Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker Bild am Sonntag gazetesine yazdığı makalede bütün görüş ayrılıklarına rağmen AB kapısını Türkiye'ye açık tutmak istediklerini söyledi.

Juncker 15 Temmuz "Darbe girişiminden bir yıl sonra Avrupa'nın eli (Türkiye'ye) uzatılı haldedir" ifadelerini kullandı. AB Komisyonu Başkanı Avrupa'nın zor zamanlarda Türkiye'nin yanında yer aldığını belirtti. Juncker yazdığı makalede bunun karşılığında Avrupa'nın "Türkiye'den Avrupa'nın rengini tanımasını ve Avrupadeğerlerini güçlü bir şekilde takip etmesini" beklediğinin altını çizdi.

"MÜZAKERELERİMİZİN ODAK NOKTASINDA TÜRK HALKI VAR"

"Avrupa Birliği olarak komşularımızın demokratik, istikrarlı ve ekonomik olarak başarılı olmasının bize faydası olur" diyen Juncker sözlerini şöyle sürdürdü: "Müzakerelerimizin odak noktasında Türk halkı vardır." Juncker Türkiye'nin AB'den uzaklaşmak yerine daha yakın durmasını beklediklerini belirtti.

AB Komisyonu Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile "açık ve zaman zaman rahat bir görüş alışverişlerinin" olduğunu belirtti ancak Türkiye için Avrupa perspektifinin şartlara bağlı olduğunun da altını çizdi.

"YÜCEL'İN HÜCRE HAPSİNDE OLMASI AB DEĞERLERİYLE UYUMLU DEĞİL"

"AB'ye katılmak isteyen, birliğin değerlerine katılır" ifadelerini kullanan Juncker, "İnsan haklarının, basın özgürlüğünün ve hukuk devletinin içinde bulunduğu durum ve örneğin Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in iddianame olmadan aylardır hücre hapsinde olması AB değerleri ile kesinlikle uyumlu değil" dedi.

"EĞER İDAM GELİRSE AB KAPISI KAPANIR"

Avrupa'nın en zor zamanlarında bile Türkiye'nin yanında olduğunu ifade eden ve kanlı darbe girişimi sırasında yaşanan görüntüleri gördüğü zaman çok üzüldüğünü belirten Juncker, idam cezasının geri gelmesi durumunda Ankara'nın AB üyeliğine girmek için kapıyı kapatması anlamına da geldiğini söyledi.

Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldiğini de yazıya aktaran Juncker, "O dönemde Erdoğan'ın Avrupa'dan uzaklaşmak yerine Avrupa'ya yaklaşmak istediği izlenimini aldım" dedi.

ERDOĞAN, "İDAM PARLAMENTODAN GEÇİP BANA GELİRSE ONAYLARIM" DEMİŞTİ

Biz bir hukuk devletiyiz. Parlamentoya geldiği anda parlamentodan bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Çünkü şehit ailelerin, gazilerimizi evlerinde ziyaret ettiğimde ateş düştüğü yeri yakıyor. Efendim şu şöyle diyor bu böyle diyor... Arkadaş git önce o ailelere sor ne diyorlar... Onların canı yanmadığı için rahat konuşuyorlar. Bizim arkamızda 1400 yıllık bir medeniyet birikimi var.

15 TEMMUZ SONRASI AB İLİŞKİLERİ

2016'daki darbe girişimi sonrası Türk Hükümeti'nin ilan ettiği OHAL kapsamında gerçekleştirilen ve sayıları binlerle ifade edilen gözaltılar, tutuklamalar, görevden uzaklaştırmalar, işten ihraç edilmeler, basın kuruluşlarının kapatılması ve gazetecilerin tutuklanması Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin gerilmesine sebep oldu.

Darbe girişimi sonrası AB ve üye ülkelerinden yapılan insan hakları ve basın özgürlüğü ihlalleri eleştirileri, Türkiye tarafından tepkiyle karşılanmış ve eleştirileri yapan ülkelerin Türkiye'de yaşanılan durumu anlamadıkları ifade edilmişti.

AB, Türkiye'nin darbe girişimi sonrasında yaptığı uygulamaların en temel insan haklarını ihlal ettiğini ifade ediyor ve Türkiye'den bu işlemlerin somut verilere dayanarak yapılması, uygulamaların daha sıkı denetlenmesı, hakları gasp edilenlerin haklarını araması için hukuki yolların açık olmasını talep ediyor.