SAMSUN (AA) - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan, "Siyasetle iletişimin çok ciddi göstergeleri var. Bunu 15 Temmuz'da yaşadık. İletişim mesajının nelere mal olduğu görüldü." dedi.

Gürcan, Samsun'un Atakum ilçesindeki Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi'nde AK Parti Siyaset Akademisince düzenlenen "Büyük Güç Türkiye Eğitim Programı"nda ders verdi.

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi mezunu olduğunu, eğitim konusunda danışmanlık yaptığını belirten Gürcan, siyaseti de kelime olarak türediği seyisliğe benzettiğini söyledi. Seyislik ile siyaset arasındaki benzerliği anlatan Gürcan, Türkiye'de yıllarca "Hiçbir şey olamıyorsan siyaset yap mantığının" güdüldüğünü ifade ederek son 15 yıldır siyasetin bir ahlakı, bir duruşu olduğunu aktardı.

Böyle bir akademide ders verilmesinin birçok konuda bilgi sahibi olmak amacını taşıdığını vurgulayan Gürcan, "Siyasetle iletişimin çok ciddi göstergeleri var. Bunu 15 Temmuz'da yaşadık. İletişim mesajının nelere mal olduğu görüldü." diye konuştu.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında evde bulunduğunu, önce terör için güvenlik gerekçesi olduğunu düşündüğünü, sonra oğlunun "Sokağa çıkalım mı?" dediğini belirten Prof. Dr. Gürcan, Cumhurbaşkanı'nın televizyondan cep telefonu mesajıyla halkın sokağa döküldüğünü hatırlattı.

Gürcan, şunları kaydetti:

"Bunu siyasetçinin başarısı olarak görebiliriz. Eğer siyasetçi olacaksanız önce üzerinizden bırakmanız gereken şeyler var. Bir içeriği bir duruşu yeniden tanımlandırıyorsunuz. Bunun etkilerini ölçüyorsunuz. Bir siyasetçi sadece ilkelerinden öte bir şeyi temsil eder. Söylenenle yapılan arasındaki fark ne kadar az ise başarı o kadar çok olur ama aradaki fark çok ise başarı da o kadar az olur. Söylediğimizle yaptığımız arasındaki farkı biz fark etmesek de karşımızdaki fark eder. İletişimde önce ön kabul var. İlk düğmeyi doğru iliklemeliyiz. Bunun birincisi birine kendimizi anlatırken varsayımlarımız ve doğrularımız olmalı. İkincisi dinlemek istemeyene zorla dinletemezsiniz. Dinliyormuş gibi görülür fakat sizi hiç dinlemeyebilir. Üçüncüsü karşınızdaki yaptığı hiçbir doğrudan mesul olmadığınız gibi yanlışlardan da mesul değilsiniz."