Zonguldak’ın Ereğli ilçesindeki Orhangazi Camisi’nin restorasyonu bu ay sonuna kadar tamamlanarak Kurban Bayramı namazı ile birlikte ibadete açılacak.
Tarih araştırmacısı Recep Çetin, şu an Orhan Gazi ismini taşıyan caminin daha önce kilise olduğunu ve Türkiye’deki 9 Ayasofya Kilisesi’nden ilk inşa edilenlerden biri olma özelliği taşıdığını söyledi.
Kdz. Ereğlili Tarih Araştırmacısı ve Edebiyat Öğretmeni Recep Çetin, Türkiye’deki 9 Ayasofya Kilisesi’nden ilk inşa edilenin Ereğli’de şu anda Orhan Gazi Camisi adını taşıyan yapı olduğunu anlattı. Ereğli’deki Ayasofya Kilisesi’nin bin 300’lü yıllarda Orhan Gazi’nin Ereğli’yi fethetmesi ile camiye dönüştürüldüğünü ifade eden Çetin, İstanbul’daki Ayasofya’nın Ereğli’deki Ayasofya Kilisesi’nden 100 yıl sonra inşa edildiğini dile getirdi. Çetin, konuya ilişkin gazetecilere şu bilgileri verdi; “İçinde bulunduğumuz cami, Roma İmparatoru 2. Theodosius döneminde kilise olarak yapılıyor. 2. Theodosius 408-450’li yıllar arasında Roma İmparatorluğu yapmış biri. Caminin duvarında 5. ve 6. Yüzyılda yapıldığı yazılır dışarıdaki duvarında fakat bizim batılı bir araştırmacı yazardan aldığımız bilgiye göre burasının 2. Theodosius döneminde yapıldığıdır. Burasının adı Ayasofya Kilisesi olarak kayıtlara geçmiştir.”
Türkiye’de, Ayasofya adıyla anılan dokuz kilise bulunduğunu belirten Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burası da onlardan sadece biridir. İstanbul’daki Ayasofya Kilisesi 537 yılında ibadete açılıyor. Burası da 400-430’lu yıllarda ibadete başlıyor. Yani burası İstanbul’daki Ayasofya Kilisesi’nden 100 yıl önce yapılmış diyebiliriz. Türkiye’de 9 Ayasofya Kilisesi var. Trabzon, İznik ve bunlardan bir tanesi de Ereğli. Burasının yapılışından 900 yıl sonra Orhan Gazi tarafından camiye dönüştürülüyor. Ereğli Orhan Gazi döneminde Türklere geçtiğinde burası önemli bir kiliseydi. Osmanlı ve Selçuklu tarihinde şöyle bir felsefe vardır; fethedilen bölgedeki en önemli kilise kan ve kılıç bedeli olarak kiliseden camiye dönüştürülüyor. Burası Orhan Gazi’nin Ereğli’yi fethetmesinden sonra ‘Sultan Orhan’ adını alıyor. Hatta bazı kaynaklarda Orhanbey adını da görebilmekteyiz.”
Caminin bir dönem halk arasında Orta Camisi olarak anıldığını belirten ve 1990’lı yıllarda ilçede kaymakamlık yapan Nail Taşdelen’in Diyanet İşleri Başkanlığı’na bir yazı yazarak “Organ Gazi” isminin verilmesini teklif ettiğini dile getiren Çetin, bu teklifin kabul edilerek camiye resmi olarak Orhan Gazi isminin verildiğini söyledi.
Orhan Gazi Camisi’nin 2013 yılının Mayıs ayında restorasyona girdiğini ve projede değişiklik yapılması nedeniyle tamamlanamadığını belirten Çetin, şöyle konuştu: “Öğrendiğimize göre restorasyon kısa bir zamanda tamamlanacak, o şekilde bilgi aldık. Nasip olursa Kurban Bayramı namazını burada Ereğlililerle birlikte kılacağımızı düşünüyorum.” Çetin, ayrıca caminin minaresinin de Osmanlı döneminde yapıldığını ve değişik zamanlarda yapılan restorasyonlarda buraya dokunulmayarak günümüze kadar orijinal haliyle geldiğini ifade etti.
Caminin karşısında yer alan ve Göztepe diye adlandırılan tepede Seyid Nasrullah Efendi türbesi bulunduğu, ayrıca burada Seyid Nasrullah Efendi’nin Hacıbaba ismini taşıyan bir tekkesinin de yer aldığını anlatan Çetin, Ereğli ilçesinde Osmanlı döneminden kalma çok sayıda tarihi yapıt olduğunu belirtti.
Orhan Gazi Camisi’nin duvarında eski Roma alfabeleriyle yazılı Theodosius ismi hâla duruyor. Yaklaşık 500 bin TL’ye malolan Orhan Gazi Camisi restorasyonunun bir an önce tamamlanarak Kurban Bayramı ile birlikte yeniden ibadete açılması için çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.
(İHA)