BAYBURT (AA) - Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, gelecek yıl, daha detaylı çalışan, Dede Korkut konusunda farklı şeyler söyleyebilecek seçkin bir ekiple bir sempozyum daha yapmayı kararlaştırdıklarını söyledi.

Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bayburt Üniversitesince Bayburt Valiliğinin katkıları, Türk Dil Kurumu ve UNESCO Türkiye Milli Komitesi işbirliğiyle düzenlenen "Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu"nda 40'ı aşkın akademisyenin 41 bildiri sunduğunu söyledi.

Sempozyumun gerek içeriği gerekse sonucu itibarıyla oldukça verimli tamamlandığını belirten Coşkun, Dede Korkut hikayeleriyle ilgili yeni bir paylaşımın da yapıldığını anımsattı.

Coşkun, Dede Korkut hikayelerinin bu sempozyuma kadar 12 tane olduğunun bilindiğini ifade ederek "Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Halk Bilimi Ana Bilim Dalı Başkanı ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi Başkan Vekili Prof. Dr. Metin Ekici, Kazakistan coğrafyasında yeni bulunan 13. hikayeyi ilk defa Bayburt Üniversitesinin organize ettiği bu uluslararası sempozyumda tanıttı." dedi.

El yazma metinden, Dede Korkut'un 61 sayfalık 13. hikayesinin bu sempozyumda tanıtılmasının önemli olduğuna dikkati çeken Coşkun, şöyle konuştu:

"Bu, bizim için önemli bir tespitti. Yine diğer akademisyenler Dede Korkut'un nasıl güncelleştirileceğine dair tebliğler sundular. Çizgi film karakterine veya sinema filmi şekline dönüştürülebilir mi? Parodiler yapılabilir mi? Daha önce yapılmış olanların iyi ya da noksan tarafları neler? Buna ait Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Tataristan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve ülkemizden birbirinden kıymetli bilim adamları tebliğler sundu."

Coşkun, Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu sonuç kısmında bu bilim insanlarının Bayburt Üniversitesine bazı önerileri olduğunu kaydederek "Önerilerden bir tanesi Dede Korkut'un mevcut eserlerinin transkriptli baskısının da yapılması gerektiğini, bunun da en yakışanının Bayburt Üniversitesinin yapması olduğu ifade edildi. Biz de bu öneriyi hocalarımızın bu eserleri traskriptli hale getirmeleri kaydıyla 13. hikayenin de içinde olacağı bir kitabın basımını kabul ettik." diye konuştu.

Coşkun, 2020 yılının UNESCO tarafından "Dede Korkut Yılı" ilan edildiği, bu yıla özel yine çok seçkin akademisyenlerden oluşan bir heyetin Bayburt Üniversitesi ev sahipliğinde uluslararası bir sempozyum yapmasının yararlı olacağının da söylendiğini aktararak "Bunu da kabul ettik. Dolayısıyla önümüzdeki yıl, daha detaylı çalışan, bu konuda farklı şeyler söyleyebilecek seçkin bir ekiple bir sempozyum daha yapmayı kararlaştırdık." dedi.

Üçüncü önerinin, Bayburt Üniversitesi Dede Korkut Araştırma Merkezinin "Dede Korkut" adıyla bilimsel bir dergi çıkarması olduğuna işaret eden Coşkun, bunu da yapabileceklerini söylediklerini anlattı.

- "Dede Korkut denilince Bayburt akla geliyor"

Coşkun, artık Anadolu'da Dede Korkut denilince akıllara hemen Bayburt'un geldiğine dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Nasıl Mevlana denilince Konya akla geliyorsa Dede Korkut denilince de Bayburt akla geliyor. Masat köyünde Dede Korkut ile hikayelerindeki bazı kahramanların mezarlarının olduğuna dair görüşler ve Bamsı Beyrek'in mezarının Duduzar'da olması Dede Korkut ile Bayburt'u özdeşleştirmeye başladı."

Bayburt Üniversitesinin isminin Bayburt Dede Korkut Üniversitesi olması yönündeki senato kararını YÖK'e sunduklarını anımsatan Coşkun, "Burada kabul edilir mi? Onu bilmiyorum ama bununla ilgili süreç başladı. Eğer bu teklifimiz de kabul edilirse artık yoğun bir şekilde Dede Korkut üzerine ihtisaslaşan üniversite olabiliriz." ifadesini kullandı.