Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “CHP ve MHP, cumhurbaşkanını halkın seçmesini istemiyor. Sandığa ipotek koymak istiyor” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden cumhurbaşkanı adayı olan Başbakan Erdoğan’ın, adaylık sürecinde Başbakanlıktan istifa etmesi gerektiğini öne süren CHP ve MHP liderlerini eleştirdi. Geçmişteki askeri vesayet yerine, şimdi ‘çatı vesayeti’ türetildiğini ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
“CHP’nin Başbakanımızın Başbakanlıktan istifa etmesi gerektiği iddiasıyla ortaya koyduğu siyasi iflası MHP bir başka teşebbüse çevirdi. Bahçeli, açıkça yargı yoluyla Başbakanımızın cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleme girişimine imza attı. Böylece tablo netleşti. CHP ve MHP, Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesini istemiyor. Sandığa ipotek koymak istiyor.
Geçmişte askeri vesayet ile cumhurbaşkanı seçimi sürecine ipotek koyma girişimi, en son 367 krizi ile güncellenmişti. 367 krizi geri tepti ve halk bunu yapanları daha sonra ağır biçimde cezalandırdı. Şimdi ise askeri vesayet yerine ‘çatı vesayeti’ türedi. Çatı vesayetini kurma yolunda öncü CHP idi, MHP ise CHP projesinin parçası olmuştu. MHP tabanı hiç dikkate alınmadan bu proje tabana dayatıldı. Şimdi ise çatı vesayeti adına Başbakanımızın adaylığını engelleme girişimini Bahçeli üstlendi. Ne hazindir ki, darbelerden mağdur olmuş MHP tabanı, şimdi yöneticilerinin darbe dönemlerimi aratmayan projeleri ile karşı karşıya. Siyasi tarihimizde meşru Cumhurbaşkanı adaylarının askeri vesayet ile engellenmesine dair pek çok örnek vardır. Bugün Bahçeli buna yeni ek yaptı. Bahçeli kendi çatı vesayeti projelerinin adayının dışındaki adayların engellenmesi için 27 Mayıs ve 12 Eylül tarzı bir girişime imza attı. Bu girişimin adı ‘halksız cumhurbaşkanı projesi’dir. Halktan sandığı kaçırma gayretidir. Milli irade korkusudur. Cevabını halk verecektir.
Daha önce adını koyduğumuz şey berraklaştı. Cumhurbaşkanlığı seçimi siyaset ve siyasetsizleşme arasında geçecektir. Bu ülkeyi halk mı yönetecek, yoksa halksız projeler mi yönetecek, buna karar verme süreci bir kere daha ortaya çıktı. ‘Halkın devleti’ diyenler siyasete ve tabana, ‘devletin halkı’ diyenler vesayete ve çatıya dayanıyor. Halkımız karar verecek.”
(İHA)