TRABZON (AA) - MELTEM YILMAZ KARAKURUM - Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Ersan Başar, çığ arama kurtarmalarında bölgenin çok iyi gözlemlenmesi ve gözetçiler olması gerektiğini belirterek, "Çığ bölgesinin belli alanlara bölünerek aranacak bölgenin tespit edilip aranmamış noktaların hiç üzerinden geçilmemesi ve düzenli bir arama yapılması kazazedeye hızlı ulaşmadaki en önemli yöntemlerden bir tanesidir." dedi.

Başar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çığ felaketinde arama kurtarma çalışmalarının önemli olduğunu belirterek, arama kurtarma çalışmalarında dikkat edilecek bazı hususlara değindi.

Birincil dikkat edilmesi gereken konunun yeni bir çığın gelmesi durumu olduğunu hatırlatan Başar, bir diğer konunun da kazazedeye ilk anda ulaşılması gerektiğini, kardan dolayı boğulma, ağız ve burnun toz karla dolması, travma sonucunda veya arkasından hızla gelişecek hipotermi etkisi altında kazazedelerin yaşam şansının oldukça düşük olduğunu kaydetti.

Şiddetli kar ve rüzgarın da yeni bir çığı tetikleyen unsurlar olduğuna işaret eden Başar, "Çığ arama kurtarmalarında bölgenin çok iyi gözlemlenmesi ve gözetçiler olması gerektiğini vurguladı.

Başar, "Bir de çığ bölgesinin belli alanlara bölünerek aranacak bölgenin tespit edilip aranmamış noktaların hiç üzerinden geçilmemesi ve düzenli bir arama yapılması kazazedeye hızlı ulaşmadaki en önemli yöntemlerden bir tanesidir." diye konuştu.

- "Yüzme hareketi ile çığın üzerinde kalabilmeyi sağlamamız gerekir"

Başar, çığ olayında kazazedeye ilk yardım edecek kişinin yanındakiler olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Zaman geçtikten sonra gelecek yardım çok etkili olmayacaktır. Orada daha farklı bir çalışma sürdürülecektir. Ancak yanımızda bir arkadaşımız çığa maruz kalırsa yapmamız gereken onun nerede olduğunu tespit edip o bölgede çalışma yapmaktır. Özellikle üzerindeki bir eşyanın bulunduğu yere çok dikkat etmemiz lazım. Eğer çığa kapılmışsa, düşerken biz güvenli bir noktadaysak onu sürekli takip etmemiz ve çığ durduğu anda o noktada arama kurtarma çalışmasına başlamamız gerekir."

Kazazedeler açısından yüzme hareketinin önemine değinen Başar, "Eğer çığ içinde kalan kişi bizsek, burada toz bir çığ varsa yüzme hareketi ile alanımızı genişletip çığın üzerinde kalabilmeyi sağlamamız gerekir. Çığ içerisinde kalacaksak ve kalacağımızı anladığımızda da cenin pozisyonunda ayaklarımızı, kollarımızı kapatıp ağzımıza ve burnumuza kar girmesini engelleyerek kendimize bir hava alanı oluşturmalıyız. " değerlendirmesinde bulundu.

- "En büyük sorun yön duygumuzu kaybetmek"

Başar, çığ altında kalındığında yaşanan en büyük sorunun yön duygusunun kaybedilmesi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Yani yukarısı ve aşağısı kazabilecek durumdaysak hangi tarafta olduğumuz tespit edemeyiz. En büyük sorunlardan bir tanesi budur. Hangi tarafa doğru kazacağımızı bilemeyiz. Bunun için de bizim çok basit uyguladığımız temel kural yüzümüzü kapadığımız avuç içi kadar noktadan bir tükürme eylemi. Bu tükürme eylemi ile hissedebiliyorsak ve bunu tanımlayabiliyorsak çıkış yönümüzü, hangi yöne doğru kazabileceğimizi belirleriz."

Çığ altından ses duyurmanın kolay bir şey olmadığını, karın sesi absorbe ederek dışarıya ulaşmasını engellediğini anlatan Başar, düdük ve benzeri ekipmanlarla ses duyurmanın daha kolay olacağını belirtti.

Başar, çığ altından yüzerek çıkmaya çalışırken güneşe doğru hareketin en doğrusu olduğunu da bildirerek, "Bir an önce temiz havaya ulaşabilmek en doğrusudur. Kolunuzu bile yukarıya çıkarabilirseniz arama çalışması yapan insanlar sizi rahatlıkla görebilir ve sizinle temas kurabilir. Çünkü arama kurtarma çalışmalarında ilk an çok önemlidir." diye konuştu.