ANKARA (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla ilkokul öğretmenlerini ağırladı.

Özlü, bakanlıkta, Düzce'nin Çilimli ilçesi Topçular Köyü İlkokulu'nda 1969-1974 yıllarında öğretmenliğini yapan Cemal Kazak ve Nezahat Kazak ile bir araya geldi.

Kazak çiftinin ellerini öpüp, Öğretmenler Günü'nü kutlayan Özlü, kendilerine çiçek takdim etti.

Uzun süredir öğretmenleriyle görüşemediğini dile getiren Özlü, Öğretmenler Günü'nü fırsat bilerek bir araya geldiklerini söyledi.

En önemli mesleğin öğretmenlik olduğunu vurgulayan Özlü, "Öğretmenlerimize çocuklarımızı emanet ediyoruz. Bizleri yetiştiriyorlar. En saygın mesleğin öğretmenlik olduğunu düşünüyorum, ona inanıyorum. Toplumda bunun çok iyi değerlendirilebildiğini söyleyemeyiz. Öğretmenlik mesleğinin toplumda durumuna uygun bir karşılık bulduğunu söyleyemeyiz. İnsan yetiştiren bir meslek, çok önemli. Eğitim, öğretim çok önem vermemiz gereken bir alan." dedi.

- Nasıl bir öğrenciydi?

Cemal Kazak, Özlü'yü, gurur ve mutlulukla izlediklerini söyledi.

Nezahat Kazak da "Gazetelerde gördüğüm zaman duygulanıyorum. Böyle güzel yerlerde görmek bizleri mutlu ediyor. Allah daha iyi yerleri nasip etsin." diye konuştu.

Bakan Özlü'nün, nasıl bir öğrenci olduğunun sorusuna Nezahat Kazak, "Çok çalışkan, sessiz, sakin, yaşına göre çok olgun bir öğrenciydi. Yaramazlığını görmedim. Ağabeyi daha hareketliydi ama Faruk Bey çok sakindi. Bunun yanında, çok zekiydi" yanıtını verdi.

Kazak, Özlü'nün başarılı olduğu ve zorlandığı derslerin sorulması üzerine, "Öyle zorlandığı bir ders olduğunu hatırlamıyorum. Sorulan sorulara önce ve doğru cevaplar veren bir öğrenciydi." dedi.

- "İlkokulu Mahmut olarak bitirdim"

Faruk Özlü, ismiyle ilgili ilkokul yıllarına ilişkin anısını şöyle anlattı:

"İlkokuldayken nüfus cüzdanım kaybolmuştu. Beni okula babam kaydettirdi. İki adım var, Mahmut ve Faruk. Doğduğumda anlaşamamışlar babaannem Mahmut adını vermek istemiş. Doğduğum hastanenin başhekimi de adı Faruk, Faruk adını vermiş. Resmi kayıtta adım Faruk, fakat herkes Mahmut diyor. İlkokulu Mahmut olarak bitirdim. Mahmut aşağı, Mahmut yukarı. Diplomamı alacağım, nüfus cüzdanı lazım oldu. Babam çıkardı, baktık Faruk yazıyor. Bütün ilkokulu Mahmut olarak okudum, diplomada Faruk yazıyor. Ortaokula gittiğimde biraz garip geldi, evde Mahmut diyorlar, okulda Faruk diyorlar. Bir süre intibak etmekte zorlandım. Hala da köyde beni Mahmut diye çağırırlar."

Babalarının köyde kalmalarını istemediğini, bunun için kendilerini sürekli köyden uzaklaştırmaya çalıştığını dile getiren Özlü, "Köyün kendine has bir ekosistemi var. 'Olur ya çocuklar alışır, köyde kalmak isterler' diye izin vermezdi." dedi.