TOKAT (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "İnanıyoruz ki milli büyüme, gerçekçi büyüme, ihracata dayalı büyümedir. Namerde muhtaç olmadan büyüme demek, kendi finans imkanları, kendi finans kaynaklarını yaratabilmek demek. Değerlendiremediğin yer altı, yer üstü zenginliklerini değerlendirerek, akıl terini, alın terini bu işin içine koyarak, ihracat yapmak ve ihraç bedeli olarak Türkiye'ye getirdiğin kimseye hesap ve faiz vermediğin ihraç gelirleriyle büyümesini finans etmek en milli büyümedir. Bu anlamda da çok başarılı olduk." dedi.

Zeybekci, Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen İşadamları ile İstişare Toplantısı'nda, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu, bir ay önce IMF'nin Türkiye'yi satın alma gücüne göre dünyanın 13, Avrupa'nın ise 5. büyük ekonomisi olarak gösterdiğini söyledi.

Türkiye'nin her şeye, her türlü düşmanlığa ve ihanete rağmen büyümeye devam ettiğini vurgulayan Zeybekci, "Son 3-4 yılda yaşadıklarımızı şöyle bir düşünsenize... Gezi olayları ile başlayıp 17-25 Aralık ile devam eden, çukur terörüyle zirveye çıkan, ardından etrafımızdaki ateş çemberiyle, Rus jeti kriziyle, 15 Temmuz işgal girişimiyle..." ifadelerini kullandı.

Zeybekci, 17-25 Aralık ile bugün yaşananların aynı olduğuna işaret ederek, "Malzeme aynı, çamur aynı, el de aynı, bundan emin olun. Değişmedi. Tek başına iktidara yapılan saldırıyı hatırlayın şöyle. 7 Haziran seçimlerinden sonra birileri bir partinin önünde bir araya gelip, iki ayrı parti, 'Nasıl da salladık ama' diye. Unuttuk mu bunları? Topyekun bir araya geliyorlar. Bir araya gelebilme kabiliyetleri var. Neye karşı, güçlü iktidara karşı. Öngörülebilir, sürdürülebilir istikrarlı bir büyüme için gerekli olan güçlü iktidara karşı. Neyi salladın sen, Allah aşkına? Hatırlıyorsunuz onların kim olduğunu. CHP'li ve HDP'li parti temsilcileri bir araya geliyor. Diyorlar ki, 'Nasıl salladık ama." diye konuştu.

Türkiye'de ve bölgede yaşanan olayların mimarının aynı kişilerden oluştuğuna dikkati çeken Zeybekci, DEAŞ ve PKK'yı doğuranların da aynı olduğunu, son olarak Haseke ve Deyrizor'da birinin boşalttığı yeri ötekinin doldurduğunu aktardı.

Bakan Zeybekci, 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Türk milletinin dünya demokrasi tarihine geçecek demokrasi destanı yazdığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir sivil Türk demokrasi devrimidir o. Fransa devrimi var ya... Fransa devriminden çok daha güçlüdür. Millet her şeye el koydu. 18 Temmuz, Türkiye ekonomisi dimdik ayaktaydı. Bankaları dimdik ayaktaydı. Bütün dünyaya, bütün ekonomi mükellefiyetlerini yerine getirmiş bir şekilde ayaktaydı Türkiye. İnanamadılar Türkiye'nin bunları yaşayıp geçirmiş olmasına.

Türkiye, 2016'nın üçüncü çeyreğinde eksi büyüdü. Başına gelen az bir şey değildi. Dördüncü çeyreğindeki performansıyla 2016 yılındaki işgal girişiminin olduğu yılı, yüzde 3,2 büyüyerek kapattı. Bütün dünyanın ortalama ihracatı yüzde 4 aşağıya giderken Türkiye 2016 yılında ihracatını sıfır noktasında kapatmayı başardı. 142,3 milyar dolar ama biz bu milletin adamları, bu milletin hizmetkarları, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yine Anadolu'nun evladı olan Erzincanlı Topal Dursun'un oğlu Binali Yıldırım'ın başbakanlığıyla gece gündüz hazırlamıştık zaten 15 Temmuz'a kadar. Orada bir kesintiye uğramıştı."

Dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemlerinin Türkiye'de olduğunu, ihracatçıların istediği her şeyi verdiklerini anlatan Zeybekci, "İnanıyoruz ki milli büyüme, gerçekçi büyüme, ihracata dayalı büyümedir. Namerde muhtaç olmadan büyüme demek, kendi finans imkanları, kendi finans kaynaklarını yaratabilmek demek. Değerlendiremediğin yer altı, yer üstü zenginliklerini değerlendirerek, akıl terini, alın terini bu işin içine koyarak, ihracat yapmak ve ihraç bedeli olarak Türkiye'ye getirdiğin kimseye hesap ve faiz vermediğin ihraç gelirleriyle büyümesini finans etmek en milli büyümedir. Bu anlamda da çok başarılı olduk." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'ye çamur atmalarına müsaade etmeyiz"

Zeybekci, 16 Nisan referandumuyla 2019'dan itibaren Türkiye'de bir daha koalisyon olmayacağını vurgulayarak, "Bir daha asla siyasette öngörülemezlik olmayacak. Onun için Recep Tayyip Erdoğan'a saldırıyorlar. Onu hallettikleri zaman birçok şeyi halledeceklerini gayet iyi biliyorlar. Onu alt ettikleri zaman, onu ortadan kaldırdıkları zaman Türkiye'de birçok şeyi halledeceklerini bildikleri için yapıyorlar." dedi.

- Rıza Sarraf

ABD'de Rıza Sarraf'ın tanık olarak yer aldığı davaya işaret eden Nihat Zeybekci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yine bir tane safı götürdüler oraya, adam zaten kendisi de itiraf ediyor. Diyor ki 'Hapis yatmamak, bir an önce bu ortamdan kurtulmak ve hayatımı garanti altına almak için uzlaştım. Sanık pozisyonundan tanık pozisyonuna geçtiğim için itiraflarım geliyor'. Ve art arda sıralıyor. Yanlış bir şey varsa, bunlar ispatlıysa bu ülkenin de savcıları var. Bu ülkenin de hakimleri var. Onlar da gereğini yapar.

Türkiye'ye çamur atmalarını akıllarından bile geçirmelerine müsaade etmeyiz. Türkiye artık öyle kabile devleti değil. Çadır devleti de değil. 5 bin yıllık devlet geleneği olan, tarihi boyunca asla diz çökmemiş, aman dememiş bir milletin devleti var karşılarında. Eğer yanlış varsa, bir yerlerde yetimin malına halel getirmek, bu milletin menfaatlerine halel getirmek gibi bir şey varsa onun hesabını tarih de sorar, millet de sorar, adalet de sorar ama niyetinizi biliyoruz. Kastınızı biliyoruz. Sizin niyetiniz ve kastınız, 15 yıldan beri destanlar yazan bir Türkiye'de, hakikaten halkın hizmetkarı olarak çıkmış bir siyasi iktidara karşı operasyon düzenlemeniz. Sorun bu. Bu millet müsaade etmeyecek."