ZONGULDAK (AA) - FERDİ AKILLI/ERDİNÇ AKSOY - Zonguldak'ta bonzainin pençesine düşen 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Miraç Kefeli'nin ölümünün ardından büyük acı yaşayan ailesi, sorumluların cezalandırılmasını istiyor.

İncivez Mahallesi'nde yerde hareketsiz halde bulunmasının ardından kaldırıldığı Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesinde 17  Aralık'ta  yaşamını yitiren gencin babası Erhan ve annesi Özlem Kefeli (40), çocuklarının mezarı başında gözyaşı döküyor. 

Özlem Kefeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evlatlarını kaybetmenin acısıyla yandıklarını, oğluna uyuşturucuyu kimin sattığının belli olmadığını söyledi.

Uyuşturucuya karşı önlem alınabilmesi için birilerinin ölmesinin beklenmemesi gerektiğini vurgulayan Kefeli, "Oğlumun peşini hiç bırakmadım. Yine de onu tutamadım. Keşke yaşasaydı. 'Üç kuruşu var' diye oğlumu bırakmadılar, yaşatmadılar. Bunu yapanlar cinayetten yargılanmalı. Oğlumun hesabı sorulsun" diye konuştu.

Kefeli, oğlunun saygılı, kimseye karışmayan bir çocuk olduğunu, anne ve baba olarak her zaman ona destek verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"İki çocuğumdan birini kaybettim. Üniversiteye kayıt olurken bile evladımı yalnız bırakmamıştım. Hafta sonları Alaplı ilçesindeki okulundan kent merkezine yanımıza geliyordu. Burada onu rahat bırakmadılar. Başka Miraçlar ölmesin, evladımın canını alanlar bulunsun. Gözyaşım kalmadı. Miraç'ın canını, bizim de ruhumuzu aldılar. Yaşarken öldük. Ne ümitlerle ona baktım, büyüttüm. Her isteğini karşılamaya çalıştık. İstiyoruz ki  Zonguldak ve Türkiye, bu illetten kurtulsun. Miraçım nur içinde yatsın, oğlum buna vesile olsun. Tüm gençler duysun sesimizi, bu illeti kimse kullanmasın."

- "Tencere tencere yemek yiyordu"

Ailelerin çocuklarına sahip çıkması, davranışlarındaki değişiklikleri gözlemlemesi gerektiğine dikkati çeken Kefeli, "Oğlum tencere tencere yemek yiyor, uzun süre uyuyor ve halüsinasyon görüyordu, bir şeylerden şüphelendik, arkadaş ortamını değiştirmesi için psikiyatriye bile götürdük ama başarılı olamadık. Kurtaramadık arkadaşlarından. Ne yapayım daha, zincire mi bağlasaydım?" ifadesini kullandı.

Özlem Kefeli, bonzaiye karşı yürütülen her türlü mücadeleye katılacağını, "uyuşturucudan kimse yanmasın" diye çaba harcayacağını açıkladı.

- "Şüphelendik, ihbar ettik"

Baba Erhan Kefeli de oğlunun bonzai ya da başka uyuşturucu kullandığından şüphelendiklerini ancak bu konuda yeterli bilgiye sahip olamadıklarını söyledi.

Miraç'ın arkadaşlarıyla görüştüğü sırada şüphe üzerine polise ihbarda bulunduğunu ifade eden Kefeli, "Bonzai kullandığından şüphelendiğim için kendi çocuğumu 2-3 sefer ihbar ettim ama sonuç alamadık. Evladımızı da yeterli bilgi olmadan böyle bir şeyle suçlamak istemedik" dedi.

Kefeli, çocuklarının bonzai kullandığından şüphelenen ailelerin bazı belirtilere dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Miraç, çok yemek yemeye başlamıştı, çok fazla uyuyordu ve unutkanlık sorunları yaşıyordu. Uyuşturucudan şüphelendik ama bilgi edinemedik. İçerken yakalansaydı belki çözüm bulabilirdik. Bizzat yaptığım ihbarlardan da sonuç çıkmayınca elimizden bir şey gelmedi. En son oğluma Alaplı'ya okula gitmesi için 150 lira vermiştim.  Aynı gün yerde hareketsiz bulunduğunda üzerinden 20 lira çıkmış. Bir haftalık harçlığından bu kadar para kalmıştı."

Evladının ölümünün neden kaynaklandığının Ankara Adli Tıp Kurumu raporunun ardından kesinleşeceğini ifade eden Kefeli, "Miraç'ın hayatını kaybetmesinin ardından bazı araştırmalar yaptım ve şüpheli kişiler belirledim. Bunları karakola bildireceğim. Bazı genç kızlar da var. Bizim 18 yaşında çocuğumuz gitti,  başka gençlerimiz ölmesin" şeklinde konuştu.