir kurtarma projesidir. Hem boğazımdaki canları hem oradaki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlayacak, deniz suyu kalitesini artıracak, dünya incisi İstanbul Boğazımızı çok daha iyi hale getirecek bir proje olarak görüyoruz. Yapacağımız yeni Kanal İstanbul projesiyle 500 bin kişilik nüfusu aşmayacak, zemin +3’ü geçmeyecek, içinde teknoloji, AR-GE merkezlerinin olduğu, akıllı şehir uygulamalarının yapıldığı bir proje olarak gerçekleştireceğiz. İmar planlarını da hazırlıyoruz. Kararlı bir şekilde 18 yıldır yaptığımız yatırımlara inşallah Kanal İstanbul projesini de yaparak ekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kanal İstanbul güzergahının yüzde 71’inin özel şahıs ve şirketlere ait olduğu iddialarına ilişkin Kurum, “Daha önce de açıkladım. Biz, Kanal İstanbul güzergahı üzerinde arsa rantına veya bundan önceki projelerde hiçbir şekilde arsa rantına müsaade etmedik. Ne devlet olarak biz gittik arsa topladık ne de birilerinin arsa toplamasına müsaade ettik. Dolayısıyla bu projede böyle bir durum söz konusu değildir. Toplu olarak bir bireyin, şirketin arsa toplaması söz konusu değildir. Oradaki arsa sahipleri yapılacak plan çerçevesinde hakkı neyse alacaktır. Bu plan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinden geçecektir ve o plan çerçevesinde de uygulamalar yürütülecektir” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin projeyi imzalamaması durumunda aksaklıkların olup olmayacağıyla ilgili soruya ise Kurum, “İkide bir çıkıp da 16 milyon İstanbulluya hizmet ediyoruz demekle belediye başkanlığı yapılmıyor. Belediye başkanlığı vatandaşa hizmet ederek, taş üstüne taş konarak yapılıyor. 6 aylık süreç geçti. Bu süreçte ne yaptığını kendisine sormak lazım. Biz de 82 milyon vatandaşımız için taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz” şeklinde yanıt verdi.

(Neşra Durmaz - Nurullah Geylani - Fatih Erdoğan/İHA)